Kurduğu sistem ve DAİŞ çetelerine karşı direnişi ile dünyanın gündemine oturan Kobanê, kadınlar için birçok trajik anıyı, çocuklar için ise korku dolu bir yaşamı hatırlatsa da, herkesin hafızasına kahramanlık öyküleri ve tarihe mal olan bir zafer işledi. İşte Suruç’a gelip yerleşmek zorunda kalan kadınlar da bu çerçevede Kobanêli olmanın gururunu yaşarken, bir taraftan da yitirdikleri ve halen direnenleri ile özlem dolu günler geçiriyor. Kobanê’nin Gırıkê köyünden Edûla Beko Etto (70) da o kadınlardan sadece bir tanesi. Bir oğlunu Kobanê direnişinde kaybeden Etto, diğer oğlunun da YPG saflarında direndiğini ifade ederek, “Oğlumun yanında yatabilmek için Allahın şimdi canımı almasını istiyorum. Sonra götürsünler beni yavrumun yanına gömsünler. Kobanê halkların baharıdır ve yaralıların dermanıdır” diyerek özlemini dile getirdi.

‘BEN DEVRİMCİLERİN ANNESİYİM’

“Ben devrimcilerin annesiyim, şehitlerin annesi ve savaşçıların annesiyim” diye gururlanan Etto, “Kürt düşmanlarına karşı oğlum şimdi Kobanê’nin köylerinde direniyor. Çetelerin, barbarların, eşeklerin yüzünden göç etmek zorunda kaldık. O altın gibi sarı yaşamdan koptuk, göç ettik. Ax Kobanê, sen yaraların dermanısın Kobanê. Kobanê şehitlerin kanıyla yıkandı” dedi.

‘BENİ KOBANÊ’YE GÖMÜN’

Cebinden çıkardığı Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fotoğrafını gösteren Etto, duygularını şöyle aktardı: “7 yıldır Önder Apo’nun fotoğrafını cebimde taşıyorum. Yaşasın Önder Apo, yaşasın Önder Apo. Kobanê’ye döndüğümde onun toprağını yiyeceğime dair kendime söz verdim. Ondan sonra da o güzelim toprağımın üzerine uzanıp Allah canımı alsın diye dualar edecem ki sonra beni oğlumun hemen yanına gömsünler istiyorum. Kobanê gözlerin ilacıdır, yüreklerin baharıdır ve yüreğimizde yeşeren Muhammedi bir güldür Kobanê. Kobanê ye götürülüp defnedilmek için 15 gündür yemek yemedim ve dedim artık Allah canımı alsında Kobanê me gömüleyim, onun toprağına. Kobanê ye, Kobanê ye ve sadece Kobanê ye.”

'KOBANÊ YİĞİTLERİN KANIYLA YIKANDI’

Etto, duygu dolu cümlelerini şöyle noktaladı: “Burada hangi imkanı sağlıyorlarsa sağlasınlar, önemli değil. İsterlerse sabahtan akşama kadar et dağıtsınlar, ben ne et nede başka bir şey, sadece Kobanê’nin toprağını yemek istiyorum. O güzelim genç kızlar ve uzun boylu delikanlılar Kobanê’nin toprakları üzerine kanlarını döktüler. Bu az bir şey değil yavrum az bir şey değil. Kobanê o genç yiğitlerin kanlarıyla yıkandı ve beni onların yanına Kobanê me götürün.”ANF