Özgür Özel: Geçmişte kayyımlara yeterince tepki veremedik

Özgür Özel: Geçmişte  kayyımlara yeterince tepki veremedik

 CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir grup gazeteciyle bir araya gelerek, gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Cumartesi günü Ankara'da yapılacak Belediye Başkanları toplantısının ana gündemin kayyımlar olduğunu söyleyen Özgür Özel bu konuda bir özeleştiri de yaparak "Geçmişte kendi belediyelerimiz olmadığı için kayyımlara yeterince tepki veremedik" dedi. Özel kayyımlara karşı mücadelelerinin devam edeceğini vurguladı.

Özer, cuma günü tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile görüşmeyi planladıklarını söyledi.

Erdoğan'ın "CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor" sözlerine de yanıt veren Özgür Özel, "Tayyip Bey'e tavsiyem şu: Rakibini tanımadan yenemezsin. Rakibini tanımayıp küçümserse daha çok mağlubiyet alır” dedi. 

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve kendisi arasındaki ilişkiye ilişkin soruyu da yanıtlayan Özel, "Samimi bir diyalog ortamının işlediğini söyleyebilirim. Ekrem Başkan, Mansur Başkan ve benim aramda bir sıkıntınız yok” dedi.

Özgür Özel Bahçeli'nin İmralı çağrısı hakkında da "Parlamentoyu dışlarlarsa bunu doğru bulmam. Parlamento zemininde buluşmaya karar verirlerse katkı veririz" dedi. 

AHMET ÖZER İLE GÖRÜŞME İZNİ NASIL VERİLDİ?

Özel, Silivri Cezaevi'nde bulunan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile görüşme izni verilmesine ilişkin süreci şöyle anlattı:

“Ben Ahmet Özer tutuklanır tutuklanmaz yazmıştım. Bakan’ın özel kalemi, bizim özel kaleme hemen dönmüş. ‘Başvurunuzu aldık, imzaya çıkarız’ demiş. Sonra cevap gelmedi. Zaten izin alma değil gideceğimizi bildirme gibi bir durumumuz var. Ama onlar bir yazı veriyor, o yazı olmayınca cezaevi almaz. Ben sabırla bekledim ilk önce. Sonra Bakan Yardımcısı Ramazan Can ‘Bakan mahcup oluyor izin veremiyor’ dedi. Sonra Bakan ile bir konuştuk. Ağızlarında Akın Gürlek'e sert yapmamız var. Buna çok sinirlendim. ‘Hele bir vermeyin izni, görüşeceğiz’ moduna geldik. 

'TERCİH ETMEDİĞİM BİR ÜSLUPLA TENKİT EDİNCE İZİN ÇIKTI'

Bir yandan Meclis’in itibarı açısından duyulmasını istemedim ilk başta. O yüzden ısrarla bekledim. Salı günü tercih etmediğim bir üslupla tenkit edince bugün izin çıktı. Bir yandan da insan şunu düşünüyor: Bu gerginliği, bu tartışmayı özleyen bir iktidar var. Gerginlikten beslenen bir iktidar var."

Özel, Özer ile görüşmeye Cuma günü sabah saatlerinde gideceğini belirtti.

'AKIN GÜRLEK’İN ARKASINDAN ÇEKİLDİLER' 

Akın Gürlek hakkındaki söylemleri için de açıklama yapan Özel "Aslında Akın Gürlek, AK Parti’nin dokunulmazı, sarayın korumasındaki savcı, bürokrat diye bir şey yüklenmeye çalışılıyor ona. ‘Süper savcı’ gibi bir şey yüklenmeye çalışıldı bu süreçte. Muhalefete karşı arkasında durulan. Salı günkü konuşmamdan sonra Akın Gürlek’in arkasından çekildiler yani sonuçta. Zaten bunu yapmak için ben, bu salı da dahil Akın Gürlek’e en ağır şeyleri söyleyip yoksa Akın Gürlek'e söz söylemeyip izni alsak uysal ve terbiye edilmiş bir muhalefete veya çizilen çerçevenin içinde muhalefet yapmış oluruz” dedi.

'TAYYİP BEY'E TAVSİYEM'

Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünkü AK Parti grup toplantısında, "CHP nasıl bu kadar oy alabiliyor, nasıl bu kadar belediye kazanabiliyor? Bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu bir özeleştiridir. Küresel ve bölgesel krizlerin etkisiyle yaşadığımız ekonomik sıkıntılar, bizim kimi eksiklerimizle ve hatta yanlışlarımızla birleşince milyonlarca insanı istemeye istemeye gidip CHP'ye oy vermek zorunda bıraktı" sözlerini şöyle değerlendirdi:

“CHP’nin geçmişte oy alamadığı kesimlerden bugün oy almasını sadece kendi hatalarına bağlamasını Tayyip Erdoğan'ın ağzından bir öz eleştiri duymak açısından kıymetli ama üstenci ve kibirli iktidar anlayışı açısından da son derece ayırt edici veya göze sokucu olarak görüyorum. Bir parti doğru aday belirleme yöntemiyle, doğru adaylarla, etkin bir kampanyayla ve yeni bir siyaset stratejisiyle bir başarı elde ediyor. ‘İstemeye istemeye oy verilme...’ O zaman bu üstenci tavır ve kibir AK Parti'nin esas öz eleştiri yapması gereken kısım. Halen daha şeyi hazmedemiyorlar: Siyaseti bu noktaya ben getirmedim, şöyle bir noktaya Tayyip Bey getirdi: Seçim kazanmayı geçmişte olan her şeyi aklama ve gelecek için bir meşruiyet alanı olarak tarif ettiler. Ve bu işi ağır sıklet boks maçı gibi, son maçı kazanan kemeri takar ve dediği olur. 31 Mart'ta kendileri hiç beklemediği ve bizim çok inandığımız şekilde unvan maçını biz kazanınca onlar bunu unvan maçına çevirdi. Daha önce ‘Ben kazanıyorum ve gerisinin hiçbir önemi yok’ken bir anda kendisini çok önemsiz ve siyasette her şeyi kaybetmiş olarak gördü ve bunu hazmedemiyor. Oysa alınan her oya bir kıymet vermek, alınamayan her oyun da muhasebesini yapmak lazım. Ama Tayyip Bey bunu sadece AK Parti çerçevesinden bakıyor. Tayyip Bey'e tavsiyem şu: Rakibini tanımadan yenemezsin. Ben onu çok iyi tanıdığımı kendisine de söyledim. Ve ben rakibimi tanıdığım için 31 Mart'ı kazandım. O rakibini tanımayıp küçümserse daha çok mağlubiyet alır.”

'HİKMET ÇETİN İLE AZERBAYCAN'A GİDECEĞİZ'

Özel, “Yakında bir yurt dışı gezisi olacak mı” sorusu üzerine, "8 Kasım günü, Azerbaycan’ın Zafer Bayramı’nda İlham Aliyev ile telefonla görüştüğümde ben zaten önce Kıbrıs, sonra Azerbaycan'ı geçen sene seçildiğim günden beri istiyorum ama geçmişteki bazı gerginliklerden dolayı Azerbaycan'dan o konuda bir davet almamıştık. Yaptığımız görüşme sırasında ben Azerbaycan'ı kutlayıp o da bizim dünyada kendileriyle ilgili Sosyalist Enternasyonal’de, Avrupa Sosyalist Partisi’nde, Almanya'daki temaslarımda Azerbaycan ile ilgili kullandığımız cümleler, tutumumuzun kendisi kadar Azerbaycan halkı tarafından da bilindiğini ve sevildiğini söyledi. Ben de Hikmet Çetin ile birlikte zaten Azerbaycan'a gitmek istediğimi yazmıştım ona. Bizi Hikmet Çetin ile birlikte -ki Hikmet Çetin babasının da çok yakın dostu, kendisinin de çok sevdiği bir isim- davet etti. Şimdi onu planlayacağız, o ne kadar vadede olur bilmiyorum.

ESAD İLE GÖRÜŞME OLACAK MI?

Özel, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme talebine ilişkin olarak, "Esad ile görüşme talebimizde bizden resmi yazı istediler ve bir tarih belirleyecekler, onu bekliyoruz. ‘Şu zaman olacak’ diyemiyorum. Rusya, Erdoğan, Esad arasında bir denge var şu anda. Herhalde ondan dolayı bize tarih vermek için biraz bekliyorlar gibi geliyor. Ama bize, ‘Size randevu vermeye karar verdik. Resmi bir yazı yollarsanız tarih bildireceğiz’ demişlerdi. Çok gecikmeden bir cevap alacağımızı düşünüyorum" ifadesini kullandı.

''GÜVENLİDİR, GELEBİLİRSİNİZ' DEDİKLERİNDE FİLİSTİN’E GİDECEĞİZ'

Özel, planlanan ancak ertelenen Filistin ziyaretine ilişkin olarak da, “Filistin'de hava sahasının açılmasını bekliyoruz. Uçağımızın kuyruk numarasına kadar bildirildi. Çünkü Mahmut Abbas davet etti. Tel Aviv'e gidip oradan geçmemiz gerekiyor. Ama İsrail'de hava saldırıları, hava sahasının kapalı olması, zaten tarifeli uçuş şu anda yok. ‘Güvenlidir, gelebilirsiniz’ dediklerinde gideceğiz" diye konuştu.

'PARTİ İÇİNDEN DEĞİL, DIŞARIDAN FONLANIYOR'

Özel, parti içinde devam eden kurultay tartışmalarına ilişkin de şöyle konuştu:

"Bu tartışma belli bir noktada doygunluğa ulaştı, ben de bu tartışmaları kestiğimizi ve bundan sonra sürdürmeyeceğimizi söyledim. Bundan birkaç gün sonra da 81 il başkanı ‘Genel Başkanımızın politikalarını destekliyoruz. Sokakta, vatandaşta bir kurultay talebi yok’ dediler ve o tartışmayı bıçak gibi kestiler. Ben bundan sonra dönüp de bir daha aynı tartışmalara girmek istemem. Sokakta olmayan bir şeyin kurultay salonunda karşılığı, izdüşümü olmaz.

Sosyal medyada yaratılmaya çalışılan gündemlerin suni, birazcık sipariş ve birilerinin para bastığı anlaşılıyor. Bazen öyle operasyonel günler oluyor ve herkese yaymaya çalışıyorlar. Bir de bu parti içinden değil, parti dışından fonlanan ve CHP'de bir kargaşa varmış gibi gösterilmek istenen bir mevzu. CHP'de iç karışıklığın CHP'yi aşağıya çektiğini bilenler bu tartışmayı sosyal medyada fonluyorlar. Gerçek kişilerin yürüttüğü bir tartışmadan çok, bot hesapların, robotların yürüttüğü bir tartışma.”

'EKREM BAŞKAN, MANSUR BAŞKAN VE BENİM ARAMDA BİR SIKINTI YOK'

Özel, “‘Ekrem Başkan ve Mansur Başkan ile yakın zamanda bir araya geleceğiz’" sözlerinin hatırlatılması üzerine de cuma günü bir araya geleceklerini söyledi. Özel şöyle konuştu:

“Biz cuma günü SODEMBEK toplantısında birlikteyiz. Cuma akşamı da eğer bir başka mani olmazsa hep birlikte yemek yiyeceğiz. SODEMBEK’in içinde bütün büyükşehir belediye başkanlarımız var. Ayrıca baş başa üçlü yemek de üçümüzün mutabık olduğu bir şey. Onun tarihini henüz belirlemedik, uygun bir zamanda uygun bir ev sahipliğinde onu yaparız. Ama orada samimi bir diyalog ortamının işlediğini söyleyebilirim Ekrem Başkan, Mansur Başkan ve benim aramda bir sıkıntınız yok.”

BELEDİYELER İÇİN ANKET YAPILIYOR

Özel, cumartesi günü gerçekleştirilecek belediye başkanları toplantısına ilişkin , "Toplantının gündeminde esas olarak kayyımlar var ve buna karşı bütün CHP’li belediyelerin ortak tavır ve tutumunu konuşacağız. Bunun dışında zaten bizim bir eşgüdüm, yani doğru yapılan işleri yayma mevzusu var.

Şu anda sahadayız anket şirketleriyle. Büyükşehirler bitti, illerin çoğu bitti, büyük ilçe belediyelerinin analizindeyiz. 20 Aralık tarihiyle bütün rapor gelecek. Belediye başkanlarımızın teker teker ve karşılaştırmalı performansları, çok önemli bir çalışma yapılıyor. CHP belediyelerinin 2024 yılı karnesi, aralık ayı sonunda. Ama sahadaki anketlerden gördüğüm şu var: Beklentinin çok ötesinde başarılı algılanıyorlar. Vatandaş memnuniyeti beklentilerimizin de ötesinde" ifadesini kullandı.

'AK PARTİ MİLLETİN GÖNLÜNDEN DÜŞTÜ, GÖZÜNDEN DE DÜŞÜYOR'

Özel, belediye kreşleri konusundaki tartışma için de şöyle konuştu:

"Bu aralar kreşlere yapılan şey hamle ve sonra toplumsal tepkiyle birlikte gelen geri adım; CHP'li belediyelerin dün gece belediye iştiraklerinin borçlarının da kesileceği ki bu kanunen mümkün değil çünkü iki ayrı yapı ve birinin borcundan öbürü mesul tutulamaz. Bunların hepsi Tayyip Bey'in de sonuçları çok dikkatli ölçtürdüğü ve gerekli şeyi aldığını gösteriyor. Aynı resme bakıyoruz. Ama bence o çok yanlış bir tutum takınıyor. CHP'li belediyelerle öne çıkan hizmetlerde kendi belediyelerini yarıştırmak ya da kreş gibi bir konuda bizimle hizmette yarışmak yerine, bize engel olmaya çalışması. Ya da ‘Hadi bunların paralarına el koyalım. Hizmetleri aksasın. Milletin gönlünden düşsünler’ meselesi, bence ters teper. AK Parti milletin gönlünden düştü. Gönlünü alırsan geri girersin, gönül almak daha kolay. Ama şimdi bu bu tavırlarla gözünden düşüyor. Gönülden düşmekten korkmam kendi adıma, gönül kazanılır. Ama gözden düştün mü? Bir daha olmaz."

'GEÇMİŞTE KAYYIMLARA KENDİ BELEDİYEMİZ OLMADIĞI İÇİN YETERİNCE TEPKİ VERMEDİK'

Özel, “CHP’nin kayyım konusunda yol haritasında bir değişiklik olacak mı” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Etkin, net ve sert cevabımız durmadan devam edecek. Bir başka partiyi eleştirmek adına söylemiyorum ama geçmişteki kayyım uygulamalarında ilk birkaç gün tepki gösterip sonra bunu terk edip bunun sürdürülmemiş olması yeni kayyumların önünü açtı bence. Bunu kimseyi eleştirmek için söylemiyorum ve burada öz eleştiri de yapabilirim. Halkın iradesine bir darbe varsa onun kendi partinizden olup olmadığına bakmaksızın tepki vermek gerekiyordu. Biz bu dönem Hakkari'ye atanan kayyuma da aynı tepkiyi verdik Esenyurt'ta da verdik Mardin'de de verdik vermeye de devam ediyoruz. Ama ‘CHP belediyeleri öyle kolay kayyum atanabilecek belediyeler değildir ve bunu herkes görmelidir’ noktasında bir ısrarımız var. O yüzden hem Esenyurt'taki mücadele hem Ovacık'ı da kapsayan tepkilerimiz devam edecek. Bir de şundan memnunum, bunu teyit de ettim karşı taraf da ölçtürüyor, daha doğrusu ikimizin de itibar ettiği firmalar, Esenyurt'ta vatandaşın yüzde 80 bize hak verdiği, Türkiye'de de her geçen gün bu yapılan işe itirazın yükseldiği ölçülüyor. O yüzden biz pozisyonumuzu sürdüreceğiz.

Geçen dönem 49 belediyeye kayyum atanırken ilk günlerde tepkiler oldu ama daha sonra bu olağanlaştı, sanki bu kabullenilir gibi oldu. Siyaseten kabullenilmediğini biliyorum ama tepkiler sürmedi, sönümlendi. Bu da yenileri için ön açıcı oldu diye düşünüyorum. Öz eleştiri olarak da şunu söylüyorum: Biz de geçmiş dönemde kendi belediyemiz olmadığı için yeterince tepki vermedik. Bu dönem biz hem kendi belediyemize hem başka belediyelere atanan kayyumlara ciddi şekilde reaksiyon veriyoruz ve bunu sürdürüyoruz. Esenyurt'ta bir ayı tamamladık, ilk günkü ısrarla. Bunu ne kadar sürdürürlerse biz o kadar sürdüreceğiz. CHP, vatandaşa derdini anlatabilir bir pozisyonda şu anda. İlk atandığı gün şöyle bir şey vardı ölçümlerde: ‘Bir sebebi vardır.’ Şimdi bir sebebi olmadığı ve bunun bir haksızlık olduğu konusunda güçlü bir inanç yükselmeye başladı. Biz bunu görüyoruz. Bence bunu AK Parti de görüyor. Çünkü milletvekilleri, belediye meclis üyeleri sokulmazken sokuldu. Yapılanların bir haksızlık olduğu konusunda onlar da geri adım attılar. Ve tablonun aleyhlerine işlediğini gördükleri için tutum değiştiriyorlar."

'DEVLET BEY DE BU NOKTAYA GELDİ'

Özel, cuma günü DEM Parti Eş Genel Başkanlarının CHP Genel Merkezi’ne yapacağı ziyarete ilişkin soru üzerine, "DEM Parti bütün partileri ziyaret kararı almıştı. Hatta biz daha önce bir randevu verdik ama bir cenazemiz oldu, o yüzden müsaade isteyip cenazeye gitmiştim. DEM Parti’nin gündeminde de mutlaka kayyımlar ve bu yaşanan süreç var. Bizden hangi parti randevu isterse veriyoruz. Artık Devlet Bey de bu konuda normalleşti, öyle görüyoruz. Biz partileri seçmenlerine duyduğumuz saygıdan dolayı ayırmayız. Artık bu noktaya Devlet Bey de geldi. Bundan memnuniyet duyuyorum" diye konuştu.

'PARLAMENTO DIŞINDA BİR SÜREÇ YÜRÜTÜLÜRSE BUNUN İÇİNDE OLMAYIZ'

Özel, AK Parti, MHP ve DEM Parti'nin bu süreçte bir araya gelmesi durumunda partisinin tutumunun ne olacağının sorulması üzerine, “Parlamentoyu dışlarlarsa bunu doğru bulmam. Parlamento zemininde buluşmaya karar verirlerse parlamentoda yapılacak böyle bir şeye katkı veririz. Ama parlamentonun dışlanmasına doğru bulmam çünkü toplumsal mutabakat bizim olmazsa olmazımız. Bu da bence anayasa yapmak kadar kritik bir süreç. Kırk yıllık çatışmalı bir süreci, Türkiye'ye çok şey kaybettirmiş olan bir terörü bitirme noktasında önemli. Bu toplumsal mutabakatta bizim CHP olarak ayracımız, belirticimiz veya kırmızı çizgimiz, mihenk taşımız; şehit aileleri ve gaziler bu sürece rıza gösteriyorlar mı? CHP’nin buradaki hatta doğru bir hat ve benimseniyor. Tut ki parlamento dışında ve parlamentoyu dışlayan geçen seferki gibi bir süreç yürütüldü. Bunu eleştiririz, doğru bulmayız ve bunun madden ve manen içinde de olmayız. Parlamentoya davet ederiz” ifadesini kullandı. 

(ANKA HABER AJANSI)

YORUM EKLE