HDP'nin yüzde 13.12'lik oy oranı ile seçim barajını yıkarak halkların, inançların, işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin adaylarını Meclis'e güçlü bir şekilde taşımasında hiç kuşkusuz seçim kampanyası boyunca HDP'ye destek veren 10'danSonra, HDP'ye Oy Ver Girişimi ve HDP'ye + 1 Oy Dayanışması gibi birçok gönüllünün de desteği büyük. Gönüllü gruplar, seçim süreci boyunca kimi zaman sosyal medyadan renkli ve dikkat çekici videolarla, kimi zaman duvarlardaki HDP'ye desteğe çağıran yazılamalarla, kimi zaman ise bir vapur istasyonunda yurttaşları HDP'ye oy vermeye yönelik çağrılarla öne çıktı. Gönüllü gruplardan aktivistler, HDP'nin seçim başarısını DİHA'ya değerlendirdi.
'Kolektif bir başarı'
Sosyal medyada yayınladıkları renkli, dikkat çekici videolar, mesajlar, bildiriler, sokaklardaki ve duvarlarındaki yazılamaları, şehrin ana arterlerinde kurdukları stantlarla seçim sürecinde "Nefes almak için, 10'danSonra'sını birlikte kuralım" sloganıyla HDP'ye destek isteyen 10'danSonra İnisiyatifi'nden Gözde Kalyoncu, HDP'nin seçim zaferini kolektif bir çabanın ürünü olarak değerlendirdi. HDP dışında yürütülen bağımsız kampanyaların da insanlara oy vermeyi vesile kıldığını ifade eden inisiyatif üyelerinden Melis Özbakır da, "Bizim de amacımız buydu. Zaten HDP çok başarılı bir kampanya yürüttü ve bu kampanya bize bir bakımdan kullanmak için malzeme oluşturdu. Biz de insanları ikna etmeye çalıştık. Kesinlikle kolektif bir başarıdır. Ama HDP'nin merkezi başarısını görmezden gelmemek lazım" dedi.
'AKP'yi Kürdistan'da gerçekten büyük bir hezimete uğrattı'
HDP'nin seçim kampanyasının Türkiye halklarından büyük bir destek gördüğünü ve bu yüzden oylarını yükselttiğini söyleyen HDP'ye Oy Ver Girişimi'nden Barış Benol, "Hiç kuşku yok ki bu büyük bir zaferdir. Bizim girişimimiz gibi girişimlerin asıl hedef kitlemiz, HDP'nin ulaşmakta güçlük çekeceği kesimleriydi. Hedefimiz bilhassa AKP'li Türkler olmak üzere Atatürkçüler, milliyetçiler, ulusalcı solcular, BHH bileşenlerinde siyaset yapan arkadaşlar ve bunlar gibi düşünen insanlardı. Seçim sonuçları gösterdi ki HDP aldığı oyların büyük bölümünü AKP'nin Kürt seçmeninden aldı. HDP, AKP'yi Kürdistan'da gerçekten büyük bir hezimete uğrattı. Yine büyük şehirlerin Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerinde oylarını, belki de kimsenin tahmin etmediği kadar, yükseltti" dedi.
'Çorbada tuzumuzun olduğunu görmek mutlulukların en güzeli
Seçim sonuçlarının herkese HDP'nin gelecekteki başarısında devrimci-demokratlarla olan dayanışmasının ne kadar önemli olacağını göstermiş olduğunun altını çizen Benol, "HDP'nin barajı aşması ileriki dönemde daha çok çalışarak, el birliği ile HDP'yi iktidara taşıyabileceğimize dair umutları güçlendirdi. Bizim açımızdansa HDP'nin zaferinde katkımız olduğunu, 'çorbada tuzumuz olduğunu' bilmek mutlulukların en güzeli" ifadelerini kullandı.
'Gönül birliği kol kola mücadele sonuçlarını verdi'
HDP'ye + 1 Oy Dayanışması çalışanlarından Özge Akman ise, HDP'nin seçim süreci boyunca elinden gelen çalışmayı yaptığını ve bunun büyük oranda sonuçlarını aldığını söyledi. Kendilerinin de HDP dışında toplumun farklı kesimlerinden insanları bir araya getirerek bu çalışmaya omuz verdiklerini belirten Akman, "HDP'nin barajı aşması, AKP'nin geriletilmesi için bir çalışma başlattık ve bunu yürüttük. HDP'ye+1 Oy Dayanışması imzacılarından oluşan yaklaşık 2 aylık bir süreçte sürekli birçok yerde stantlarımızı açtığımız, toplantılarımızı yaptığımız ve birçok kesimde insanlara ulaşmaya çalıştığımız bir süreç geçti. Bu süreç de gerçek anlamda sonuçlarını verdi. Yani hem HDP'nin kendi çalışmalarının yanı sıra bu seçimlerde gönül birliği yapmış, kol kola mücadele etmiş insanların çabasıyla çok doğru ve güzel bir sonuca geldik" diye konuştu.
'Bundan sonraki süreç ezilenlerin lehine'
"Yüzde 13 oy aslında bu ülkedeki tüm ezilenlerin ortak bir şekilde hem AKP'den kurtulmak hem de 12 Eylül'ün getirdiği barajı aşmak için çok önemli bir sonuç" diyen Akman, sürecin artık ezilenlerin lehine olduğunu belirtti. Akman, "Artık AKP'yi istemeyenlerin, diktatöre karşı olanların, demokrasi mücadelesi verenlerin mücadelesidir. Önümüz çok ciddi oranda açıldı. Halkın artık bu diktatörlük ve anti- demokrasiye tahammülü kalmadı. Biz nasıl ki seçimlerden önce AKP ve anti-demokratik uygulamalara karşı mücadele ettiysek bundan sonra da aynı mücadelemizi devam ettireceğiz. Şunu biliyoruz ki bundan sonra her türlü emeğin, demokrasinin karşısında gerçekleşen her türlü hak kaybının ortadan kalkması için eşit bir toplum için, kadınların, işçilerin ölmediği bir toplum için mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.DİHA
Güncelleme Tarihi: 12 Haziran 2015, 10:51
