Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Haluk Dursun, Müzeler Genel Müdürü Abdullah Kocapınar, Diyarbakır Kültür ve Turizm Müdürü Şükrü Dursun, Diyarbakır Vali Yardımcısı Ahmet Dalkıran, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Dursun, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Diyarbakır'ın UNESCO'da özel konuma gelmesinden dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirterek, “Bu mutluluğu paylamak için yerel yöneticilerle, valilikle görüşmek ve bu sorumluluğun üzerimize gelmesinden sonra alanı yeni bir gözle görmek üzere Diyarbakır’a geldik. Hem surları, hem burçları, hem İç Kale’yi incelemek hem de Hevsel Bahçeleri’nin o güzel peyzajına doyumsuz bakışlar atarak Diyarbakır'ın bu başarısını burada kutlamak ve değerlendirmek istedik. Sorumluluğumuzun bilincinde olarak bundan sonra neler yapabileceğimizi görüşmek üzere geldik” dedi.



Kışanak: Kentimize, halkımıza ve bütün insanlığa hayırlı olsun



Eşbaşkan Kışanak ise ciddi çalışmaların yapılması gerektiğine ve zor bir süreç olduğuna dikkat çekerek, “Hep beraber Kültür ve Turizm Bakanlığımızın uzman ekipleri, ilgili birimleri, Türkiye UNESCO Komitesi’ndeki arkadaşlarımıza, Türkiye'nin UNESCO temsilcisi, valiliğimiz, bakanlıklarımız, yerel yönetim, merkezi yönetim, sivil toplum örgütleri hep beraber güçlü bir çalışma yürüttük. Ben bu vesile ile emeği geçen herkese Diyarbakır adına, halkımız adına teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Birlikte iyi bir ekip olarak, çalışarak zorlukları bir bir geride bıraktık. Bazı problem alanlarında güçlü, hızlı çözümler ürettik. Hemen ilk görüşmede Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri’nin Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmış olması hepimiz için büyük bir başarıdır. Ben bu başarı da emeği geçen herkesi kutluyorum. Kentimize, halkımıza ve bütün insanlığa, dünyaya hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.



Karar hepimize görev ve sorumluluklar yükledi



Alınan kararla birlikte hem sevindiklerini hem de gururlandıklarını kaydeden Kışanak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Böyle bir başarıyı ortaya çıkarabildiğimiz için kendimize, hepimize pay çıkarttık; ama aynı zamanda da sorumluluğumuzun arttığını hissederek kente geldik. Gerçekten UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'nde olmak, evet bir koruma şemsiyesi altında olmak anlamına geliyor. Dünyanın gözünün artık burada olduğu anlamına geliyor. Bundan sonra kentimizin kalkınmasına, turizmin gelişmesine önemli katkıları olacak karardı. Ama aynı zamanda hepimize görev ve sorumluluklar yükledi. Bunun bilinci ile buradayız. Hem sevincimizi paylaşıyoruz hem de bugün burada yaptığımız gibi hemen neler yapacağız diye yeni yapmamız gereken şeyler için de önümüze bakıyoruz. Önümüzdeki süreçte de yine birlikte bir çalışmayla, elbirliği ile birbirine katkı yaparak, imkanlarını ortaklaştırarak, güçlü kararlar alarak, bu kentin tarihi ve kültürel varlıklarını korumak ve aynı zamanda tanıtım faaliyetlerini birlikte yapmak ve kentimize, bu değeri aynı zamanda bir ekonomik getiriye dönüştürebilecek çalışmaları yürütmemiz gerekiyor.”DİHA