BDP'nin cezaevlerinde 12 Eylül'de başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevine ilişkin 30 Ekim'de yaptığı "Hayatı durdurma" çağrısı üzerine Diyarbakır'da birçok işyeri kepenklerini kapatırken, öğretmenler ve öğrenciler de okulları boykot etmişti. Cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla yapılan çağrı kapsamında okulları boykot eden öğretmenlere yönelik ise Diyarbakır Valiliği tarafından soruşturma açıldığı öğrenildi. Öğretmenlere yönelik açılan soruşturmalara ilişkin konuşan Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Atlıhan, KESK ve bileşeni Eğitim Sen'in iktidarın baskılarına maruz kaldığını ve çeşitli cezalara tabi tutulduğunu ifade etti.
Bölgede açlık grevlerine bağlı olarak gergin bir ortamın oluştuğunu dile getiren Atlıhan, toplumun bir parçası olarak bölgede yürütülen eylem ve etkinliklere karşı duyarsız kalamayacaklarını ifade etti. Atlıhan, "Yaşamdan tutalım da iş yerlerine kadar birçok eylem ve etkinlik gerçekleşti. Bizim de bu sorunlara duyarsız kalmamız beklenemezdi. Bu süreçte bir birey olarak insan haklarının gasp edildiği bir ortamda sessiz kalmamız beklenemezdi" dedi.
'Vali soruşturmayı açarken memurların haklarını unuttu'
Bölgede Kürt sorunundan bağımsız hiçbir bireyin hareket edemeyeceğini kaydeden Atlıhan, Kürt sorununun yakıcılığının herkesi yaktığını ve herkesin bundan etkilediğini ifade etti. Örneği olarak 30 Ekim'de yapılan çağrı üzerine yapılan etkinlikleri gösteren Atlıhan, Diyarbakır'da bulunan birçok Eğitim Sen üyesinin iş yerlerine gitmediklerini dile getirdi. Okula gitmeyen öğretmenlere yönelik soruşturma açıldığını aktaran Atlıhan, "Valilik bu soruşturmayı açarken şunu unuttu. Devlet memurlarının da bazı hakları vardır. Valilik bunu görmezden geliyor" şeklinde konuştu.
'Vali kendini Sağlık Bakanı sanıyor'
Valilik tarafından Diyarbakır'da bulunan sağlık kuruluşlarına yönelik bir genelge yayınladığını kaydeden Atlıhan, bazı tarihlerde öğretmenlerin doktorlardan sevk almasının engellendiğini dile getirdi. Sağlık kuruluşlarına açık ve net bir şekilde emir verildiğine dikkat çeken Atlıhan, "Vali kendini Sağlık Bakanı sanıyor. Yayınlanan genelgede ise bazı tarihlerde 'öğretmenlerin sevk veya rapor alınması engellenmeli. Kesinlikle kabul edilmemelidir. Sevk ve rapor çıkartılması yönünde de sıkıntı çıkarılmalıdır' deniliyor" diye konuştu.
Öğretmen veya doktorların bu şekilde tehdit edilerek mücalelelerinden vazgeçirilemeyeceğini aktaran Atlıhan, "Bunlar bizim en temel hakkımızdır ki 30 Ekim'de binlerce üyemiz okula gitmedi. Eğitim Sen'li öğretmenler olarak bir hassasiyet varsa öğretmenler de bu hassasiyet çerçevesinde tavır koyacaktır" dedi.
Etkinliklere katılan öğretmenlere kınama cezası
Öte yandan Uludere'de 34 sivil yurttaşın savaş uçaklarının bombardımanı sonucu yaşamını yitirmesinin ardından faillerin bulunması için eylem ve etkinliklere katıldıkları gerekçesiyle birçok öğretmene de kınama cezası verildiğini dile getiren Atlıhan, "Biz de insanların yaşamaları için ses çıkaranları kınayanları kınıyoruz. Ve o insanların insanlığından şüphe ediyoruz" dedi. DİHA
Güncelleme Tarihi: 24 Kasım 2012, 09:30