Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde 17 Ağustos'ta çıkan çatışmalar sonrası Oremar (Dağlıca) bölgesine giriş ve çıkışlar yasaklanırken, Bostancık (Gulort) Köyü sakinleri ise, askerlerin kendilerine hem "Köylerinizi boşaltmayın sizin güvenliğinizi biz sağlarız" dediğini hem de köylerini bombaladığını söyledi.
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde 23 Temmuz tarihinde başlayan çatışmalar devam ederken, çatışmalar Şemdinli dışında bir çok alana yayıldı. 17 Ağustos tarihinde Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne bağlı bulunan Dağlıca (Oremar) bölgesinde çıkan çatışmalar sonrası bölge HPG'lilerce kontrol edilirken, valilik kararıyla yurttaşların Kamışlı (Sineva) Karakolu'ndan bölgeye girişlerine izin verilmemişti. Çıkan çatışmalarda bölge halkından uzun süre bilgi alınmazken, Bostancık (Gulort) ve Gürkavak (Şagulort) köyleri arasında çıkan çatışmalarda Kamışlı (Sineva) Karakolu tarafından köyler bombalanmıştı. İki haftayı aşkın bir süre sonra DİHA muhabirlerinin girdiği bölgede, yol üstünde HPG'liler tarafından yakılan 72 AU 172 plakalı askeriyeye malzeme taşıyan TIR'ın enkazı hala kaldırılmadığı, çatışmalarda hasar gören Gürkavak Köprüsü'nün ise halen onarılmadığı görüldü.
'Köyünüzü boşaltmayın diyen asker bizi bombalıyor'
Yaşanan çatışmalarda askerler tarafından 17 Ağustos'ta bombalanan Bostancık (Gulort) Köyü'ndeki çobanlar, patlamadan korktuğu için koyunları dağda bırakıp köye kaçmış. Dağda bırakılan 240 koyundan hala haber alınamazken, atılan bomba parçaları köydeki evlere isabet etmiş. Askerlerin kendilerine "Köyünüzü boşaltmayın, güvenliğinizi biz sağlayacağız" dediğini belirten köylüler, "Hem bize 'köyünüzü terk etmeyin, sizin güvenliğinizi sağlarız' diyorlar hem de aradan bir hafta bile geçmeden köyümüzü bombalıyorlar" dedi.
Bombanın etkisiyle evlerin camları kırıldı
Patlama sonrası evlere isabet eden şarapnel parçalarını tek tek toplayan çocuklar ise, o günden bu güne bomba parçalarını yanlarında saklıyor. Çocuklar, bomba parçalarını yanlarında saklamalarının nedenini, "Köyümüze gelenlere bu bomba parçalarını göstereceğiz. Yoksa bize inanmazlar" olarak açıklıyor. Köy sakinleri ise, bomba parçalarını yere sererek yaşadıklarını anlatmaya başladı. "Öyle bir patlama oldu ki biz hayvanlarımızı ve bahçelerimizi unuttuk" sözleriyle anlatan bir köylü, "Evlerimizin camları kırıldı. Karanlık basınca evlerimize girip hiç çıkmadık" dedi. Askerlerin rastgele alanı taradığını belirten bir diğer köylü ise, "Askeriye köyün yakınlarına rastgele bomba yağdırdı. Bombardıman sabah saatlerinde yaşansaydı belki çoğumuz şimdi yaşamıyorduk" diye konuştu.
'Ellerim titriyordu'
Yaşananlara "Yeter artık. Allah bir çözüm getirsin bu duruma" sözleriyle tepki gösteren bir kadın ise, çocuklarının can güvenliğinden endişe duyduklarını söyledi. Bomba parçalarının köyün camisine de isabet ettiğini anlatan bir başka köylü ise, "Köylülerin çoğu evlerini terk edip camiye sığındı. Ama bomba parçaları camiye de isabet etti. Çocuklar sabaha dek ağladı. Kıyamet gibiydi dört bir tarafta bomba yağıyordu" dedi. 12 yaşında olan bir çocuk ise, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bomba atıldığında ben evde uyuyordum. Tam bomba patladı an kendimi cehennemde hissettim. Nerde olduğumu bilmiyordum şok olmuştum. Ellerim titriyordu." / Diha
Güncelleme Tarihi: 04 Eylül 2012, 10:08