HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in kuşatma altına alınan Sur ve Cizre'nin karşılaşılan devlet zulmünün yanı sıra Kürdistan kentlerinde sürdürülen savaşa karşı herkesin ayağa kalkması ve sesini yükseltmesi yönünde yaptığı çağrıya Demokratik Toplum Kongresi (DTK) de destek verdi. DTK Eşbaşkanları Diyarbakır'da düzenledikleri basın toplantısı ile HDP ve DBP'nin başlattığı her akşam saat 19.00'da yapılacak "Zulme karşı barış sesi çıkarma" eylemlerine destek vereceklerini duyurdu.
Kürdistan'da vahşi bir savaş yürütüldüğüne dikkat çeken DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, başlatılan bu eylemin herkes için büyük bir önem taşıdığını vurguladı.
Irmak, "Kürdistan'da çok sayıda sivil yaşamını yitirdi ve çoğu da yaralıdır. Bodrum vahşetinde olanlardan haber alamıyoruz. Devlet 45 gündür yalan üstüne yalan söylüyor. Utanmadan çıkıp Sırp nişancıların olduğunu söylüyorlar. Halkımız çok iyi bilsin kirli ve ahlaksız bir savaş yürütülüyor. Cizre'de bıçak boğaza dayanmıştır. Sümerpark'ta aileler açlık grevine girmiştir. Bizler sürekli olarak müzakere ve demokrasi için çağrı da bulunduk. Her şekilde görüşmeleri sağladık ancak bu vahşete çare bulunmadı" dedi.
Irmak: Gün ayaklanma günüdür
Cizre'de, saldırılarda yaralananların günlerdir kan kaybından ve susuzluktan yaşamını yitirdiğini söyleyen Irmak, şunları söyledi: "Gün ayaklanma günüdür. Karalıkları aşıp aydınlığa ulaşma günüdür. Bu saldırıları kıracağız. Nasıl ki DAİŞ vahşeti alt ettik, Kürdistan'daki devlet zulmü de bitirilecektir. Bugünden sonra Kürdistan ablukasına karşı Kürt halkı ve Türkiye halkları demokratik eylemlerini hayata geçirmelidir. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ve DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in çağrısına katılarak özgürlüğün sesini yükseltelim. Sadece saat 19.00'da değil, her saat ve dakika demokratik eylemimizi hayata geçirelim. Bu ateşin büyümesini istemiyoruz ve demokratik yollarla sorunların çözülmesini istiyoruz. Kürt halkı direnmekten vazgeçmeyecektir. Zulme karşı mücadele her zaman devam edecektir ve direnenler mutlaka kazanacaktır."
Bu tablo vahşetin tablosudur
DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle ise sözlerine daha önce böylesi bir süreci yaşamadıklarını ifade ederek başladı.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kürt halkının varlık ve kimlik taleplerine ret ve inkar politikalarıyla karşılık verildiğine söyleyen Dicle, "Halkımız, 1925 Şêx Said İsyanı'ndan bu yana birçok acılar yaşadıklarını büyüklerinden duyarak bugünlere gelmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti bu sorunu çözmeyerek 29'uncu isyan olarak değerlendirilen bir sürecin başlamasına neden olmuşlardır. Bu mücadelenin yürütücüsü olan Öcalan'ın verdiği çabalar sonucunda sorunun silahlı şiddet alanından demokrasi alanına çekilmesi yönünde 2,5 yıldır fedakar bir süreç yürütülüyordu. 10 madde üzerinden müzakereye karar veren mutabakat önemliydi. Ne yazık ki AKP hükümeti bu kıymetli süreci adeta elinin tersiyle iterek barış ve çözüm masasını devirdiler. O günden beri devlet tarafından hem Kürt halkının Rojava'daki kazanımlarını hem de 40 yıllık mücadelenin kazanımını yok etmeye çalışan, kural tanımayan bir savaş konseptini hayata geçirildi. En son Cizre'de, 30'un üzerinde yaralının bulunduğu bodrumda sivilleri ölüme terk eden bir mizansen oynanıyor. Kürt halkına bir korku politikası yaymak isteniyor. Vahşet bodrumuna defalarca ambulanslar gitmesine rağmen devlet adına savaşan güçler bir çatışma mizanseni yaratarak yaralıların alınmasına engel oldu. Bu tablo zulmün ve vahşetin tablosudur" diye konuştu.
Vahşet bodrumundaki yaralıların halen yaşadıklarından şüpheli olduklarını paylaşan Dicle, o bodrum katında adeta canlı yayında yaralıların nasıl infaz edileceğini gösteren bir vahşet tablosunun yaşandığını vurguladı.
Yine Sur'da, 2 ayı aşkın bir süredir tank ve topların kullanıldığı saldırılarla göçertme politikasının uygulandığını kaydeden Dicle, sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı 9 mahallede tek bir hendek olmamasına rağmen halka evlerini boşaltma çağrısının yapıldığına dikkat çekti.
'Halkımızın sabrını zorlamayın'
"Bu soruyu tüm vicdan sahiplerine soruyorum. Halklarımızın birlikteliğine bile zarar verecek bir boyuta gelmiştir. Kürt halkı politik bir halktır ve ne zaman ne yapacağını bilir, ancak öfkenin de bir sınırı vardır" diyen Dicle, aylardır devlete "ateşle oynadıklarını" söylemelerine rağmen herkesin duvar gibi sessiz kaldığını söyledi.
'Türkiye halklarından ses çıkarmalarını bekliyoruz'
Devlet ve hükümet yetkililerine bu zulme son vermeleri çağrısında bulunan Dicle, şu uyarılarda bulundu: "Türkiye'yi, Irak gibi Suriye gibi bir uçurum içerisine atmayın. Sizler savaşta ısrar ettikçe bir barışta ısrar edeceğiz, ama bilin ki halkımızın da bir sabrı vardır ve halkın sabrını zorlamayın. Hepimiz ciddi bir tehlike altındayız. HDK ve HDP olarak yapılan çağrıyı sahipleniyoruz. Her gece 19.00'dan itibaren 'zulme karşı barışa ses ver' şiarıyla halkımızı yapılan zulmü protesto etmeye çağırıyoruz. Demokratik eylemlerden ve protestolardan vazgeçmeyeceğiz. Halkların aydınlık yarınları için zulme karşı direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Türkiye halklarından da Kürt halkına yalnız değilsiniz size karşı yürütülen zulme karşı bizde sessiz kalmıyoruz demesini bekliyoruz" dedi.DİHA
Güncelleme Tarihi: 04 Şubat 2016, 17:47
Hatip Dicle'den AKP'ye uyarı: Halkın sabrını zorlamayın!
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eşbakanları, HDP ve DBP'nin başlattığı "Zulme karşı barış sesi çıkarma" eylemine destek vereceklerini açıkladı. Herkesi bu eylemlere katılmaya davet eden Hatip Dicle, AKP Hükümeti'ne ise "Sizler savaşta ısrar ettikçe bir barışta ısrar edeceğiz, ama bilin ki halkımızın da bir sabrı vardır ve halkın sabrını zorlamayın!" uyarısında bulundu.