İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan basın toplantısında 1 Mayıs öncesi yetkilileri uyardı ve biber gazı kullanılmamasını istedi.
Biber Gazı Yasaklansın İnisiyatifi tarafından yapılan açıklama şöyle:
“Biber Gazı Yasaklansın İnisiyatifi olarak, iki yıldır kolluk kuvvetleri tarafından sokakta ölümcül ve en yaygın kullanılan işkence araçlarından “biber gazı”nın yasaklanması için kamuoyu yaratmaya, demokratik tepki oluşturmaya ve konunun akedemik, bilimsel yönden tartışılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Biber gazı gibi ölümcül bir kimyasal silahın sadece 1 Mayıs’ta değil diğer tüm günler için kullanımını ortadan kaldıracak bir anlayışın hakim kılınmasını amaçlıyoruz. Ancak son iki yıllık deneyimimiz, mevcut iktidar partisinin işçilerin Birlik-Mücadele ve Dayanışma günü kutlamalarını yani 1 Mayıs’ı ülkede en çok biber gazı kullanılan gün haline getirmeye, terörize etmeye kararlı olduğunu gösteriyor.
“Oysa, DİSK ve KESK’in AİHM’e yapmış olduğu 38676/08 no’lu başvuru sonucu; 22 Kasım 2012 tarihinde verilen kararla, Taksim’in 1 Mayıs Alanı Olduğunu; Hükümetin 1 Mayıs 2008 tarihindeki engellemeleri nedeniyle, başvurucuların “Toplantı ve Toplu İfade Özgürlüğü ile Örgütlenme Özgürlüğü’nün” ihlal edildiğini tespit etti.
“1 Mayıs 2014 Taksim çağrısı nedeniyle DİSK, KESK, TMMOB, TTB yöneticilerinin yargılandığı ve beraat ettiği davada, İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında 1 Mayıs’ın mücadele ile kazanılmış barışçıl bir gösteri olduğu ve “1 Mayıs istisna olarak değerlendirilmeli, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun hükümlerinin uygulanamayacağı” açıkça belirtildi.
“Yetkililerin halkın, emekçilerin bir araya gelmesine karşı duydukları büyük korku ile, sokakları insansızlaştırma planlarına bağlı olarak her gösteri ve toplanmada verdikleri “müdahale” emirlerinin yasalara aykırı olduğunun anlaşılması için daha kaç dava sonucu gerekiyor? Bir gün boyunca tüm kentin ulaşım yollarını kapatan, Taksim-Beşiktaş-Şişli başta olmak üzere semtlerin çevresini gaza boğan, insanları öldüren ve yaralayan anlayış göz önünde bulundurulduğunda; 2010, 2011 ve 2012’de Taksim’de kutlanabilen 1 Mayıs’larda çevik kuvvetin çekirdek çitleme görüntüleri varken, öncesi ve sonraki yıllarında ısrarla yaratılan ölümcül biber gazı bulutlarının sorumlusu gerçekten kimlerdir?
“Bilinmelidir ki, kolluk güçlerinin kullanmaktan hiç çekinmediği, basınçlı su, plastik mermi, kimyasal silahlar, ters kelepçeleme gibi yöntemler işkencedir! Insanlık suçudur.
Milyon dolarla onbinlercesi ithal edilen biber gazı fişekleri gerek mermi olarak gerekse de yaydıkları kimyasal gazlar açısından ölümcüldür. İnsana, hayvana, doğaya, hukuka, vicdana ve insanlığa karşıdır.
Sürekli dile getirdiğimiz üzere: Biber gazı kimyasal bir silahtır. Halka karşı kullanılan bu silah ölümcüldür. Amaç gösteri yaptırmamanın ötesinde cana kasta dönüşmektedir!
“Devletin sağlık bakanı “Normalden fazla elma yemek de sağlığa zararlıdır” gibi bilimsellikten uzak açıklamalar yaparken, konunun uzmanları ile sempozyumlar düzenledik. Bunlardan ilkini 2014 yılında “Toplumsal Olaylarda Kolluğun Zor Kullanımı Etkileri ve Sonuçları” başlığı ile yaptık ve farklı dallardan uzmanlar neden yasaklanması gerektiğini sundular.
“Ikinci sempozyum İstanbul Tabip Odası ile birlikte düzenlediğimiz tıbbi etkiler üzerinde Ocak 2015’te düzenlediğimiz “Biber Gazı Yasaklansın Tıbbi Sempozyumu” oldu. Farklı tıp dallarından uzmanlar hem araştırmalarını hem de kendilerine gelen vakaları sundular ve uzmanlardan çıkan sonuç “biber gazı sağlığa zararlıdır, ölümcüldür, yasaklansın” oldu.
“16-18 Nisan 2015 tarihleri arasında Oslo’da düzenlenen Dünya Tabipleri Birliği (DTB) Konsey toplantısında Türk Tabipleri Birliği’nin verdiği ve tüm üyelerce oybirliği ile kabul edilerek Ekim ayında gerçekleşecek olan Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulu’na iletilen tutum belgesi kararı: “Hekimler olarak, sağlık üzerine akut ve kronik etkileri yeterince kanıtlanmış biber gazının tümüyle yasaklanması yönünde tutum alınması gerektiği, ifade özgürlüğünün bir parçası olarak yapılan barışçıl gösterilerin biber gazı da dahil olmak üzere gösteri kontrol ajanları kullanılarak dağıtılmasının insan haklarına aykırı olduğu vurgularını içermekte. Ve bu riskler nedeniyle tüm hükümetlere bunları kullanmama çağrısı yapılmakta” dır. Aklın yolu bir diyoruz!
“Ulaşabildiğimiz kadarıyla basına yansıyan verilerle düzenlediğimiz 2014 biber gazı kullanım raporuna göre 2014 yılında kimyasal bir silah olan biber gazı, en az 453 kişinin yaralanmasına ve 8 kişinin ölümüne sebep oldu. Daha fazla ölümler yaşanmasını istemiyoruz!
“Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de işçiler bayramlarını, birlik-mücadele ve dayanışma günlerini büyük bir coşkuyla kutlayabilir, işçilerin – emekçilerin talepleri milyonların ağzından gür bir sesle yankılanabilir. Bunu biber gazı vb. Işkence araçlarıyla boğmaya hiç kimsenin hakkı bulunmuyor
“Devletin bu yasakçı tutumuna karşı emekçiler 1 Mayıs’ta ve her daim var olmaya ve sokaklarda olmaya devam edecektir. 1 Mayıs’ta insanca bir yaşam için, sınırsız ve sınıfsız bir dünyaya olan inancımızla başta Taksim olmak üzere meydanlarda olanlarla birarada olacağız. Irmağın denize akmamasının mümkün olmadığını hep birlikte göreceğiz!
“Devlet yetkililerini sağduyuya davet ediyoruz. Daha fazla ölüm ve yaralanma istemiyoruz.
“Hiç kimsenin kimyasal silaha maruz kalmasını istemiyoruz.”İmc
Güncelleme Tarihi: 28 Nisan 2015, 16:43