Şerzan Kurt ailesinin avukatlarından Ulaş Culduz, Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Şerzan Kurt'u öldürdüğünü tespit ettiği sanık polis Gültekin Şahin'i tahliye etmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararı temyize götürdüklerini ifade etti. Şerzan Kurt ailesinin avukatlarından Mustafa Rollas ise, bir davada sanığın kendi eyleminden dolayı kendisine yardım etmesinin hukuken mümkün olmayacağına işaret ederek, Şerzan Kurt davasında mahkemenin hukuken hatalı ve eksik bir karar verdiğini kaydetti.
Muğla'da 11 Mayıs 2009 tarihinde ülkücülerin Kürt öğrencilere saldırmasıyla başlayan olaylarda sanık polis memuru Gültekin Şahin'in ateş açması sonucu başından vurulan ve 17 Mayıs 2009 tarihinde hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şerzan Kurt'un ölümüyle ilgili Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi açılan davada, skandal bir karar çıktı. Mahkeme, sanık polise önce 'kasten adam öldürmekten müebbet hapis cezası verdi. Ardından bu suçun "olası kasıtla" işlendiğini ileri sürerek bu cezayı 20 yıla düşürdü. Mahkeme, sanığı tahliye edebilmek ve cezasını indirebilmek için, davada tanık olarak dinlenen polis Oktay Kebapçı"nın olay yerinin 60 metre uzağında sıktığı mermi kovanını dikkate alarak, sanık Şahin için Türk Ceza Kanunu"nun (TCK) 39. maddesinde düzenlenen "suça yardım" maddesini uyguladı. Böylece sanık polisin cezası önce 10 yıla, sonra "yardım" fiilini düzenleyen TCK"nin 39. maddesi gereğince 8 yıldan fazla ceza verilemeyeceği için 8 yıla düşürüldü. Mahkeme, Şerzun Kurt'u öldürdüğünü tespit ettiği Gültekin Şahin"in tahliyesine karar verdi. Şerzan Kurt ailesi avukatlarından Mustafa Rollas ve Ulaş Culduz mahkemenin kararını ve bu karara karşı ne tür girişimlerde bulunacaklarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
'Mahkemenin kararı hukuken hatalı ve eksik bir karar niteliğinde'
Şerzan Kurt ailesi avukatlarından Mustafa Rollas, yargılama sürecinde, davayla ilgili bütün delillerin mahkemede tartışıldığını, davanın tanıkları ve dosyadaki bütün delillerin gizlenemeyecek tek bir gerçeğe işaret ettiğini belirterek, mahkemenin tamamlanan yargılama sonucunda, sanık polis memuru Gültekin Şahin'e verdiği müebbet hapis cezası kararıyla sanığın doğrudan hedef gözeterek Şerzan Kurt"u öldürdüğünü tespit ettiğini söyledi. Mahkemenin, sanık Gültekin Şahin"in Şerzan Kurt'u öldürdüğünü tespit etmesinin olumlu ancak, verdiği diğer kararların hukuken hatalı ve eksik bir karar niteliğinde olduğu ifade eden Rollas, sözlerine şöyle devam etti , "Mahkeme Gültekin Şahin'in olası kastla Şerzan'ı öldürdüğü gerekçesiyle müebbet hapis cezası verdi. Ortada meşru müdafaa yoktur dedi. Ancak, mahkeme, sanığın arkadaşı olan ve dosyada tanık olarak dinlenen Oktay Kebapçı'nın, kullandığı silahtan çıkan ve olay yerinin 60 metre uzağında, etkili atış mesafesi dışındaki bir yerde bulunan 7.65 mm'lik mermisini dikkate alarak, sanık Gültekin Şahin için TCK'nin 39. maddesinde düzenlenen 'suça yardım' maddesiyle sanki bir ölüme yardım ediliyormuş gibi bir karar kurdu. Sanığın cezasını 20 yıldan 8 yıl 6 aya indirdi. Ardından tahliye kararı verdi" diye hatırlattı.
'İyi halli olmayan bir sanığın tahliye edilmesi çelişki'
Bir davada yardımdan bahsedilmek için bir kişinin asli fail, birinin de yardım eden kişi olması gerektiğine dikkat çeken Rollas, "Olayın tek sanığı var mahkeme onu da suçlu olarak kabul etti. O sanığa yardım eden kim oluyor. Sanık nasıl kendi eyleminden dolayı yardım eden konumda oluyor. Kişi, asli faili olduğu olayın yardımcısı olamaz. Kararın yanlış olan kısmı bu. Bu kararın gerekçesi nedir nasıl böyle bir kanaate varıldı. Bunu mahkemenin gerekçeli kararında göreceğiz" dedi. Olaya yardım eden bir sanık varsa eğer bu kişi hakkında dava açılarak yargılanması gerektiğini vurgulayan Rollas, mahkemenin kısa kararında yer verdiği olayın tanığı Oktay Kebapçı sanık olarak görülüyorsa neden yargılamadığını sordu. Mahkemenin kararındaki başka bir çelişkinin ise TCK'nin 62. maddesine dayanarak sanığa, takdiri iyi hal uygulamaması olduğunu ifade eden Rollas, " İyi halli olmayan bir sanık mahkemenin kanaati bu yöndeyse nasıl tahliye ediliyor. Diğer toplumsal yada adli davalarda karşılaştığımız benzer örneklerde suçu sabit görülerek 8 yıl hapis cezası alan kişiler genellikle tahliye edilmiyor. Bu kişi tahliye ediliyorsa bile hakkında adli kontrol vb. tedbir yöntemlerinin uygulanması gerekiyordu" diye kaydetti. Rollas, sanığının tahliye edilmesi nedeniyle, dava dosyasının, tutuklusu bulunan diğer dosyalara göre daha ağır işleyeceğini, dava sürecinin biraz daha uzayacağını sözlerine ekledi.
'Mahkeme akla ve hukuk mantığına sığmayan bir şey icat etti'
ÇHD Genel Merkez yöneticisi ve Şerzan Kurt davasının avukatlarından Ulaş Culduz ise Uğur Kaymaz davasından tanıdıkları Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yine benzer bir karara imza attığını hatırlattı. Polis kurşunuyla katledilen Şerzan Kurt davasının Yargıtay'ın ilgili dairesince olayın yaşandığı Muğla'dan apar topar alınarak Eskişehir"e alındığını anımsatan Culduz, bu gelişmenin daha davanın başında bu şekilde bir karar çıkacağı düşüncesini ortaya çıkardığını söyledi. Yargılama sürecindeki Adli Tıp raporları, dinlenen tanık ve gizli tanık ifadeleri, sanığın bu suçu işlediğini hiç bir şüpheye yer vermeyecek bir şekilde ortaya çıkardığını belirten Culduz, "Mahkeme de mızrak çuvala sığmadığı için önce sanığa müebbet hapis cezası verdi. Tam bu noktadan sonra mahkeme, sanığa verdiği 20 yıllık cezayı indirebilmek ve tahliye edilebilmek için, hiç bir hukuk mantığına hatta normal mantığı bile sığmayan yeni bir şey icat etti. O da TCK'in 39. maddesi. Bu davada TCK 39. maddesinin uygulanması yanlıştır. Hukuka aykırıdır. Yargı ve iktidar el ele vererek katilleri sokağa salmıştır. Sanırım bundan sonra polis cinayetlerinde de benzer kararla karşılaşacağız" dedi.
Şahin'in tutuksuz yargılanmasına itiraz edildi
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin sanık Gültekin Şahin için verdiği tutuksuz yargılanma kararına geçtiğimiz Perşembe günü itiraz ettiklerini ve mahkemenin kararı ile ilgili ise süre tutum dilekçesini vererek temyiz talebinde bulunduklarını söyleyen Culduz, mahkemenin karara ilişkin itiraz ve temyiz taleplerine 7 gün içinde cevap vereceğini kaydetti. Culduz, mahkemenin verdiği kararın Yargıtay"daki temyiz aşamasında bozulacağına inandıklarını belirtti. / Diha
Güncelleme Tarihi: 16 Eylül 2012, 11:26