kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

Yeni anayasada netlik ve şeffaflık eksik

AB Komisyonu, 2013 Türkiye İlerleme Raporu'nu kabul etti. Raporda, Gezi Parkı eylemleriyle Türkiye'de "aktif ve canlı vatandaşlık olgusunun" ortaya çıktığı belirtilerek, Türkiye'deki "çözüm sürecine" kamuoyunun desteğinin giderek arttığı belirtildi.

Yeni anayasada netlik ve şeffaflık eksik
 AKP hükümetinin hazırladığı yeni anayasa sürecine de değinilen raporda, anayasa hazırlık sürecinde netlik ve şeffaflık eksikliği olduğu yönünde görüş belirtildi. Türkiye'de ifade ve basın özgürlüğü alanındaki gelişmeler bu yıl da raporda eleştirilen hususlar arasında yer aldı.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu 2013 Türkiye İlerleme Raporu'nu kabul etti. Avrupa Birliği Komisyonu'nun resmen açıkladığı İlerleme Raporu'nda, 30 Eylül'de açıklanan "demokratikleşme paketi" ve daha önce devreye sokulan "yargı reformu" paketlerinden olumlu yönde bahsedildi. Raporda, "Hükümetin daha fazla demokratikleşme ve siyasi reformlara yönelik taahhüdünü koruduğu" belirtildi. Paketin içeriğine detaylı şekilde yer verilen belgede, "demokratikleşme paketinin Avrupa standartları göz önünde bulundurularak uygulanmasının kilit önem arz ettiği" kaydedildi. 

Gezi Parkı eylemleri 

Gezi Parkı eylemlerine de değinilen raporda, İstanbul'un merkezindeki bir projeye karşı başlayan protesto olaylarının daha geniş taleplerle farklı şehirlere yayıldığı ve protestocular arasında "az da olsa şiddete başvuranların" görüldüğü belirtildi. Raporda, "Türkiye'de büyüyen ve aktif bir sivil toplum var. Mayıs-Haziran döneminde İstanbul'da ve diğer şehirlerdeki Gezi Parkı protestoları aktif ve canlı vatandaşlık olgusunun ortaya çıkışını gösterdi" değerlendirmesi yapıldı. Raporda, polisin eylemler sırasında aşırı güç kullandığı belirtilirken, insan hakları ihlalleri iddialarıyla ilgili olarak görevden uzaklaştırma ve idari soruşturma uygulamalarının devreye sokulduğu kaydedildi. 

Hükümet-sivil toplum ilişkisi

Raporda, Türkiye'ye "parlamento-sivil toplum" ve "hükümet-sivil toplum" ilişkilerini sistematik, kalıcı ve yapısal danışma mekanizmalarıyla geliştirmesi tavsiyesinde bulunuldu. 

AB'nin önem verdiği konular arasında yer alan "sivil-asker ilişkileri" bu yılki raporda da yer aldı. Sivillerin "güvenlik birimleri" üzerindeki kontrolünün daha sağlamlaştığının belirtildiği raporda, Genelkurmay Başkanı'nın görev alanına girmeyen siyasi konularda baskı uygulamaya çalışmaktan kaçındığına dikkat çekildi.

Yeni anayasada netlik ve şeffaflık eksik 

Türkiye'de yeni anayasa hazırlama çalışmalarının sürdüğü ancak uzlaşıya varılan madde sayısının 60'la sınırlı kaldığına dikkat çekilen raporda, kuvvetler ayrılığı, etnik referans içermeyen vatandaşlık tanımı gibi önemli siyasi konularda uzlaşı sağlanamamış olmasına işaret edildi. AB, anayasa hazırlık sürecinde netlik ve şeffaflık eksikliği olduğu yönündeki görüşünü de metne yansıttı.

Çözüm süreci

Çözüm sürecine de değinilen raporda, "hükümetin terörü durdurma ve ülkeyi terk eden PKK üyelerine güvenli geçiş sağlama konusunda kararlı hareket ettiği" belirtildi. Raporda, "Hükümetin barış süreci inisiyatifi dönüm noktası oldu ve Kürt aktörlerin güçlü katılımı sağlandı. Güneydoğu'nun ekonomik ve sosyal kalkınmasını kolaylaştıracağı umudu paralelinde Kürt meselesi ve çözüm yöntemleri genişçe tartışıldı" değerlendirmesi yapıldı. Raporda, Avrupa Birliği de dahil olmak üzere uluslararası toplumun "çözüm sürecine" destek verdiğinin ve bu sürece kamuoyu desteğinin artan oranda hissedildiğine işaret edildi. 

İfade ve basın özgürlüğü 

Türkiye'de ifade ve basın özgürlüğü alanındaki gelişmeler bu yıl da raporda eleştirilen hususlar arasında yer aldı. Eleştirel gazeteciler aleyhine devlet yetkililerince açılan davaların ve farklı sektörlerde yoğunlaştıkları için bilginin serbest dolaşımının çok ötesinde çıkarları olan medya sahiplerinin yaygın otosansüre neden olduğuna dikkat çekildi. 

Ergenekon davasına da değinilen raporda, "Karar, demokratik yollardan seçilmiş hükümeti yıkmak amacını güden bir suç ağının varlığını tescil etmiştir" denildi. Türkiye yargı sistemindeki eksikliklerin bu davada da gözlendiği ve bu yüzden kararın toplum katmanlarının bazı bölümlerinde kabul görmediği kaydedildi. 

Azınlık hakları, Alevilerin karşılaştığı sorunlar 

AB Komisyonu, azınlık hakları, Alevilerin karşılaştığı sorunlar, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmaması ve Kıbrıs sorunu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı, adalet sistemindeki aksaklıklar gibi konularda da daha önceki belgelerde yer alan tespit ve eleştirilerini büyük ölçüde sürdürdü. 

Strateji Belgesi 

AB Komisyonu tarafından İlerleme Raporu'yla açıklanan Strateji Belgesi'nde de dış politika alanında Türkiye ile sürmekte olan işbirliği ve diyaloğa yer verildi. Türkiye'nin, enerji güvenliği açısından da olmak üzere stratejik bir konuma sahip olduğu ve önemli bir bölgesel rol oynadığı ifade edilen belgede, "Türkiye aday ülke ve AB için stratejik bir ortak. Türkiye geniş ve dinamik ekonomisiyle AB'nin önemli bir ticaret ortağı ve gümrük birliği sayesinde AB'nin rekabet edebilirliğinin değerli bir tamamlayıcısı" değerlendirmesi yapıldı. Belgede, AB-Türkiye ilişkilerinin potansiyelini tam anlamıyla kullanmanın en iyi yolunun aktif ve inanılır bir katılım müzakeresi çerçevesinde mümkün olduğu da kaydediliyor. 

Katılım müzakerelerinin yeniden ivme kazanmaya ihtiyaç duyduğu ve bu çerçevede bölgesel politikalarla ilgili 22 numaralı başlığın açılmasının üç yıllık durgunluğun ardından önemli bir adımı temsil ettiği belirtildi. Siyasi iklimdeki kutuplaşmaya ve uzlaşı eksikliğine dikkat çekilen belgede, Türkiye'nin AB'yle ilişkilerinde öncelikli konuların başında yer alan vize muafiyeti konusuna da yer verildi. Belgede, ilişkilere yeni bir ivme kazandırabilecek ve her iki taraf için da somut yarar sağlayabilecek vize liberalizasyonunun ilk adımlarının geri kabul anlaşmasının imzalanması ve eşzamanlı olarak vize diyaloğuna başlanması olduğu belirtildi.

Dış politikada Türkiye'nin özellikle geniş komşuluk alanında önemli bir rol oynadığının altının çizildiği belgede, "Daha birleşik bir muhalefet oluşturulmasını destekleyerek ve ülkelerinden kaçan Suriyelilere yaşamsal insani destek sağlayarak Suriye konusunda özellikle önemli bir rol oynadı" diye kaydedildi. DİHA

Güncelleme Tarihi: 16 Ekim 2013, 16:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER