Can ailesi, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya ilişkin açıklama yaparak olayın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen gözaltı işlemini gerçekleştiren polislerin ifadelerinin dahi alınmadığına ve sorgu odası kamera kayıtlarının istenmediğine belirterek;
“İşkenceye tanık olan ve bizimle irtibata geçen -bu nedenle de görevden sürülen-polisler mahkemeye çağrılmamıştır. Bilirkişi raporunda sahteciliğe karışmış olduğu tespit edilen diğer polis memurları ve amirlerinin ifadesi alınmamıştır. Kısaca mahkeme üzerine düşen en basit görevleri yerine getirmemektedir.
“Biz her şeye rağmen adaletin gerçekleşeceğine inanmak istiyoruz. Ama her celsede, eşim/annem Hatice Can gibi, yeniden hayal kırıklığına uğruyoruz. Bir kere de bu hukuk sistemi şaşırtsa bizi! Tek istediğimiz, Onur Yaser Can ve Hatice Can için adalet, adalet, adalet. İnanıyoruz ki yan yana durursak adalete ulaşacağız. Biz bu adalet arayışımızda 14 Ekim 2015 tarihine ertelenen duruşmada sizi de yanımızda bekliyoruz.”
Ne olmuştu?
İstanbul ’da dört yıl önce ‘esrar satın aldığı’ gerekçesiyle gözaltına alınan ve İstanbul Narkotik Şube’de çırılçıplak soyularak aranan, sözlü ve fiziki polis şiddetine uğrayan mimar Onur Yaser Can, serbest bırakıldıktan bir süre sonra, uğradığı işkencenin travmasını atlatamayarak yaşamına son vermişti.
2 Haziran 2010’da İstanbul narkotik şube tarafından hukuki olmayan şekilde alıkonulan, fiziksel ve psikolojik şiddete, cinsel istismara maruz kalan Onur Yaser Can 23 Haziran 2010’da intihar etmişti. Bu olayın ardından Onur Yaser Can’ın annesi Hatice Can oğlu için bir hukuk mücadelesi başlattı. Ancak Hatice Can da, bu mücadele boyunca karşılaştığı hukuk ihlallerine daha fazla dayanamayarak Mart 2014’de intihar etti.
Davanın son duruşması 26 Mayıs 2015 tarihinde görülmüş ve avukatların hard disklerin incelenmesi sırasında orada bulunma taleplerinin reddedilmesine yönelik yaptıkları itirazda kabul edilmeyerek dava 14 Ekim 2015 tarihine ertelenmişti.
Güncelleme Tarihi: 28 Mayıs 2015, 12:19