Yargılandığı davayı "Kürt basınını susturma" davası olarak nitelendiren Topaloğlu, tarihi boyunca hiçbir baskı ve sansüre boyun eğmeyen Kürt basınının bu dava ile susturulacağının düşünülmesinin talihsizlik olduğunu ifade etti.
Kürt basın kurumlarında çalışan 26'sı tutuklu 46 gazetecinin davasının 4'üncü duruşmasında 17 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen DİHA Muhabiri Sadık Topaloğlu, mahkemenin verdiği tahliye kararını ve davayı değerlendirdi. Topaloğlu, davanın Kürt sorununda yaşanan yeni süreçte artık düştüğünü ve tüm gazeteci meslektaşlarının tahliye edilmesi gerekirken yalnızca kendisi ve ANF Muhabiri Zeynep Kuray'ın tahliye edilmesinin, Kürt sorununda yaşanan sürece uygun olmadığını söyledi. Yargılandığı davayı "Kürt basınını susturma" davası olarak nitelendiren Topaloğlu, Kürt özgür basınının bu tür toplu tutuklama operasyonları ile susturulamayacağını, bugüne kadar varlığı inkar edilen Kürt halkının, ezilenlerin, emekçilerin ve kadının sesi olan Kürt özgür basınında gazetecilik yapmaya devam edeceğini söyledi.
'Mahkeme kararı sürece uygun düşmedi'
Türkiye'nin en çok gazeteci tutuklayan ülke olmasına dikkat çeken Topaloğlu, bunun da Türkiye'de fikir ve düşünce özgürlüğünün ne kadar gerilediğinin gösterdiğini ifade etti. Yargılandıkları davada 24 gazetecinin hala tutuklu olduğunu kaydeden Topaloğlu, "Adına çözüm süreci denilen bir süreç başladı. Bugün verilen kararın çözüm sürecine uygun olmadığını düşünüyorum. Geride kalan tüm arkadaşlarımız gazetecilik faaliyetlerinden dolayı yargılanıyorlar. Bu da fikir ve düşünce özgürlüğünün geriliğini göstermektedir" dedi.
'Mücadeleye kaldığımız yerden devam'
Yargıladıkları davada delil olarak sunulan tüm haberlerin ve faaliyetlerinin kendileri için onur olduğunu dile getiren Topaloğlu, tarihi boyunca baskılara ve katledilmelere maruz bırakılan Kürt basınının bu kez de toplu yargılama ile susturulmaya çalışıldığını; ama bunun ise "umutsuz bir çaba" olduğunu söyledi. Gazetecilik faaliyetlerine kaldığı yerden daha büyük bir heyecanla devam edeceğini açıklayan Topaloğlu, "Yazdıklarımızdan, haberlerimizden onur duyduk. Bu günden sonra da yine aynı şekilde haber yapmaya devam edeceğim. Bu operasyon yıllardır gazeteleri bombalanan, çalışanları katledilen Kürt özgür basınına bugün de toplu tutuklama dalgası ile saldırılmaktadır. Kürt basını tüm baskılara rağmen 1990'lı yıllarda gerçekleri yazmaya devam etti, faili meçhulleri yazdı, yakılan, boşaltılan köyleri yazma cesaretini gösterdi. Bugün de bu tutuklamalar Kürt basınını susturamayacaktır. Gazetecilik mücadeleme kaldığım yerden devam edeceğim" dedi.DİHA
Güncelleme Tarihi: 27 Nisan 2013, 11:25
