Seçime beş gün kala Diyarbakır’da 7 Haziran’a kıyasla pek bir seçim hareketliliği yaşandığı söylenemez. Sokaklarda bayrak yok, seçim büroları oldukça sınırlı. Miting ve şenlikli etkinlikler neredeyse hiç yapılmıyor. HDP milletvekili adaylarının esnaf, mahalle ve ev ziyaretleri yaptığı Diyarbakır’da, AKP bilboardlara afiş asmakla yetiniyor. Diyarbakır’ın neredeyse bütün reklam panolarında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun fotoğrafları bulunurken, en çok kullanılan ilan ise asgari ücretin 1300 lira olacağı vaadini içeren afiş. Diyarbakırlılarla seçimden beklentilerini konuştuk.
KARNIMIZ AZ DOYSUN AMA BARIŞ GELSİN
Mehmet Şirin Erdem, seçimde AKP’nin tek başına iktidar olmaması için HDP’ye oy vereceğini söylüyor. “13 yıldır iktidarda olan AKP hükümeti ile Ortadoğu ve bölge adeta katliamların en çok yaşandığı yerler oldu” diyen Erdem, “AKP’den şimdiye kadar gördüğümüz tek şey ölüm ve gözyaşı. Kürt halkının taleplerini görmezden geliyor. Ölümleri hızlandırdı. HDP’nin barajı geçmesi demek ölümlerin azalması demek” şeklinde konuştu. AKP’nin yıllardır halkı yoksullaştırdığını söyleyen Erdem, “Karnımız az doysun ama barış gelsin. Önceliğimiz huzur ortamı” diyor.
İLK OYUMU BARIŞ İÇİN KULLANACAĞIM
İlk kez oy kullanacağını söyleyen 18 yaşındaki Hasan Mansur, “İlk oyumu barış için kullanacağım. Belki benim vereceğim bir oyla savaş yapanlar değil, barış için çabalayanlar seçilecek. Heyecanlıyım” diyor. Barıştan yana olan tüm insanlara seslenen Mansur, “Kesinlikle herkesin oy vermesi gerek. Türk’ü, Kürt’ü hep beraber, savaş isteyenlere sandıkta cevap verelim” diyor.
BARIŞ MUTLAKA GELMELİ
Yücel Negüzel adlı genç de, “Kürdistan’da yaşayan herkesi terörist ilan eden ve savaş açan bir hükümet var. Mevzu DAİŞ olunca ‘Eylem yapmadan tutuklayamayız’ diyorlar. Bizim onlarca arkadaşımız, belediye eş başkanımız bir gecede tutuklandı. Bu barış mutlaka gelmeli. Bunu da HDP’nin başaracağını biliyorum. O nedenle herkesi oy vermeye, birlikte barış için mücadele etmeye çağırıyorum” diyor.
SAVAŞIN SÜRECEĞİNDEN ENDİŞELİYİZ
Çatışmaların acilen durması gerektiğini belirten Sedat Koçoğlu da, “Evden dışarı çıkamaz olduk. Her an her yerde bir kör kurşuna kurban gidebiliriz. Bölge büyük bir savaşı yaşıyor. Halk olarak endişeliyiz. Seçimlerden sonra da savaşın devam edeceğinden korkuyoruz” diyor. Partilerin seçim vaatlerini ve beklentilerini sorduğumuz Koçoğlu, “İnanın ekonomik vaatler gündeminde değil kimsenin. Bu barış sağlanmadan hiçbir şeyin önemi yok. Bizim tek isteğimiz, çatışmalar dursun, ateşkese yanıt verilsin ve müzakerelere başlansın” diyor.
ÇİFT TARAFLI ANLAŞMA OLMALI
Denizlili olduğunu ve Diyarbakır’da yaşadığını söyleyen Semra Yeşilbudak ise “Diyarbakır çok güzel bir yer. Ancak yaşananlar acı. Çift taraflı anlaşma yapılması lazım” diyor. Partilerin vaatlerini yeterli bulmadığını ifade eden Yeşilbudak, “Asgari ücret vaatleri hâlâ komik rakamlarla, övünçle sunuluyor. Asgari ücret yükselse bile vergilerle bunu geri alıyorlar. Asgari ücretliden vergi almasınlar bari. Eğitimle ilgili hiç vaat yok neredeyse” diyor.Evrensel
Güncelleme Tarihi: 27 Ekim 2015, 08:50