İstanbul'da Arnavutköy semtinde bir balık restoranında bir araya gelen grup toplantının ardından basına bir açıklama yaptı. Toplantıya yaklaşık 30 kişi davet edilmişti. 

Grup adına konuşan Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu "Biz akil insanları temsil etmiyoruz sadece daha önce akil insanlar içinde yer almış bir grubuz. Bu çatışma ortamında hızlı hareket etme açısından bir araya geldik. Derhal silahlar susmalı, çatışmasızlığa dönülmeli. Siyasetin hareket alanını daraltıcı önerilerden kaçınlılmalı... Bizi yönelik kimi beklentileri yerine getirmek için bu adamı attık. Adım karşılık görürse yen bir adım atarız.  Bu gerginlik, çatışma ve ölümler devam ederse bizim dışımızdaki insanlar da bu tip girişimlerde bulunacaktır. Muhtemelen gerekirse adım atarız" şeklinde konuştu.

“Sürecin bitmemiş olduğunu umut ediyoruz”

Çözüm sürecinin bitip bitmediği ile ilgili bir soru üzerine ise Bayramoğlu şöyle dedi:
“Aramızda çok farklı eğilimler var ama ortak fikir olarak çözüm sürecinin bitmemiş olduğunu umut ediyoruz. Her anlamda ve istikametle demokratik ve siyasi alanı daraltacak tüm önerilerden kaçınılmalıdır. Diyalog ortamı oluşturmalı ve diyalog kurulmalıdır. Bu bir akiller heyetinin genel toplantısı değil. Metinde de olduğu gibi bir grup insanın bir araya gelerek aldıkları bir inisiyatif.

Burada çağırmama, dışlamadan çok hızlı hareket etmek için kurduğumuz hızlı bir grup. Katılmak isteyenler katılacaktır. Dikkat ettiğimiz tek husus milletvekilleri olan arkadaşlarımızı çağırmadık. Bir dönem akil görevi yapmış bir grup inisiyatif alan insanız. "
Toplantıya  Bayramoğlu, İnanır, gazeteci Oral Çalışlar, Akademisyen Vahap coşkun, 78’liler Vakfı Başkanı Celaleddin Can, hukukçu Kezban Hatemi, Tarık Çelenk, KESK Genel Başkanı Lami Özgen’in de aralarında bulunduğu 10 kişi katıldı.

"Mutlak çatışmasızlık haline dönülmelidir''
Ali Bayramoğlu, "Bugün geldiğimiz noktada ne yazık ki çözüm süreci ölümcül bir kopuş yaşamaktadır. Silah ve şiddet perdesi yeniden açılmış ve savaş kapımıza yeniden gelmiştir... 'Derhal silahlar susmalı, mutlak çatışmasızlık haline dönülmelidir'' " dedi ve şunları söyledi;

"Türkiye 30 yıldır insani, siyasi, ahlaki büyük bedeller ödenen, demokrasiyi boğan ve on binlerce insanın hayatına mal olan büyük bir çatışma yaşıyor. Bundan 2.5 yıl önce başlayan çözüm süreci ve eylemsizlik hali çatışmanın bitirilmesi istikametinde toplumda büyük umutlar doğurmuştu. Demokratik ve siyasi alanın genişlemesi, taraflar arasında görüşmeler, silahlara kısmen geri çekilmesi gibi önemli adımlarla çeşitli krizlere ve iniş çıkışlara rağmen tarafların çözüm iradesi de bu umutları derinleştirmiştir.

Bizler akil insanlar heyetleri olarak farklı görüşlerimize rağmen barış ikliminin toplumda yaygınlaşması, tartışılması için yapılan bir çağrıyı kabul etmiş ve sorumluluk almıştık... Meydan okuyucu, ayrımcı tahkir dilden uzak durulmalıdır. Basından kanaat önderlerine, siyasi iktidardan muhalefet partilerine kadar her anlamda siyasetin hareket alanını boğacak tüm önerilerden kaçınılmalıdır. Çözüm çabalarına geri dönmek için diyalog kurulmalıdır. Bizler üzerimize düşen tüm sorumluluğa hazırız"

“Sorumluluklarımız var”

Çalışlar, restorana girişinde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ülkede olaylar ve bu olaylarla ilgili bizim de sorumluluklarımız var. Bu sorumluluklar açısından 'Neler yapabiliriz?' diye aramızda konuşmaya geldik" dedi. Bir gazetecinin "Siyasilerin bir talebi oldu mu?" sorusuna Çalışlar, "Yok, hiç kimsenin bir talebi olmadı. 'Bu acı olayları yatıştırmak için bir şey yapabilir miyiz, onu konuşacağız" yanıtını verdi.

Restoran girişinde bekleyen gazetecileri gören İnanır ise "Siz nereden haber aldınız? Toplantı biraz uzun sürer, isterseniz beklemeyin. Herkes var. Karmakarışık bir heyet. Herkes bir şey söyleyecek ve ortak bir şey çıkacak" ifadelerini kullandı.