Putin’in ardından da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşma yaptı. İki lider bugün baş başa görüşecek, görüşmede ana konu Türk Akımı Projesi olacak.
Erdoğan ve Putin’in diğer önemli gündem maddeleri, Akkuyu Nükleer Santrali, Türkiye vatandaşlarına uygulanan vize ve Suriye.
Kongrenin dünkü açılışının ardından bugünkü açılış oturumunda ilk konuşmayı Dünya Enerji Konseyi Başkanı Younghoon David Kim yaptı. Daha sonra ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak söz aldı. Albayrak'ın ardından Başbakan Binali Yıldırım kürsüye çıktı, "Fiyatlar bağlamında çok yükseğe çıkmayalım" dedi.
Putin: Türk Akımı'nı gerçekleştirmeyi istiyoruz
Rusya Devlet Başkanı Putin, kongredeki konuşmasında, “AB'nin [Avrupa Birliği] enerjisini 50 yıldır biz sağlıyoruz. Şu anda ikinci proje konusunda çalışıyoruz. Erdoğan ve diğer ortaklarımızla Türk Akımı'nı ele alıyoruz ve bunu da gerçekleştirmeyi istiyoruz” dedi.
Putin, petrol ürünleri devrinin sona ermekte olduğunu söylemek için gerçek bir sebep görmediğini belirtti:
“Petrol fiyatlarının ciddi biçimde düştüğü bu dönemde pek çok kişi hidrokarbon devrinin sona ermekte olduğunu, artık alternatif enerji kaynaklarına yönlenmek gerektiğini söyledi. Fakat böyle ileri giden çıkarımlar yapmak için henüz gerçek sebepler olmadığını düşünüyorum.”
“Rusya enerji alanında tüm taraflarla eşit haklara sahip ortaklar olarak yapıcı bir biçimde işbirliği yapmaya devam edecek. Rusya'nın global pazarlar için güvenilir bir enerji tedarikçisi olmaya devam edeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.”
Putin, son Türkiye ziyaretini Kasım 2015'de G20 Liderler Zirvesi'ne ev sahipliği yapan Antalya'ya gerçekleştirmişti.
Erdoğan Türkiye’ye yatırım yapmaya çağırdı
Cumhurbaşkanı Erdoğan da kongredeki konuşmasında, “Tüm enerji şirketlerini ülkemizde yatırım yapmaya davet ediyoruz. Türkiye'ye güvenen, ülkemize yatırım yapan asla pişman olmamıştır, bundan sonra da pişman olmayacaktır” dedi.
Türkiye'nin önem verdiği alanlar arasında nükleer enerjinin de bulunduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2010 yılında Rusya Federasyonu ile Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi'nin gerçekleştirilmesine yönelik hükümetlerarası anlaşmayı imzaladık. Japonya'yla da Karadeniz kıyısında tesisine karar verilen Sinop Nükleer Güç Santrali Projesi için bir anlaşma yaptık. “Şimdi de üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içindeyiz.
“Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10'unun nükleer enerjiden karşılanmasıdır.
“Rusya'nın hali hazırda Balkanlar üzerinden aldığımız gazı doğrudan Karadeniz üzerinden ülkemize sevk etmeyi öngören Türk Akımı Projesi'ne de -şu anda çalışmalarımız devam ediyor- buna olumlu bakıyoruz.
“Bu projenin ikinci aşaması, Avrupa doğalgaz piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak geliştirilecektir. Diğer taraftan Doğu Akdeniz gazı da kaynak çeşitlendirme çalışmalarımızda yeni bir alternatif durumuna geliyor.
“Yapılan araştırmalar, bu gaz için en karlı ve ekonomik güzergahın Türkiye olduğunu gösteriyor. Ülkemizin doğalgaz ve enerji ticaret merkezi haline gelebilmesi adına yeni ve önemli yatırımların arifesindeyiz.”Bianet
Türk Akımı nedir?Rusya Devlet başkanı Vladimir Putin, Rusya gazını Karadeniz üzerinden Bulgaristan’a, buradan da Güney ve Orta Avrupa’ya taşıyacak Güney Akım boru hattının yerine Türkiye üzerinden Türkiye-Yunanistan sınırına gazı taşıyacak yeni bir boru hattı üzerinde çalışıldığını Aralık 2014 tarihinde açıklamıştı. Rusya enerji şirketi Gazprom ile Botaş Rusya Medyası’nda “Türk Akımı” olarak adlandırılan Yeni Mavi Akım boru hattı için mutabakat imzalamıştı. Boru hattının kapasitesi 63 milyar metreküp (bcm) olacaktı Bunun 14 bcm’i, Türkiye’deki tüketiciler için ayrılırken, yaklaşık 50 bcm’i, bir doğalgaz teslim noktasının tesis edileceği Türkiye-Yunanistan sınırına aktarılacaktı. Gazprom 5 Ekim günü, Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinin yıllık 63 milyar metreküplük kapasitesini 32 milyar metreküpe indirme kararı almıştı. Rusya Başbakanı Medvedev, "Türk Akımı'nın ilk hattını Aralık 2016'da tamamlayabilirdik ancak bu tarih erteleniyor. Ama korkulacak bir şey yok. Gecikmenin nedeni Türkiye'deki siyasi belirsizlik. 1 Kasım'da yapılacak seçimlerin ardından hükümetin kurulması zaman alabilir" demişti. |