Ayrıca 1990'lı yıllarda askerler tarafından köyleri boşalttığında ilk hedefe konulan kutsal mekanları olan ziyaretlerinin yerine geçeceği belirtilen merkezin, Avrupa'ya göç etmek zorunda bırakılmış Êzidilerin köylerine geri dönüşü için de önemli rol oynaması bekleniyor.
Mezopotamya'nın kadim halklarından Êzidi Kürtlerin maruz kaldığı katliam, soykırım ve sürgünler nedeniyle bugün Anadolu'da sayıları yaklaşık 500 kişi kalırken, çatışmalı ortam nedeniyle köyleri askerler tarafından yakılan ve Avrupa'ya göç edenler ise geri dönüş için çaba sarf ediyor. Êzidi inancının ve kültürünün korunması için Mardin'in Midyat ilçesi Bacin köyünden Almanya'ya göç edenler tarafından kurulan köy meclisi, büyük bir projeye imza attı. Meclis, binlerce yıllık inanç ve kültürlerini koruyabilecek bir inanç ve kültür merkezi kurdu. Qesra Bacinê (Bacin Kasrı) adı verilen merkezin, bölgedeki tüm Êzidilerin katılımı ile 14 Ağustos'ta açılışının yapılması beklenirken, Avrupa'dan gelen Êzidiler ilk kez açıktan ibadetlerini bir mekanda yerine getirecek.
'Kürdistan'daki Êzidilerin sembolü olacak'
26 yıldır Almanya'da yaşayan Alman Sol Parti eski Parlamenteri, Êzidi inancına mensup Ali Atalan, Êzidi toplumunun dili, kültürü ve inancını koruma görevi gören bir mekan inşa ettiklerini ifade ederek, 43 kişilik meclis tarafından Bacin köyünde yapılan merkezle ilk kez Êzidi Kürtlerin ortak bir evinin olduğunu söyledi. Atalan, "Burası hem ibadethane, hem taziye evi, hem Ezidi inancına göre Kürt kültürünün yaşatılacağı bir Qesr (Saray) olacak. İki katlı ve Mardin yöresine özgü mimarisi ile beyaz bazalt taşlardan olup, Êzidi motifleri olan Tavus kuşu ve kutsal sayılan güneş figürleri taş duvarlarına işlendi. 2 yıldır yapımı devam eden Qesr, Kürdistan'daki Kürt Êzidiler için bir sembol rolünü oynayacaktır" dedi.
Kültür ve inançlarını kendi dilleri ile öğrenecekler
Köyün ileri gelenlerinden Bacin köyü meclis üyesi Seydin Aka ise çocuklarına Êzidi inancını ve kültürünü kendi dilleriyle anlatacaklarını ifade ederek, Qesr'in özellikle inanç, dil ve kültürlerini koruma ve her türlü asimilasyona karşı bir okul görevini görme açısından önemli bir işlevi olacağını dile getirdi. Aka, "Bu Qesr'i, hem ibadet hem de kültürümüzü koruma mekanı olarak kullanacağız. Bu toprakların kadim halklarından olduğumuz şu an ki mezarlarımızın tarihinden belli. 6 babaya kadar mezarlarımız burada. 400 yıllık Ezidî köyü olan Bacin'de çevre köylerimiz için de önemli olan bir ziyaret vardı. Tabi köy boşaltmalarında ziyaretimiz hedef alındı. Biz şu an bu evi ayrıca o ziyaret yerine alınmasını istiyoruz" diye konuştu.
'Köyümüz boşaltılırken ilk hedef maneviyatımız oldu'
25 yıldır köyünden zorunlu olarak göç ettirildiği Almanya'da yaşayan Şevki Atay isimli yurttaş da köye geri dönüşlerin olmasına vesile olabilecek bir projeyi tamamladıklarını ifade ederek, "Köy meclisi inancını, kültürünü ve bu topraklarda Êzidî inancının varlığını korumak için bu kararı aldı. Çünkü Avrupa'ya göç eden halkımız en azından bir maneviyatlarının olduğunu hissedip geri dönebilsinler. Zaten köyümüz boşalttığında ilk hedef ziyaretimizin ortadan kaldırılması olmuş. Ziyaretimiz ve etrafındaki ağaçlar talan edildi. Êzidi inancına bu Qesr bir müjdedir. Dünyanın neresinde olursa olsun bir naaşımızı kendi topraklarımıza teslim ediyoruz. Êzidi toplumu binlerce yıldır bu toprakların bir parçasıdır. Ancak 90'lı yıllarda Êzidi inancına büyük hakaretler edildi. 10 tane jandarma gelip bu köyün tüm insanlarını topladı, kadınlar bir yana, erkekler bir yana inancımıza, dilimize, kültürümüze edilmeyen hakaret bırakılmadı. Bugün egemen sistem eskisi gibi bu hakareti yapamaz. Bu da verilen emek ve bedeller sonucudur. Önümüzdeki dönemde burada yaşayanlar topluca geri dönüş yapmayı hedefliyoruz. Çünkü bu köyde doğup büyüyenler bu toprakların hasretini asla içinden atamaz" dedi.DİHA
Güncelleme Tarihi: 12 Ağustos 2013, 14:23