Van Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen ve Ehmedê Xanî'nin Mem û Zîn adlı eserinden uyarlanan tiyatro oyununun oyun yazarı Cuma Boynukara, eserinde yapılan tahrifatlar nedeniyle Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü hakkında dava açtı. İlk kez 1994'te Diyarbakır Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda oynanan, 1995'te ise OHAL Valiliği tarafından yasaklanan Mem û Zîn oyunu, daha sonra ikinci kez Semaver Kumpanya topluluğu tarafından 2004'te izleyici karşısına çıktı. Van Devlet Tiyatrosu tarafından 2 Ekim 2012'de sahnelenen Mem û Zîn adlı oyununu sergilendiği tarihte izlediğini belirten oyun yazarı ve yönetmen Cuma Boynukara, oyun metninde oyunun anlam ve kurgusal bütünlüğünü bozacak şekilde yeni metin eklemelerinin yapıldığını söyledi. Kendi yazdığı oyundaki bazı sahnelerin değiştirildiğini ve oyunda tahrifat yapıldığını kaydeden Boynukara, "Oyun sonrası Van Devlet Tiyatrosu Müdürü ve oyunun rejisörü ile yaptığı görüşmede oyunda yapılan söz konusu değişikliğin neden bana bildirilmediğini ve buna izin vermeyeceğini sözlü olarak ifade ettim. Daha sonra 11 Ekim'de bir dilekçeyle Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü'ne başvuruda bulunarak oyunumdaki aksaklıkların giderilmesin ve oyunun durdurulmasını talep ettim" dedi.
'Edebi kurul tarafından kabul edilmiş bir eserde oynama yapamazsınız'
Tüm girişimlerine rağmen oyunun sahnelenmesine devam edildiğini söyleyen Boynukara, oyunun durdurulması için Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü hakkında dava açtığını belirtti. Devlet tiyatrolarının bir metne saygı göstermesi gerektiğine vurgu yapan Boynukara, metinlerde aksaklık görüldüğü zaman metin yazarının aranması gerektiğini söyledi ve ekledi: "Yazar ekleme yapar veya yapmaz. Tiyatrolarda, bu tür şeyler olur. Ancak, ekleme olursa da yine de yazarın kaleminden çıkmış olur. Ve yazarın rızası ile olmuş olur. Artık yazarın söyleyeceği bir şey kalmaz. Çünkü yazar söyleyeceklerini esere eklemiştir." Edebi eser yazıldıktan sonra devlet veya şehir tiyatrolarının Edebi Kurulu'na eserin yedi nüshasının gönderilmesi gerektiğini anlatan Boynukara, "Eseriniz kurula gider ve kurul bunu okur. Ondan sonra da edebi kurul da eser ile ilgili bir rapor hazırlar. Oyun oynanabilir veya oynanmaz. Eser, oyun mudur yoksa değil midir? Bu kural şehir tiyatrolarında var. Kurulun da kendi içinde bir yönetmeliği yapar. Eseri, oy birliği ile kabul edilir veya edilmez. Edebi kuruldan onay almış bir metnin üzerinden tahrifat yapabilmek için tekrardan edebi kurula başvurmak zorundasınız" diye konuştu.
'Benim oyunumda tahrifat yapamazsınız'
Edebi Kurul tarafından oy birliği ile kabul edilen eserinin yazıldığı şekliyle yayınlamasını istediğini ifade eden Boynukara, "Eser üzerinde herhangi bir değişlik yapılmamış olsaydı daha keyifli olurdu. Bir yazarın üslubu olur. Siz esere ekleme veya çıkarma yapabilirsiniz; ama o yapılan değişiklik eserin dokusunu tutmaz" dedi. Yazarlık onurunun zedelendiğini dile getiren Boynukara, "Benim oyunumu oynamayın. Bu koşullarda benim oyunumu oynayamazsın, benim oyunumda tahrifat yapamazsınız. Kendi hassasiyetimle ilgili bir şey. Ben buna izin veremem. Şanım, şöhretim olsun diye bu oyunumu oynayamazsınız" diye konuştu.DİHA
Güncelleme Tarihi: 30 Kasım 2012, 11:25