Batman Belediyesi ve Ortadoğu Sinema Akademisi tarafından "Yılmaz Güney geleneğinden geleceğe yürüyoruz" sloganıyla düzenlenen 3. Yılmaz Güney Film Festivali, "Di sînemaya Kurdî de parçebûn" konulu panel, ödül töreni ve "Yeraltı" adlı uzun metrajlı filmin gösterimi ile sona erdi. Yönetmen M. Hadi Sümer'in moderatörlüğünü yaptığı panele yönetmenler Teymûr Evdikê, Rizgar Hisên ve İlham Bakır konuşmacı olarak katıldı. Paneli ayrıca BDP Batman Milletvekili Ayla Akat, Batman Belediye Başkan Vekili Serhat Temel, Belediye Başkan Yardımcısı Gülistan Akel'in de aralarında bulunduğu çok sayıda yönetmen ve sinemasever dinledi. Saygı duruşu ile başlayan panelde konuşan moderatör Sümer, "Kürt masalları, efsaneleri, hikâyeleri, Mem û Zîn, Kela Dimdimê, Evdalê Zeynikê gibi edebiyata konu olmuş masallar dört parçada dinlenir, söylenir. Ancak Kürt sineması dört parçada bütün Kürtler arasından aynı şekilde herkesi kapsayan bir şekilde yaratılamıyor. Edebiyatın bulduğu okur kitlesi, masalların kendine bulduğu dinleyici kitlesi, sıra Kürt sinemasına gelince aynı şekilde bir izleyici kitlesi bulamıyor. Bunun Kürt sinemasında parçalanmışlıkla bir ilgisi vardır" dedi.
'Seyircisini yaratamayan sinema başarılı olamaz'
Kürt sinemasının henüz herkesin izleyebileceği filmleri yapabilecek bir aşamaya kendini getiremediğini savunan Yönetmen Teymûr Evdikê, seyircisini yaratamayan bir sinemanın başarılı olamayacağını söyledi. Sinemanın senaryodan kurguya, seyircisinden yapımcısına, olay örgüsü ve hikâyesinden diğer bütün öğelerine kadar bir bütün olduğunu aktaran Evdikê, "Kürt sinemasının henüz istenen başarıyı yakalayamamasının birçok nedeni vardır elbet. Fakat en önemlisi bana göre şudur; Kürt sinemasının izleyicisi yoktur. Filmlerimizi yaparız, gösteririz ama gerekli ilgiyi uyandıracak bir kitleye ulaşamıyor. Yılmaz Güney Sineması neden başarılı? Çünkü herkes tarafından izlenebilecek filmler yaptı. Yaşadığı dönemin ve coğrafyanın koşullarından kaynaklı zaten o da bunu Kürtçe yapmadı. Fakat dili Türkçe olsa da sineması bu coğrafyanın kaynaklarından beslendi" şeklinde konuştu.
'Sinemadaki parçalanmışlık coğrafi parçalanmışlığın devamıdır'
Federal Kürdistan Bölgesi'nden gelen yönetmen Rizgar Hisên de Kürt sinemasındaki parçalanmışlığın coğrafik ve siyasi parçalanmışlıkla doğrudan bir ilgisinin olduğunu dile getirerek, "Güney'de yapılan filmler Kuzey'de, Kuzey'de yapılan filmler Güney Kürtleri tarafından izlenme şansı çoğu zaman bulamıyor. Kürt sinemasının böyle bir sıkıntısı var. Bu tür festivallerin yarattığı en büyük imkân en azından Kürtlerin yaşadığı dört parçadan insanların yaptıkları filmlerini gösterebilme imkânını sağlamasıdır" dedi. Panel katılımcılarından yönetmen İlham Bakır de yaratılan zihinsel parçalanmışlık anlaşılmadan Kürt sinemadaki parçalanmışlığın anlaşılamayacağına vurgu yaptı.
5 film ödüle layık görüldü
Panelden sonra ödül töreni öncesi "Yeraltı (Bin erdê)" adlı uzun metrajlı kapanış filminin gösterimi yapıldı. Ardından ödül töreni gerçekleştirildi. Yönetmen Sahim Omar Kalifa, "Xakî palewan (Kahramanlar ülkesi)" adlı kısa metrajlı filmi en iyi film ödülüne layık görüldü. Kalifa'ya Batman Belediye Başkan Vekili Serhat Temel tarafından plaket verildi. Yönetmen Kamer Erdoğan'ın "Sipî (Beyaz)" adlı kısa metrajlı filmi ikinci en iyi film seçilirken, yönetmene BDP Batman Milletvekili Ayla Akat tarafında plaket verildi. En iyi üçüncü film Yönetmen Çetin Baskın'ın "Gerayîş (Arayış)" adlı kısa metrajlı filmi seçildi. Yönetmen Kamîran Bêtasî'nin "Silhoutte (Silüyet)" adlı kısa metrajlı filmi Jüri Özel Ödülü'ne layık görülürken, yönetmen Şîlan Sadî'nin "Kolanek li pişt mala me (Evimizin arkasındaki sokak)" adlı kısa metrajlı film izleyici ödülüne layık görüldü.
Ödül töreni ardından BDP'li seçilmişler ve yönetmenler beraber hatıra fotoğrafı çekti. / Diha
Güncelleme Tarihi: 24 Aralık 2012, 10:37