AKP suç örgütü koruculuğu büyütüyor

Kürdistan'da suç örgütü haline dönüşen ve çözüm sürecinde sık sık lağvedilmesi talebiyle gündeme gelen koruculuk, AKP'nin başlattığı yeni savaş konseptiyle büyütülüyor. AKP'nin 5 bin yeni kişiyi dahil etmek istediği koruculuk, kurulduğu günden beri taciz, tecavüz, cinayet, mülkiyete el koyma, insan kaçırma, tehdit, şantaj gibi binlerce suça bulaştı.

AKP suç örgütü koruculuğu büyütüyor
 AKP başlattığı yeni savaş konsepti ile birlikte bir taraftan taşımalı oy ile HDP seçmeninin sandığa gidişini engellemeye çalışırken, öte yandan bölgede suç örgütü haline dönüşen koruculuğu büyüterek Kürtler üzerinde bir tehdit aracına dönüştürmek istiyor. Çözüm sürecinde en fazla gündeme gelen taleplerin başında suç örgütüne dönüşen koruculuğun lağvedilmesi geliyordu. Ancak AKP'nin sıkıştığında koruculuğu yeniden güçlendirmeye çalışması, Kürtleri cezalandırma yöntemi olarak kabul ediliyor. Çünkü 1985 yılında esas olarak devreye sokulan ve 30 yıldır yürürlükte olan koruculuk sistemi bölge halkına "kan" kusturdu. 

Varlık gerekçelerini eyleme geçirdiler

Köy Koruculuğu Yönetmenliği'nin 9'uncu maddesinde, "Köy halkının canına, ırzına, malına ve tasarruf emniyetine tecavüz edenleri belirlemek, bunları takip etmek, köy muhtarına ve en yakın jandarmaya en seri vasıtasıyla bildirmek, kaçmalarını, saklanmalarını önlemek, köy halkının ve köyün zabıta görevlilerinin de yardımıyla yakalamak" şeklinde tanımlanan görevin aksine korucular bunları birer görev olarak belirleyerek, bu suçları gerçekleştirdi. 

Daha önce "örgütü bitireceğini belirterek" göreve gelen ve AKP'nin "terör örgütü üyeliğinden" tutukladığı İlker Başbuğ'un sahip çıktığı ama esas olarak 90'lı yıllarda Çiler döneminde palazlandırılan koruculuk, sadece İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre, birçok suça bulaştı. Bakanlık, görevlendirilen 71 bin korucudan 5 binin çeşitli suçlara bulaştığını belirtirken, İHD verilerine göre, sadece 1990 ve 2009 tarihleri arasında korucular bin 512 suça bulaştı.

5 bin suç işlendi sadece 868'i tutuklandı

İHD verilerine göre, korucular, 19 yıl boyunca 38 köy yakma, 14 köy boşaltma, 12 tecavüz olayı, 22 insan kaçırma, 294 silahlı saldırı, 183 cinayet, 259 yaralama olayı, 2 kayıp, 50 infaz, 70 gasp olayı, 562 işkence olayı, 59 gözaltı, 9 intihara sebebiyet verme ve 17 orman yakma olayı olmak üzere toplam bin 512 olaya karıştı. İçişleri Bakanlığı verilerine göre de, 2006 yılına kadar 5 bin 139 korucu suça bulaştı. İçişleri Bakanlığı verilerine göre gerçekleşen suçların bin 341'i şahsa karşı, 964 mala karşı, 443 kaçakçılıkla ilgili olduğu açıklandı. Yine aynı verilere göre, suç işlediği belirtilen koruculardan sadece 868'i tutuklandı. İçişleri Bakanlığı, 2008 yılında DTP'lilerin bir soru önergesine verdiği yanıtta, yaklaşık 71 bin korucunun devlete yıllık maliyetinin 227 milyon TL olduğunu açıklamıştı. Korucular, Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde gerçekleştirdiği katliamda, bir seferde 44 kişiyi katlederek, DAİŞ'in yaptığı uygulamaları geçti. 

Genelkurmay'ın korucu karnesi

Yine Genelkurmay 2004 yılında yayınladığı bir raporda, daha çok koruculara güvensizliği dışa vuran suçlamalarda bulunmuş ve korucuların karıştığı suçları şöyle sıralamıştı: "Örgüte yardım yataklık, gasp, soygun, öldürme, yaralama, zabıta kuvvetleri ile müsademe, zabıta kuvvetlerine toplu saldırı, mesken ve araçlara saldırı, adam kaçırma, patlayıcı madde kullanma, kasten ev ve ot yangını, ev, işyeri, banka ve otodan hırsızlık, yankesicilik, boru hattına saldırı, zorla çek senet imzalatma, tahsil etme, devlete ait bina, araç ve tesislerde yangın çıkarma, ormanlarda yangın çıkarma, zirai mahsul ve otları yakma, dolandırıcılık, emniyeti suistimal, suç eşyası satmak, saklamak ve satın almak, mala zarar vermek, bilişim suçları, kolluk kuvvetlerine mukavemet, darp ve saldırı, hükümet emirlerine muhalefet, rüşvet, zimmet, irtikap, ihtilas, kız, kadın ve erkek kaçırma, çocuk kaçırma, rehin alma, tehdit, aile fertlerine kötü muamele, hakaret ve sövme, müstehcen hareket, ırza geçme, ırza tasaddi, kızlık bozma, evlenme vaadiyle kızlık bozma, fuhuşa teşvik, kadın ticareti, kumar oynamak ve oynatmak, mesken masuniyetini ihlal, meskun mahalde silah atmak, intihar, intihara teşebbüs, uyuşturucu madde kaçakçılığı, silah ve mühimmat kaçakçılığı, gümrük ve tekel kaçakçılığı, canlı hayvan kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve çevre suçları." 

Suçu kabul etti: Sadece biz yapmıyoruz

Köy Korucuları Derneği Başkanı Ziya Sözen de, daha önce verdiği mülakatlarda bu suçları kabul ederek, şunları söylemişti: "Suça karışan korucularla ilgili bir çalışma yaptık. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarında olduğu gibi geçmişte korucularda da suça karışmış olanlar var. Bu suça karışma oranlarıyla ilgili yaptığımız araştırmada sınır boylarında korucular kaçakçılık başta olmak üzere, işte mazot, sigara kaçakçılığı, teröre yardım yataklıktan ve buna benzer suçlara karışmışlar geçmişte. İç bölgelere geldiğimizde kavgaya karışma, su arkı için köylerde yaşanan kavgalar, kız kaçırma gibi. Yüzde 1.8 oranına tekabül etmektedir. Bizim araştırmamıza göre korucuların suç oranları asker, polis ve doktorların suç oranlarından çok daha düşük. Emekli korucularla birlikte sistemden bugüne kadar 90 bin kişi geçmiş, bunlar arasında bin 700'ü geçkin korucu suça bulaşmıştır. Eğer bir korucu suça bulaşmışsa Doğu ve Güneydoğu'da; o bölgedeki karakol komutanı veya ilçe jandarma komutanı ya da oradaki mülkü idare amirlerinin bilgisi olmadan tek başına bu suçu işlemek gibi bir lüksü olamaz. Yani onun suç ortakları vardır; kaçakçılık yapmışsa beraber yapmıştır." DİHA


Güncelleme Tarihi: 24 Eylül 2015, 11:16
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER