Aileler ve avukatlardan oluşan bir heyet Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ahmet Karacan ile de görüşerek soruşturmanın hızlandırılmasını istedi.
Roboski katledilen 34 yurttaşın ailelerinden oluşan 62 Roboskili, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde otobüsten inerek çocuklarının resimleriyle Diyarbakır Adliyesi'ne yürüdü. Şehir girişinde Barış Anneleri ve BDP İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt tarafından karşılanan 62 Roboskili adliye girişi sırasında üzerleri tek tek aranarak adliye binasına girdi. Giriş sırasında çocuğunun resmini ve kravatını havaya kaldıran Hamza Encü'nün annesi Kadriye Encü, "Eğer ölen 33 köpek olsaydı şimdiye kadar failleri bulunurdu ama bizim çocuklarımızın failleri bulunmadı" dedi. Erkan Encü'nün (13) annesi Felek Encü ise bugün öğrencilerin karnelerini aldıklarını hatırlatarak, "Bütün herkesin çocukları evlerine karneleriyle döndüler ama bizim çocuklarımız dönmedi. Erdoğan'ın çocuğu olsaydı bu şekilde acaba aynı şekilde davranacak mıydı?" diye sordu.
Aileler savcı ile görüştü
Diyarbakır Adliyesi"ne girerek Baro odasına geçen aileler burada Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, Mardin Barosu Başkanı Azad Yıldırım, Şırnak Barosu Başkanı Nurşi Revan Elçi, Bitlis Barosu Başkanı Enis Gül, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ile görüştükten sonra heyet oluşturarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcıvekili Ahmet Karacan ile görüştü. Heyet içerisinde, Serhat Encü'nün abisi Ferhat Encü, Erkan Encü'nün annesi Felek Encü, Mehmet Ali Tosun'un babası Zeki Tosun, Nadir Alma'nın Babası Sadık Alma, Adem Ant'ın ablası Narin Ant, Şırnak Barosu Başkanı Revan Elçi, Mardin Barosu Başkanı Azad Yıldırım, Bitlis Barosu Saşkanı Enis Gül, Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar yer aldı. Başsavcıvekili Karacan ile görüşen heyet 165 gündür failleri yargı karşısında çıkartılmayan Roboski Katliamı'na ilişkin suç duyusunda bulunarak, soruşturmanın ilerletilmesi talebinde bulundu. Görüşmenin ardından adliye kapısında aileler ve avukatlar açıklama yaptı. "Roboskiye Adalet", "Katiller Hesap versin", "Acımız devam ediyor" pankartlarını açıldığı açıklamada konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı M. Emin Aktar, Diyarbakır, Ağrı, Bitlis, Bingöl, Hakkari, Kars, Ardahan, Siirt, Muş, Şırnak, Tunceli, Van baroları olarak ailelerle görüştüklerini ve bu tarihte suç duyurusunda bulunmaya karar verdiklerini belirtti. Konuya ilişkin barolar adına açıklama yapan Mardin Barosu Başkanı Azad Yıldırım, Roboski Katliamı'nın üzerinden 165 gün geçtiğini hatırlatarak, o tarihten bu günü katledilen insanların yaşam öykülerini, adaleti sağlamakla görevli olanlara hatırlatmaya çalıştıklarını söyledi. Devlet'in Kaymakama yönelik saldırının hesabını sormakta ve cezalandırmakta seri davrandığını ifade eden Yıldırım, 19'ü çocuk 34 sivil insanı öldürme emrini verenler ve öldürenler hakkında, bölgedeki bir albayın görev yerinin değiştirilmesi dışında somut bir adım atılmadığını söyledi.
"Sorumlular açığa çıkarılsın"
Yürütülen soruşturmanın kamuoyu ile paylaşılmamasının olayın üzerinin örtülmesine yönelik bir çalışma olduğu izlenimini verdiğini belirten Yıldırım, "28 Aralık gecesinde 'sınır ötesi bir operasyonla' insanların katledilmesi ile sonuçlanmış olayın, siyasi ve askeri sorumluları cezalandırılana ve Roboski mağdurları için adalet gerçekleşene kadar davanın takipçisi olduğumuzu belirttik için birkez daha buradayız. Başbakan ve Adalet Bakanı'nı görevlerini yerine getirmeye, TBMM insan hakları komisyonunu olayla ilgili ulaştığı gerçekleri kamuoyu ile paylaşmaya, ailelerin ve vekillerini dosyaya etkin katılımı için gizlilik kararının kaldırılmasını, tüm sorumluları ortaya çıkaran ve adaletin hızla gerçekleşmesi için etkin ve adil soruşturma yürütmeye davet ediyoruz" dedi. Açıklamanın Kürtçe metnini ise Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar okudu.
Aileler: Failler belli
Baroların açıklamasının ardından aileler adına konuşan Zeki Tosun, Başbakan'ın sık sık tazminat verdik diye açıklama yaptığını hatırlatarak, "Biz aileler olarak bu parayı kabul etmek zorunda değiliz. Herkesin gözü önünde söylemek zorundayım ama ne yazık ki yöneticiler, 'biz bu parayı bunların hesabına yatırmışız, alacaklar' diyorlar. Kesin ve kesinlikle biz adaleti bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nden adalet adalet adalet istiyoruz. Faillerin bulunmasını istiyoruz. Failler bellidir. Faili meçhul diye bir şey yok isimleri her şeyi bellidir" dedi. Tosun ailelere eslenerek, "Siz bu tazminatı almaya hevesli misiniz ?"diye sordu aliler ise, Hayır diye yanıt verdi. Yetkililerden isteklerinin adaletin yerini bulması olduğunu belirten Tosun, Mahkemeler hızlandırılsın. Kapı komşumuzun evine gidiyorsak bu 'terör' olarak bağlanmasın. Bu çocuklar yoksulluğu için gitmişlerdir. Bunu kaçakçılık olarak kabul edemeyiz bu bizim yaşam kapımızdır. Bizim yaşam kapımıza da mani olurlarsa bir şey diyemeyiz. Hukukçuların bizleri desteklemesi lazım. Komşularımızın evlerine giderken bile tehditler altındayız. Kasrik Boğazına geldiğimizde karakol yarım saat bizi bekletti. Oradan indik emniyetin kapısında beklettiler. Çocuklarımızın hesabını sorduğumuz için bu ne tehdittir" şeklinde konuştu.
Öte yandan ailelerin akşam saatlerinde Roboski'ye dönecekleri öğrenildi. Diha
Güncelleme Tarihi: 08 Haziran 2012, 20:20