Uzak-VI - Kırmızı BMX Bisiklet

Uzak-VI - Kırmızı BMX Bisiklet

TAHİR DUMAN/YAZDI

Yazar Tahir Duman 'Uzak-VI - Kırmızı BMX Bisiklet' adlı yazısını okuyucuları için yayınladı.

YAZARIN YAZISI ŞÖYLE:

“Kutbettin'e sevgilerimle...”

“Küçük yaşımda anlamıştım. Sahip olma duygusu, insanoğlunun dünya üzerindeki en karşı koyamadığı duygulardan biriydi. Başlangıcı masum olsa da sonu pek masum olmayan doyumsuz bir duyguydu bu. Elindekiyle yetinmiyor, sahip oldukça ve elde ettikçe hep daha fazlasını istiyordu insanoğlu.”

***

Bisikletçi Necip Usta’nın dükkanı, Huzur Lokantası'nın arka sokağındaydı. Kapısında boy boy kiralık bisikletler dururdu. Bisikletlerin hemen arkasında tamir edilmeyi bekleyen bisiklet parçaları, dükkanın yan tarafındaki boşlukta ise eski bisiklet parçalarından oluşan küçük bir hurdalık bulunuyordu. Telleri çıkmış jantlar, paslı zincirler, gidonlar, kırık pedallar, kadrolar, patlak iç lastikler, eskimiş bisiklet lastikleri... 

Necip Usta bir taraftan bisiklet tamir ediyor bir taraftan daçocuklara dakikalık ücret karşılığında bisiklet kiralıyordu. Bisiklete binmek isteyen çocuklar Necip Usta’nın dükkanının önünden eksik olmuyordu. Kimisi 10 dakika için kiralayıp yarım saat sonra dönüp gelirdi. Kimisi de  dakika hesabını bilmediğinden olacak daha süresi dolmadan getirip bisikleti teslim ederdi. 

Necip Usta, bisikletlerine gösterilen bu ilgiden memnun olduğu için kimseyi kırmıyor, müşterileriyle güler yüzlü bir ilişki sürdürüyordu. Bisiklet sahibi olmanın biz çocuklar için çok zor olduğu bu dönemde o hem kazanıyor hem de birçok çocuğu mutlu ediyordu. 

Bir bisiklete birden sahip olma hayali neredeyse imkansız görünüyordu benim için. Para toplasam bile parça parça sahip olabilirdim o bisiklete. Bu yüzden hayalimde Necip Usta’nın dükkanından satın alacağım hurda bisiklet parçalarını birleştirip bir bisiklet yapıyor ve ona biniyordum. Her parçası ayrı renkte olan bu hayali hurda bisiklete binip Yüksekova sokaklarını özgürce dolaşıyordum. 

Arkadaşlarımla çarşıya uğradığımızda Bisikletçi Necip Usta’nın dükkanına gider, bisikletleri ve bisiklet kiralayançocukları izlerdik. 
 

Çoğumuz bisiklet sürmeyi daha öğrenememiştik. Bisiklet süren çocuklar gözden uzaklaşıncaya kadar onları izler, nasıl sürdüklerini dikkatlice seyreder,onların yerinde kendimizi hayal ederdik. Ben hayalimdeki hurda bisikletle onları takip eder, bisiklet sürmenin zevkine varırdım. 

O çocuklar, şehrin özgür yollarında bisiklet sürmenin zevkini yaşayan çocuklardı. Ben de hayalimde bisikletle bu şehrin özgür sokaklarını gezen çocuklardan biriydim. Gelecekte makinelerin hayatımızın her alanını ele geçireceğinden ve bize çok kısıtlı bir yaşam alanı bırakacağından habersiz, 

özgürlüğü yaşayacak son neslin çocuklarıydık meğerse. 
 

Sahip olmak duygusunu tatmadan özgürlüğün damarlarında birkaç dakikalık pedal çeviren çocuklardık.

Çocuk olmanın en güzel yönü hayal edip yaşamaktı. Önünü ve ardını düşünmeden mutlu olmaktı. Mutluluğu satın alamayan anne babaların çocuklarıydık. Çünkü mutluluk henüz raflarda satılmıyordu. Çocukluğun kapitalizme daha esir olmadığı son dönemdi bu dönem. İlerleyen zamanlarda sahip olmanın raflara taşındığı günler gelecek ve mutluluk bir hırdavatçı dükkanından satın alınmaya başlanacaktı.

***

Tam da o günlerde, hiç beklemediğim bir şey oldu. Teyzeoğlum Kutbettin için bir bisiklet alındı. Hepimizin içinde büyük bir özlem olan bisiklet sahibi olma duygusu ilkonun için gerçekleşmişti.

Bisiklet aldığı haberini duyunca heyecanla evlerinin önüne kadar koştum. 
 

Onu kırmızı renkli BMX bisikletinin başında ve etrafını çocukların sarmış olduğunu görünce oldukça mutlu olmuştum. 

Metalik jantlı sarı lastikleri, kırmızı kadrosu, sarı tutacaklıyüksek gidonu, sarı selesi, parlak fren tutacakları ve sarı pedallarıyla oldukça güzel duran bir bisikletti. Bisiklet gövdesinin orta demirini saran sarı renkli koruma sargısının üzerinde siyah harflerle BMX yazılıydı. Aynı sargı gidonun orta demirinde de vardı. Bisiklet afili haliyle biz çocukların hayran hayran bakan gözlerinin önünde duruyordu.

Biraz sonra neredeyse mahallenin bütün çocukları toplandı. İlk defa mahalleden bir çocuğun bisikleti oluyordu ve o kişi Teyzeoğlum Kutbettin’di. Bu, artık benim de bisiklete bineceğim anlamına geliyordu. Aynı evlerde büyüdüğümüz için her şeyimizi birlikte kullanabiliyorduk. 

Kutbettin günlerce kırmızı BMX bisikletini sürüp durdu. Hevesini aldıktan sonra binme sırası gelenlerden biri de bendim. Çok az zamanımın olduğunu biliyordum. Heyecanla bindim ve daha önce Necip Usta’nın dükkanında izlediğim çocukların yaptıklarını taklit ettim. Kutbettin beş on metre bisikleti tuttuktan sonra beni bıraktı. Pedalları dikkatlice çevirirken gidonu sabit tutuyordum. Daha önce hayalimde çok sürdüğüm bisikleti şimdi gerçekten sürüyordum. Kutbettin arkamdan “Ayaklarına bakma, sadece önüne bak.” diye bağırıyordu. Evin etrafını iki tur döndükten sonra bisikleti Kutbettin’e teslim ettim. 

O günden sonra ara sıra kırmızı BMX bisiklete bindim ve bisiklet sürme becerimi daha da geliştirdim. Bu arada Kutbettin de yeni bir beceri geliştirmişti. Bisiklet kiralama...Kiralamadan kazandığı para ile de ilk iş olarak pilli bir saat satın aldı ve bisikletini dakika karşılığı kiralamaya başladı.

Günler geçtikçe mahallenin birçok çocuğu  Kutbettin’den bisiklet kiralamaya başladı ve Kutbettin ciddi anlamda paralarkazandı. Kırmızı BMX bisiklet bütün mahalle çocuklarının birkaç dakika boyunca yaşadıkları özgürlükleri oldu. Para kazanmak Kutbettin’in hoşuna gidecek ve onu sonraki yıllarda da daha çok para kazanabileceği işlere yönlendirecekti.

Kazanma duygusu hep daha fazlasına sahip olmayıisteyecekti. Daha fazla para daha fazla mutluluk getirir yanılgısına sebep olacaktı. Yıllar içinde özgürlük artık para ile satın alınabilecek ve çocuklar kendileri üretmek yerine hazır olanı satın almaya başlayacaktı.

Kutbettin’e en çok para ödeyen kişi olan komşumuz Mesut bir sene sonra mahallemizin ikinci bisikletinin sahibi oldu.Sonrasında başka bir kaç çocuk daha. Ben de yıllar sonra eskihurda parçaları birleştirip bir bisiklet yapma hayalimden vazgeçecektim. Abimin inşaatta çalıştığı parayla satın aldığı bisikletin ikinci sahibi olacak ve gençliğimin ilk yıllarını bu bisikletle geçirecektim. Günden güne özgürlüğünü kaybeden Yüksekova yollarında ve sokaklarında tutsak bir çocukluğun başlangıcına pedal çevirecektim...

Güncelleme Tarihi: 16 Şubat 2025, 13:11
YORUM EKLE
YORUMLAR
Teyzeoglun
Teyzeoglun - 3 gün Önce

Nereden başladık nasıl başladı nerede bıter sonsuz bır bılınmeyen.duygulandırdın teyzemınoglu dıyecegım tek bır şey varsa oda coğrafya kaderdir.kalemın guzellıgıne anıları gerı getırdıgıne daır tsk.

SIRADAKİ HABER