Dava sürecini Dihaber’e değerlendiren Avukat Gülhan Kaya, “Soruşturma nasıl büyük bir ciddiyetsizlikle başladıysa yargılama süreci de aynı ciddiyetsizlikle devam ediyor” dedi. Suruç’ta babası İsmet Şeker’i kaybeden Yağmur Şeker ise, “20 Temmuz benim için babasızlığın günü, 2 yıl geçse de adalet isteyeceğiz” diye konuştu.
‘ELİNDE ŞEKERLE GÖNDERDİK’
20 Temmuz 2015 tarihinden bu yana hayatlarının kabusa döndüğünü söyleyen Yağmur Şeker, “Biz onu elinde şeker ile gönderdik. 2 yıl oldu babamı aldılar benden. Ben 17 yaşındaydım. Adalet aradık, bizi 50 derece sıcaklık altında beklettiler. Ancak onlar o bahçede yine böyle bir sıcaklıkla yandılar. O katilin (Yakup Şahin) karşımıza gelip hesap vermesini bu olayın altında başka kimlerin olduğunu bilmek istiyoruz. O gün benim için babasızlığın günü. Ben 2 yıldır onsuz yaşamaya alışmamışken, bir şey yapmadan susmamızı istemesinler. 2 değil 200 yıl geçse adalet, adalet diyeceğiz” diye konuştu.
‘GİZLİLİK KARARI KALDIRILMADI’
Yargı sürecini ve gelinen aşamayı değerlendiren Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Gülhan Kaya, “kısıtlılık kararına” vurgu yaparak, “İki yıl geçti katliamın üzerinden ve hâlâ gizlilik kararı ile dosyadan örnek almamız, dosyayı görmemiz engelleniyor. Buna yaptığımız tüm itirazlar reddedildi. Anayasa Mahkemesine yaptığımız itiraz da iki yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ sonuçlanmış değil” dedi. Kaya, dosyada var olan “gizlilik” kararı gerekçesi ile taleplerinin karşılanıp karşılanmadığını bilmediklerini söyledi.
Güncelleme Tarihi: 20 Temmuz 2017, 10:50