THİV avukatı Senem Doğanoğlu

Ankara Katliamı gibi bir katliamın arkasında devlet olmadan gerçekleştirilemeyeceğini belirten THİV avukatı Senem Doğanoğlu, konuyu BM Güvenlik Konseyi gündemine taşıyacaklarını söyledi. Ortada sadece bir "güvenlik zafiyeti" olmadığını, aksine "her şeyiyle bir devlet dahli" bulunduğunu vurgulayan Doğanoğlu, "Karşımızda Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü'nü bilerek, isteyerek tanımayan bir devlet var" değerlendirmesinde bulundu.

THİV avukatı Senem Doğanoğlu
Yüzü aşkın kişinin hayatını kaybettiği, onlarcasının yaralandığı Ankara Katliamı'na ilişkin devletin sorumluluğunu ve dahlini gösteren onlarca kanıt ortaya çıkarken, katliamı uluslararası hukuk boyutuyla değerlendiren Türkiye İnsan Hakları Derneği (THİV) avukatı Senem Doğanoğlu, canlı bomba saldırısını güvenlik zafiyeti olarak tanımlanabilecek bir durum olmadığı söyledi. Katliamın operasyonel anlamda öncesi ve sonrasıyla yapılan her şeyin devlet nezdinde gayet planlı bir durum olduğunu vurgulayan Doğanoğlu, "Güvenlik önlemi denen şey polisi miting alanına yığmaksa, kontrolden geçirmekse yada kontrolün planlamasıysa, bunu yapmayarak zaten kasten bir şey yapmayı tercih edilmiştir. Daha sonra ambulansları alana sokmayarak onun yerine çevik kuvvetleri alana sokmak göz yaşartıcı kimyasal kullanarak, kasten bir emir verilmiştir. Zaten can pazarı olmuş. Ölümler var, patlama yerine insanları sıkıştırmak zaten kasten yapılan bir eylemin göstergesidir" dedi. 
'Katliamlar devlet destekli olur'
Olayın organize edilme biçimine, canlı bombaların alana kadar engelsiz gelmesine ve istihbarat bilgilerinin kimlere ve nasıl gittiğine işaret eden Doğanoğlu, "Kısıtlılık kararından kaynaklı basına verilen beyanatlarla sınırlıyız. Türkiye'nin, IŞİD'i destekleyen, tedavi eden, yakalamayan, donatan iradesinden haberdarız. Uluslararası Ceza Hukuku'na göre, burada insan hakları hukuku ihlali var. İnsanlığa karşı suç var. İnsanların yaşamları ortadan kaldırıldı. Katliam olarak telaffuz etmek zorundayız. Katliamlar devletler dahil olmadan kolay kolay gerçekleşmez" diye konuştu.
Bütün o bakanlar yargılanacak
Doğanoğlu, siyasi nedenlerden dolayı belli bir kitleye karşı kasten öldürme eylemleri gerçekleştirilmesinde devletle beraber diğer özneler dahil olduğunda başvuracak tek yerin Uluslararası Ceza Mahkemesi olduğunu da kaydetti. Doğanoğlu, "Karşımızda Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Roma Statüsünü bilerek, isteyerek tanımayan bir devlet var. Ama bir gün gelecek bu faillerin hepsi yargılanacak. Bütün o bakanlar alt ve üst kademeler yargılanacak. O gazı sıkanlar yargılanacak. Katliamları yapanların kim olduğunu biliyoruz. Devlet mekanizması olarak biliyoruz. İsimleri de öğreneceğiz" ifadelerini kullandı.
'Başbakan uluslararası toplum önünde suçunu kabul etmiştir'
Başbakanın "IŞİD'lilerin canlı bomba listesi elimizde" söyleminin suçun kabullü anlamına geldiğini de ifade eden Doğanoğlu, bu duruma dair şu değerlendirmelerde bulundu: 
"Başbakan uluslararası toplum önünde suçunu kabul etmiştir. Başbakan elinde fail listesi elinde bulunmasına rağmen bir şey yapmamayı tercih etmiştir. Bu da aradığımız uluslararası ceza hukuku açısında özel kasttır. Bir kesime karşı buradaki kesim muhalif kesimdir. Kürtler, sendikalar, meslek örgütleri, barış isteyen insanlardır. Barış kelimesini telaffuz eden herkes, savaş isteyen bir yapılanmaya muhaliftir. Belirli bir özel kasıtla onları öldürüyorsan burada insanlığa karşı suç işliyorsun demektir." 
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne başvuru yapılacak
Ülkede 5 Haziran'dan itibaren başlayan bir katliam silsilesi yaşandığına dikkat çeken Doğanoğlu, "Ankara Katliamı'nda her şey var, öldürme var, ağır yaralama var, kaybetme var. Gözaltı silsilesi var. Bu insanların öldürüldüğü ve savaş esir haline getirildiği çok sert bir savaş sürecidir. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde bütün bu silsile yargılandığında hepsine teker teker devletin dahili açısında bakmak mümkündür. Bu katliam silsilesi aslında yürütülen bir savaşın unsuru olarak Ankara katliamı da Uluslararası Ceza Mahkemesi önüne gidebilsin diye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne başvuru yapmayı planlıyoruz. Bu şuanda hemen yapılabilecek bir şey değil. Bütün delilleri çok iyi oluşturmak zorundayız. Bütün silsileyi iyi kurmak zorundayız. Fiziksel delilleri tamamlamalıyız" diye konuştu. DİHA

Güncelleme Tarihi: 23 Ekim 2015, 10:49
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER