Ezgileriyle halklar arasında köprü oldu

Yaşamını kaybedişinin 6. ölüm yıl dönümünde usta sanatçı Aram Tigran'ı unutmayan Kürt sanatçılar, tüm acılara rağmen Kürt ve Ermeni halkları arasında köprü kuran Tigran'ın sanatıyla kendilerine ön açıcı olduğunu söyledi.

Ezgileriyle halklar arasında köprü oldu
Sade ve içten sesi, bilge ruhunu yansıttığı tarzı, Ermenice, Rumca, Kürtçe dillerdeki şarkıları ile halkların yüreğine işleyen Aram Tigran'ın hayatını kaybetmesinin üzerinden 6 yıl geçti. Kürt müziğine ömrünü veren Tigran, Sason'un Bianda köyünden Brüksel'e uzanan yaşamına sığdırdığı 12 Kürtçe albümle, halkların yaşamında iz bıraktı. Hayatıyla halklar arasında müzikal bir köprü kuran Tigran, aynı zamanda Türkiye'nin katliamlar tarihinin de bir portresi.
Batman Sason'da yaşayan ailesinin 1915 Ermeni soykırımından kurtularak, Qamışlo'ya yerleşmesi sonarsı Aram Tigran da burada dünyaya geldi. Ailesini kurtaran Kürtlere vefa borcunu ise Kürtçe müzik yaparak ödemeye çalışan Tigran, kısa sürede Kürt halkının kulağı kadar yüreğinde de yer edildi.
2009 yılında Yunanistan'da yaşamına yitirmesi sonrası gömüldüğü Bürüksel'deki mezarına Diyarbakır'dan getirilen toprak serpilse de O'nun yeri çok sevdiği Diyarbakırlı sanatçıların yüreğinde. 
Tigran'ı onunla müzik yapma şansına erişebilmiş müzisyenler anlattı. 
Dicle Fırat Kültür Merkezi yöneticilerinden Farqin, Tigran'ı tanıyan isimlerden biri. Tigran'la 1993'te, Almanya Frankfurt'ta yapılan Kürdistan Festivali'nde başlayan arkadaşlıkları kısa sürede dostluğa dönüşmüş. Tigran, Diyarbakır'a geldiği dönemlerde Farqin ile aynı evi paylaşmış. Farqin o günleri, "2008'de Diyarbakır'a geldiğinde havaalanında ben karşılamıştım. Çok şaşırmıştı. 'Konsere çıkınca ne yapacağım?' diye sordu. Çok heyecanlıydı. Seyirci ile özel bir bağ kuruyordu. Kürdistan'daki, Amed'deki festival onun için çok farklıydı. Hatta heyecandan hafıza kaybı yaşadı. Sahneye çıktığında şaşırdı, o kitleyi beklemiyordu. Bu halkla yan yana olmak O'nu çok etkilemişti" diye anlatıyor. 
Tigran'ın Kürdistan'daki sorunları, aşkları, dertleri en iyi anlatan sanatçılardan biri olduğunu anlatan Farqin, onun çok yönlülüğünü ise şu sözlerle ifade etti: "Bilmediğin bir dilde şarkı söylemek zordur, kendini kabul ettiremezsin. Ancak, Tigran, Ortadoğu'daki ve Kürdistan'daki pek çok dilde şarkı söyledi. Yunanca bile şarkı söyledi. O Kürdistan'ı herkese en iyi şekli anlatabiliyordu." 
'Gerillaların olmadığı şarkıları anlamsız bulurdu'
Farqin, PKK Lideri Öcalan'ın, kendisini dinlemesinin Tigran'ı çok etkilediğini de aktardı. 
Tigran'ın içinde gerillaların olmadığı şarkıları anlamsız bulduğunu paylaşan Farqin, 'Benim bu harekete bu önderliğe bu halka borcum var. Bunu unutmamalıyım. Yaşım elverdiği sürece onları anlatmakla görevliyim. Çünkü onlar bizim ayakta durmamızın sebebidir' dediğini söylediği Tigran'ın bu düşüncelerini her daim yaşamına ve sanatına yansıttığını belirtti.
'Kürt ve Ermeni halkını birbirine yakınlaştırdı'
Müzisyen Bülent Turan da 1990'lı yıllarda Almanya'da tanıştığı Tigran'ın, Kürt hareketi ile arasındaki özel ilişki üzerinde durdu.
Ermenilere yapılan zulmün çoğunlukla Kürt coğrafyasında yaşanması nedeniyle Kürtler, Ermeniler karşısında kendilerini mahcup hissederken, Tigran, yaşanmışlıkları unutturarak iki halkı birbirine yakınlaştırdığını söyleyen Turan, bu yüzden Tigran'ın Kürt ve Ermeni halkları arasında bir köprü olduğunu kaydetti.
'4 parçadaki Kürtlerin acılarını anlattı'
Aram Tigran Kültür Merkezi Yöneticisi olan müzisyen Neşet Güçmen ise Tigran'ın besteleri, kendisine has kişiliği, müziği ve duruşu ile Kürt halkının gönlünde değerler yarattığını belirterek, Tigran'ın bir ekol olduğunu söyledi. 
Tigran'ı kaybetmelerinin ardından bir müzik okulu kurup, adını buraya vererek yaşatmaya çalıştıklarını dile getiren Göçmen, Tigran'ın gerçek bir gönül insanı olduğunu söyledi. Güçmen, "Gerçek, doğru nerdeyse halkın yanındaydı. Eserlerine bakarsanız zaten nerede acı, sızı varsa orada Tigran vardır. 4 parçadaki Kürtlerin acılarını anlattı" dedi.'Kürdistan O'nu unutmayacak'
Güçmen, adını taşıyan kültür merkezinde Tigran'ın şarkılarını ve sanat anlayışını da öğrencilerine öğrettiklerini belirten Güçmen, Tigran'ın, "Gözüm sanata doymadı. Arkadaşlıklara, çalmaya doymadı. Ne zaman doyacak bilmiyorum. Ben sanatı sevdiğim için herhalde. Sanat benim yaşamım, vitaminim, balımdır Gençken çevremiz doluyordu. Sabaha kadar oturur, çalar, söyler, doymazdık. Şimdi sanat üretme koşullarım farklı olsa da hayatımın ortak tek doğrusu var: müziğe doyamıyorum" cümlelerini hatırlatarak, Kürdistan halklarının O'nu unutmayacağını belirtti. DİHA

Güncelleme Tarihi: 07 Ağustos 2015, 13:07
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER