ZÜBEYT BARTİN/YAZDI
Yazar Zübeyt Bartin, 'İpek Yolu’na Yakışmayan Manzara: Düzensiz Sanayi, Renkli Kapılar ve Çöp Yığınları' adlı yazısını okuyucuları için yayınladı.
YAZARIN YAZISI ŞÖYLE:
İpek Yolu, yüzyıllar boyunca insanlık tarihine yön vermiş bir yol olmuştur. Bu rota, yalnızca Asya ile Avrupa arasındaki bir geçiş yolu değil; medeniyetlerin birbirleriyle buluştuğu, kültürlerin, fikirlerin ve değerlerin harmanlandığı bir köprüydü. Yüksekova’dan geçen bu kadim yol, geçmişin ve geleceğin buluştuğu bir yer olarak aslında zamanın derinliklerinden gelen bir mirası taşıyor. Bugün ise, bu eşsiz yolun hemen yanı başında, tarih ve modernlik arasında keskin bir çelişki barındıran bir görüntüyle karşılaşıyoruz: Düzensiz sanayi yapıları, birbiriyle uyumsuz dükkanlar ve çevreyi saran çöp yığınları.
**
Bu manzara, tıpkı bir tablonun üzerine atılmış rastgele fırça darbeleri gibi hem gözleri hem de ruhları yoruyor. Bir yol, bir şehir, bir yaşam alanı nasıl bu kadar çarpık ve uyumsuz olabilir? Nasıl olur da medeniyetin izlerini taşıyan bir yol, bu karmaşa içinde kaybolur? Cevap, şehri şekillendiren hayallerin eksikliğinde ve bu hayalleri birleştiren vizyonun yokluğunda yatıyor.
**
Victor Hugo’nun dediği gibi, “Şehirler de kitaplar gibidir; onları güzel yapan, nasıl yazıldıklarıdır.” Yüksekova, bir kitabın sayfalarını aralayacak kadar değerli ve önemli bir şehir. Ancak o sayfalar şu an dağılmış durumda. Her biri kendi hikâyesini anlatmaya çalışan, farklı renklerle boyanmış dükkanlar, düzensiz yapılardan oluşan sanayi sitesi ve etrafı sarhoş eden çöp yığınları, bu şehri derin bir karmaşaya sürüklüyor. Estetikten uzak, plansız bir yerleşim; şehrin ve İpek Yolu’nun ruhuna bir gölge gibi düşüyor.
**
“Şehirler de insanlar gibidir; kimliği vardır, ruhu vardır,” der Cemil Meriç. Yüksekova, bu kimliği ve ruhu kaybetmek üzere. Şehir, sadece fiziki yapılarla değil; onun içindeki insanların, kültürlerin ve doğanın etkileşimiyle şekillenir. Ancak bugünün Yüksekova’sı; her geçen gün bu etkileşimin izlerini silen, kaybolan bir şehir gibi görünüyor. Yüksekova’daki bu düzensizlik, şehri sadece bir geçiş noktası olmaktan çıkarıp hayalleri zedeleyen bir hâl alıyor. Oysaki bu topraklar, yeniliklerin en güzelini hak ediyor.
**
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın belirttiği gibi, “Medeniyeti, büyük rüyalar görme kabiliyetinde buluruz.” Yüksekova’nın rüyası; bu düzensiz yapıların ötesine geçmeli ve tarihsel mirasa, doğaya, insan ruhuna saygı gösteren bir şehir olmalıdır. Yüksekova’nın potansiyeli, sadece sanayi üretimiyle değil; aynı zamanda estetik bir dönüşümle de keşfedilebilir. Bu sanayi alanı; yerinden taşındığında bu bölgeye çocuk parkları, yeşil alanlar, kültürel etkinlik alanları gibi sosyal yapılar kazandırılabilir. Hem çevreyi iyileştirir hem de insanların daha sağlıklı, daha huzurlu bir yaşam sürmelerini sağlar.
**
Halil Cibran’ın söylediği gibi, “Şehir, gökyüzüne yazılmış bir şiirdir.” Bir şehir, ancak içinde yaşayanların ortak hayalleriyle anlam bulur. Yüksekova; bu şiiri daha derin, daha anlamlı bir şekilde yazmalıdır. Çöplerin temizlendiği, düzensiz yapıların yerine modern ve estetik bir yapının inşa edildiği bir şehir, sadece bugün için değil; yarınlar için de birer miras bırakacaktır. Şehri inşa eden hayaller, bu kenti zamanla modern bir kimliğe kavuşturacak; hem geçmişin izlerini hem de geleceğin umutlarını barındıran bir yer hâline getirecektir.
**
Sanayi sitesinin taşınmasıyla birlikte, bu bölge modern bir tasarıma kavuşabilir. Yüksekova’nın etrafını saran beton ve sanayi alanları yerini yeşil alanlara bırakabilir. Yürüyüş yolları, kültürel merkezler ve sosyal etkinlik alanları şehri canlandırabilir. Bu dönüşüm, Yüksekova’yı yalnızca bir geçiş noktası olmaktan çıkarmakla kalmayacak, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için çekici, yaşanabilir bir şehir görüntüsüne kavuşturacaktır.
**
Evet, şehirler hayallerle inşa edilir. Büyük rüyalar görme zamanımız geldi. Yüksekova, geçmişin ihtişamını modern bir şekilde kucaklayarak sadece bir geçiş noktası değil; tarihin ve doğanın iç içe geçtiği, geleceği inşa eden bir şehir olabilir. Çünkü şehirler, onları inşa eden insanların hayalleriyle büyür. Yüksekova da bu hayallerle büyümeli.
Güncelleme Tarihi: 06 Şubat 2025, 21:18