'Tek çözüm; Hakikatleri Araştırma Komisyonu'

İHD Mardin Şubesi Başkanı Av. Kuzu, 'devlet mahkemelerinin katilleri koruma mekanizmasına dönüştüğünü' belirterek, Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.

'Tek çözüm; Hakikatleri Araştırma Komisyonu'

İHD Mardin Şubesi Başkanı Av. Kuzu, 'devlet mahkemelerinin katilleri koruma mekanizmasına dönüştüğünü' belirterek, Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. Av. Kuzu, Dargeçit’teki toplu mezarda bulunan kemiklerin Davut Altınkaynak ve Nedim Akyön’e ait olma ihtimalinin güçlü olduğunu da söyledi.

Dargeçit’te ortaya çıkan toplu mezar, Kuzey Kürdistan’da devletin kurduğu JİTEM tarafından işlenen cinayetler gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. İnsan hakları örgütleri ve yakınları katledilerek toplu mezarlara atılan aileler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın önerdiği Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun katliamların açığa çıkarılması ve yüzleşme için temel çözüm yolu olduğunu belirtti.

'AKYÖN VE ALTINKAYNAK’A AİT OLMA İHTİMALİ GÜÇLÜ'

Av. Erdal Kuzu, Dargeçit’te bulunan toplu mezarda ortaya çıkan elbiseler ve kişisel eşyaların kemiklerin Nedim Akyön ve Davut Altınkaynak’a ait olma ihtimalini güçlendirdiğini söyledi. Av. Kuzu, burada bulunan kişisel eşyaların ailelerinin daha önce tarif ettiği eşyalarla benzerlik taşıdığına dikkat çekti.

Akyön ve Altınkaynak için halihazırda bir yargılama sürecinin devam ettiğini aktaran Av. Kuzu şu bilgileri verdi: "Yargılama Midyat’tan Adıyaman’a güvenlik gerekçesi ile nakledilmişti. Muhtemelen önümüzdeki günlerde yargılamaya Adıyaman’da devam edilecektir. Biz de savcılığa başvuruda bulunarak söz konusu kemiklerin toplanması, koruma altına alınması ve ailelerden kan örnekleri alınarak kimlik tespiti yapılmasını istedik. Yine cinayetlerin ne şekilde işlendiği ve hangi tür silahlarla öldürmenin gerçekleştirildiğinin de açığa çıkarılmasını istedik. Bu işlemlerin savcılık tarafından yakın zamanda yerine getirilmesi gerekiyor. Şayet kemikler bu iki çocuğa ait çıkarsa, Adıyaman’da devam eden davaya delil olarak sunulacaktır.”

'DEVLET MEVZUATA UYGUN HAREKET ETMİYOR'

Devletin toplu mezarlara karşı tutumunun Kürt sorununa karşı tutumu ile paralel olduğuna vurgu yaparak, '90’lı yıllarda devlet eliyle yüzlerce toplu mezar oluşturulduğunu ifade eden Av. Kuzu, şöyle devam etti: "Toplu mezarlar konusunda hukuksal süreç Uluslararası Minnesota Protokolü'ne uygun işletilemediği için aileler ve sivil toplum örgütleri taleplerinden vazgeçmiştir. Ancak Minnesota Protokolü'ne uygun bir açılım söz konusu olursa, aileler bu konuda bir talepte bulunacaklarını deklare etmişti. Fakat devletin uluslararası mevzuata uygun bir toplu mezar açma işlemi yapmadığı ve daha çok kimlik tespitine ilişkin bir çalışma yaptığı görülmektedir. Öldürme biçimine, ne şekilde gerçekleştirildiğine dair usulleri yerine getirmemektedir.”

'KATİLLERİ KORUMA MEKANİZMASI'

Toplu mezar gerçekliğinin ceza yargılamaları ve soruşturmalarla çözülecek bir durum olmadığının altını çizen Av. Kuzu, "Ceza yargılamaları, soruşturmalar katilleri koruma mekanizmaları haline geldi. Yaşadığımız davalar bize bunu çok net olarak gösterdi. Yargısal zihniyet ve resmi ideolojinin bakış açısı değişmedi. Katillere ceza vermeme politikası sistematik olarak sürdürülüyor. Türkiye’de bu katliamları ortaya çıkartmak ve yüzleşmek sadece ceza mahkemelerine bırakılmış ve bu mahkemeler de katilleri koruma mekanizması olarak çalışıyor" diye ekledi.

'HAKİKATLERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONU ŞART'

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Hakikatleri Araştırma Komisyonu önerisini destekleyen İHD Mardin Şubesi Başkanı Av. Erdal Kuzu, "Sayın Öcalan’ın Hakikatleri Araştırma Komisyonu önerisinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha açığa çıkmış bulunuyor. Bu katliamları kimlik tespiti çalışması ile devlet çözemez. Bu katliamların arkasında kimlerin olduğu, cinayetlerin ne şekilde işlendiği ve bunlarla yüzleşmek ancak Hakikat Komisyonu ile mümkün olabilir" dedi.

Güncelleme Tarihi: 28 Mart 2015, 12:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER