İşyeri temsilcileri katliamı lanetledi: Barışın sesi işyerinden fabrikadan yükselecek

İzmir’de farklı işkollarından ve sendikalardan işyeri temsilcileri, Ankara’da gerçekleştirilen katliamı savaştan medet umanların gerçekleştirdiğini ifade ederek, barışı işyerlerinden örgütleyeceklerini belirttiler.

İşyeri temsilcileri katliamı lanetledi: Barışın sesi işyerinden fabrikadan yükselecek
İzmir’de farklı işkollarından ve sendikalardan işyeri temsilcileri, Ankara’da gerçekleştirilen katliamı savaştan medet umanların gerçekleştirdiğini ifade ederek, barışı işyerlerinden örgütleyeceklerini belirttiler.   

Dokuz Eylül Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur, insan olarak yaşadıkları acıyı taşımanın çok ağır olduğunu belirterek, sağlık çalışanları olarak barışı ve yaşamı savunmak zorunda olduklarını vurguladı. Barışın daha yüksek sesle savunulması gerektiğini belirten Uğur, “Sendikamız da karar aldı. Biz daha öncesinde işyerimizde katliamı kınama kararı almıştık. İşyerlerimizde katliamın sorumlularını teşhir edip, neden barış istememiz gerektiğini anlatacağız” dedi.  

SAVAŞTAN YANA OLANLAR BELLİ

Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi Vildan Akçakaya da, barış istenilen bir mitingin savaşa dönüştürüldüğünü belirterek, “Bir şekilde hesabını verecekler. Bizleri yıldıramayacaklar, işçi ve emekçiler olarak barışa sahip çıkmaya devam edeceğiz, bu ülkeye barışı getireceğiz” dedi. Savaştan yana olanların kim olduğunun çok açık olduğunu belirten Akçakaya, “Bu korkunç katliamı lanetlemek ve barış talebini dillendirmek için işyerlerimizde eylem ve etkinlikler örgüteyeceğiz, herkesi de bulunduğu yerden ses çıkarmaya çağırıyorum” dedi. 

‘ÜRETİMDEN GELEN GÜÇ KULLANILMALI’

Birleşik Metal-İş Schneider İşyeri Baştemsilcisi Sedat Sadak, bombaların barışa atıldığını ifade ederek, “Ülkenin her yerinde binlerce insanın gittiği bir alanda bu kadar rahat bombalar patlayabiliyor, insanların bedenlerinin bu kadar ucuza alındığı bir ülkede elbette iktidarın ve onun etrafındaki tüm şer güçlerinin hesap vermesi gerekiyor” dedi. Hükümetin istifa etmesi gerektiğini belirten Sadak, şunları söyledi: “Bundan sonra sendikalar ve sivil toplum örgütlerine, bizlere daha büyük görevler düşüyor. Bu kadar kanın olduğu bir yerde hâlâ üç maymunu oynama şansımız yok. Üretimden gelen gücümüzü ortaya koymak zorundayız. Fabrikalarda organize sanayi havzalarında örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde mücadeleyi, grevi örgütlemek zorundayız. Yaşam, umut ve barış için.”

AKAN KANIN ÇOĞALMAMASI İÇİN...

Atilla Mengeç (Schneider İşyeri Temsilcisi/Birleşik Metal-İş): Barışı savunan bir mitingi kana buladılar. İnsanların daha fazla katledilmesine izin vermemeliyiz. DİSK’i büyük bir eyleme davet ediyoruz. Artık yeter, insanlar ölmesin.

Rıza Boz (Rettic Metal İşyeri Temsilcisi/ Birleşik Metal-İş): İnsanlar oraya bir amaç için gitmişlerdi; özgürlük barış. Buna tepki göstermemiz lazım tüm örgütlü olduğumuz yerlerde. Üretimden gelen gücümüzü kullanmalı ve bu katliama sessiz kalmamalıyız.

Eren Bilgen (İZSU İşyeri Baştemsilcisi/Genel-İş): Aylardır akan bir kan var ülkede. Savaştan beslenenler bunu tetiklemeye çalışan bir süreç işletiyorlardı. Barış meselesinin işçi sınıfının sahiplenmesi ve mücadelesi ile sağlanacağını  bilmemiz gerekiyor. Ankara’da gerçekleşen saldırı halklara ve aynı zamanda işçi sınıfına dönük bir saldırıdır. Bu saldırının karşısında tüm işçi sınıfının artık sağı-solu sendikal ayrımları bırakıp, barışı örgütlemek ve egemen kılmak için tüm işyerlerimizde iş bırakmalıyız. AKP Hükümeti’ni de durdurmanın yolu buradan geçiyor. Bunu yapmadığımız taktirde akan kan çoğalacaktır. Topyekün bir mücadeleye çağırıyoruz işçi sınıfını ve tüm bileşenleri. Pazartesi itibariyle tüm işyerlerimizde iş bırakmayı örgütleyeceğiz.

Güncelleme Tarihi: 12 Ekim 2015, 09:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER