Festivalde, dünyayı değiştirmek üzere yola çıkan kadınların inatla ve herşeye rağmen direndiğine, herşeye rağmen susmadığına, herşeye rağmen burada olduğuna dikkat çekilecek. Festival, 40 ülkeden 90 yönetmenin 98 filmini seyirciyle buluşturacak.
Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, sinemada kadın emeğinin görünür olmasına katkıda bulunmak ve kadınların bu alandaki üretimlerini desteklemek için çıktığı yolculukta 15'inci yaşına ulaştı. Bu kesintisiz serüvende, sinemaya kamera arkasında ve önünde değer katmış çok sayıda kadını seyircileri ve takipçileriyle buluşturan Festival, her yıl Mayıs ayında Ankara'ya dünyanın dört bir köşesinden birbirinden nitelikli filmler getirmeyi, başkentli sinemaseverlere rengarenk etkinliklerle merhaba demeyi sürdürüyor. 9 Mayıs'ta başlayacak Festival; filmleri, söyleşileri, film okuma etkinlikleri, sergileri ve daha birçok sürpriziyle seyircisine sinemayla dopdolu bir hafta vadediyor. Festival, bu sene Norveç'ten İran'a, Gürcistan'dan Japonya'ya, Filistin'den İsviçre'ye 40 ülkeden 90 yönetmenin 98 filmini sinemaseverlerle buluşturacak.
FIPRESCI ödülü sadece Uçan Süpürge'de veriliyor
Festivalde, onur ödülü Perihan Savaş'a, yine onur ödüllerinin bir diğeri Zeynep Aksu'ya, bu yıl ilk defa verilen Tema ödülü de tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter'e verilecek. Festivalin vazgeçilmez bölümlerden olan Her Biri Ayrı Renk, bu yıl da 12 filmle sinemaseverlerle buluşacak. Bu filmlerden biri Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği'nin (FIPRESCI) ödülünü alacak. FIPRESCI tam 11 yıldır Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'ne jüri gönderiyor. Bir prestij ödülü kabul edilen FIPRESCI Ödülü, dünyadaki kadın filmleri festivalleri arasında yalnızca Uçan Süpürge'de veriliyor.
Her kesime hitap eden filmler yer alacak
Türkiye'den filmlerin de gösterileceği festivalde ayrıca "azınlık" diye sınıflandırılan ama aynı çatı altında Anadolu toprağında yüzyıllardır birlikte yaşayan etnik/kültürel topluluklar/halklarda kadınların karşılaştığı ayrımcılıklara dikkat çekmek için "Aynı Çatı Altında" adlı bir proje yürütülüyor. Yine ekoloji ile ilgili filmler, İranlı yönetmenler Mania Akbari ve kardeşi Roya Akbari ve daha bir çok yönetmen filmleriyle festivalde yer alacak. Festivalde ayrıca LGBT ve Quir filmleri, aileyi sorgulayan filmler, belgeseller, kısa metrajlı filmler, animasyon filmleri, panel ve çeşitli etkinliklerle devam edecek. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali'nin açılış töreni, 9 Mayıs akşamı 20.30'da Ankara'da Devlet Opera ve Balesi Salonu'nda yapılacak. Ayrıca bisikletli kadınlar, 9 Mayıs'taki turlarını Uçan Süpürge'ye adayacak ve turu açılış töreninin yapılacağı Opera binasında sonlandıracak.
Tema: Dayanışma, direniş, devinim
Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, 15 yılı geride bırakıp 16'ıncı yaşına ulaşırken, festival teması da "…rağmen: dayanışma, direniş, devinim!" olacak. Uçan Süpürge Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Halime Güner festivalin, dünyayı değiştirmek üzere yola çıkan kadınların inatla ve herşeye rağmen direndiğine, herşeye rağmen susmadığına, herşeye rağmen burada olduğuna dikkat çekeceğini belirtti. Festivalin bu yıl, kadınların sokakta, evde, erk ve iktidarın nefesini kestiği her alanda "…Rağmen…" diyerek soluklandığı anlara odaklanacağını ifade eden Güner, 16'ıncı yılında, kadın mücadelesi deneyiminin başardıklarına ve direnişin doğasına referansla "…Rağmen…" teması üzerinden huzursuzluğa, umuda, gerçeğe, kabullenmeyişe, sese, harekete, başarmaya, koşmaya, dik durmaya, çılgınlığa, eyvallah etmemeye, inada, cürete, cesarete ve sınırsızlığa davet olduğunu belirtti. Güner, festivalin, "Herşeye rağmen direniyoruz. Herşeye rağmen susmuyoruz. Herşeye rağmen buradayız. Direniyoruz, dayanışmayı bırakmıyoruz" çağrısı yaptığını ifade etti. Güner ayrıca festivalde LGBT ve Quir filmleri olacağını yine erken ve zorla evliliklerden sünnet edilen kız çocuklara, aile içi cinsel istismar başta olmak üzere birçok şiddet biçimini ele alan "aileye" dair keskin sorgulamalarıyla uzun süre akıllardan çıkmayacak, filmlerin yer alacağını kaydetti.
Festivalde çözüm süreci ile ilgili de film olacak
Festivalde çözüm süreci ile ilgili de film olacağını dile getiren Güner, "Bize dayatılan bir şey var ve biz bundan rahatsızız. Anlattık olmadı, film çektik, bir de böyle üzerine gidelim" demek. Bu yıl Hrant Dink ile ilgili bir belgesel de var festivalde. Eşi Rakel Dink ve yazar Fethiye Çetin burada konuğumuz olacak. Yaşananları birlikte konuşup tartışacağız" dedi.
'En büyük yoksulluk başkalarından mahrum kalmaktır'
Bu sene hazırlıklarının her aşamasında birbirlerine "Demek ki 15 yılı geride bırakmak gerekiyormuş!" dediklerini ifade eden Güner, "Bu yıl bütün bu zorlu deneyimlerin sonunda 'Artık oldu!' dedirten gelişmeler yaşadık. Birçok yerden destek ve dayanışma geldi. 15 yıl, dile kolay! Bu festivali yapabilmek için aldığımız banka kredilerinin taksitleri halen ödeniyor. Bunlardan gocunmuyoruz. Bizce en büyük yoksulluk, başkalarından mahrum kalmaktır. Ülke yararına, ülkedeki kadınların yararına bir şey yapmaya çabalarken yalnız bırakılmaktır. Bu bir film festivali. Şimdiki kadar dört starı (Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın) buluşturmuş tek festival. Her yıl 'Onur Ödülü', 'Bilge Olgaç Başarı Ödülü', 'Genç Cadı Ödülü' ile adından söz ettiren, FIPRESCI jürisinin her yıl ödül verdiği dünyadaki tek kadın filmleri festivali" diye konuştu. / Diha
Güncelleme Tarihi: 05 Mayıs 2013, 10:20