kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

'Ortak mücadele edilmeli'

IŞİD çetelerine karşı HPG ve YJA Star gerillalarının aktif olarak Şengal’de savaştığını ifade eden KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Kürdistan’da bulunan tüm örgüt ve topluluklara ortak mücadele çağrısında bulundu. Şengal Kürtlerini feda edenlerin Güney Kürdistan’ı da savunamayacağını ifade eden Karasu, Kürdistani güçlerin ortak komutanlık altında birleşme önerisini yeniledi.

'Ortak mücadele edilmeli'
 KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, IŞİD çetelerinin Şengal’e yönelik gerçekleştirdiği işgal saldırısı ve sonrasında yaşananları değerlendirdi. HPG ve YJA Star gerillalarının Şengal’de YPG, YPJ ve Şengal Direniş Birlikleri ile birlikte IŞİD çetelerine karşı savaştığını ifade eden Karasu, Şengal gibi Maxmur’un ve tüm Kürdistan’ın tehlike altında olduğunun altını çizdi. 

 Karasu, Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan’ın başta KDP ve YNK’ye olmak üzere Güney Kürdistanlı parti ve örgütlere yaptığı ortak komutanlık önerisinin hareketlerinin görüşü olduğunu açıklayarak, öneriye şu ana kadar herhangi bir cevap verilmediğini belirtti. IŞİD çetelerinin saldırılarına karşı kurulan Şengal Direniş Birlikleri’nin yerel güçlerden oluştuğunu dile getiren Karasu, Kürt, Türkmen, Asuri, Süryani ve diğer halkların ortak hareket etmesi gerektiğini belirterek, “Türkmenler de tehlike altındadır. Bizim için Telafer de Şengal kadar önemlidir. Türkmenler mazlum bir halktır, ezilen bir halktır. Hareketimiz mazlumların, ezilenlerin hareketidir. Bu anlamda Kürtler Türkmenleri de savunmalı, Telafer ve Şengal ortak bir direniş cephesinde birleşmelidir” diye konuştu.

Karasu Musul'un IŞİD tarafından alınmasının ardından böyle bir saldırıyı bekledikleri için KDP'ye başvurduklarını anlatarak "Gelin birlikte Şengal’i savunalım. Şengal’e saldırı olabilir” dedik. Musul alındıktan sonra zaten bunu söyledik. “Güney Kürdistan’da saldırılara karşı halkımızı savunmaya hazırız” dedik. Bunu açıkça ilan ettik. Halen de o düşüncedeyiz" dedi. 

Alandaki Peşmergelerin tümünün çekildiğini belirten Karasu: "Rojava’dan gerillanın kontrolü altından geçerek tekrar Sêmalka kapısından Güney Kürdistan’a geçti. Yani hiç birisi kalmadı. Bir teki bile kalmadı. Yüzlerce arabayla çekildiler. Şimdi böyle bir durum yok. Türkiye’de bazı televizyonlar var. Bakıyorsun diyor işte “peşmerge ile gerilla yan yana direniyor. Peşmergeye emir verilmiş direnecek.” Böyle bir şey yok, şu ana kadar yok. Bundan sonra olabilir mi, buna bir şey diyemeyiz. Olursa memnun oluruz. Zaten çağrımız odur. Peşmergenin gelip her alanda direnmesidir" şeklinde konuştu. 

IŞİD’in Türkiye’de örgütlenmesi ve destekçileri olduğuna dikkat çeken Karasu şunları belirtti:  “AKP IŞİD ile iş yapıyor, bu da kesin. Kürtlerin güç olmasını istemiyor Türk devleti ve AKP hükümeti. Bu nedenle IŞİD’in Rojava’daki saldırılarından memnundur. Yoksa demokratik bir zihniyette olsaydı, “benim Kürt kardeşim” diyor, “benim sınır ötesinde akrabalarım var” diyor, onlardan yana tavır alırdı. Böyle bir yaklaşım yok. Ama IŞİD uluslar arası kamuoyunda teşhir olduğu için IŞİD ile açıktan ilişki kurması Türkiye’nin aleyhine olacağı için, “ilişkimiz yok” diyor. Zaten devletler bu tür örgütlerle ilişkileri açıktan yapmazlar, gizli yaparlar. AKP de gizli yapıyor. MİT üzeri yürütüyor. Türk devleti yanlış politika izliyor. O kafa yanlıştır. İşte “biz büyük devlet olduk, bölgeye müdahale etmeliyiz, herkesle ilişki kurmalıyız, her örgütü kullanmalıyız” diyorlar, bu kafa hani derler ya; her gün burnunu pisliğe sokmadır yani. Sonunda Türkiye’nin bu politika ile nereye varacağı belli değildir. “Ben büyük devletim her şeye girerim” deniliyor. Büyük devletsen önce Kürt sorununu çöz, Türkiye’nin sorunlarını çöz. Büyüklük oradadır. Yoksa kendi sorunlarını çözmeden başkalarının işine karışmak değildir. Her şeye burnunu sokmak değildir yani. Türkiye şimdi bunu yapıyor, tabi ki IŞİD’in Türkiye’de her türlü çalışması olur.”

IŞİD ve diğer tehditlere karşı mücadelenin ortak bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ifade eden Karasu: “Zaten şu anda YPG ile HPG, YJA Star Şengal’de, Şengal Direniş Birlikleri ile birlikte çatışıyor. Bu konuda ortak bir cephe açmış durumdadırlar. Tabi bizim uzun zamandır bu tür yaklaşımlarımız var, bir ortak komutanlık olsun, saldırılar karşısında güçlerimizi birleştirelim, diyoruz. Bu Musul için de olurdu, Kerkük için de olur, Telafer için de olur, Xaneqin için de olur. Bu bizim yaklaşımımızdır. Doğru yaklaşım budur. Tabi ki politik farklılıklar olabilir, ama Kürtlere yönelik tehlike olduğunda ortak direnmek gerekir. Birbirimize ihtiyaç duymamız gerekir. Kürtlerin düşmanları çoktur. KDP yanlış bir yaklaşım içinde, YNK de öyle diyelim. Kürtler 50 yıl önceki Kürtler değil. 50 yıl önce Kürtler zayıftı, bu nedenle politikalarında ürkekti, böyle birlik politikalarına gelmiyordu. Birlik olursak Türkiye ürkütürüz,İranı, Suriye’yi ürkütürüz, diyorlardı, yani çekiniyorlardı. Bu nedenle işbirlikçi eğilim, politikalar çok fazla öne çıkıyordu. Kendine güvenmeyen politikalar çok öne çıkıyordu. Ama Kürtler şimdi 50 yıl önceki Kürtler değil. Artık bu politika değişmeli, kendilerine güvenmelidir. Kürtler bir olursa Ortadoğu’da kimse Kürtler ile baş edemez, mücadele edemez. Bu noktaya gelinmiştir. Bunu KDP’nin bilmesi gerekiyor. Goran’ın, YNK’nin, tüm Kürtlerin bilmesi gerekiyor. Artık kendimize güvenmemiz gerekiyor. Tamam, politika yapabiliriz; Ortadoğu’da da, uluslar arasında da, yapmalıyız da. Ama bu birlik olursak etkilidir. Birlik olalım politika da yapalım bütün parçaların özgürlüğü için. Kürtün gücü halen görülmüyor yani. Evet, KDP bizim uyarılarımız dikkate alsaydı, Şengal’de ortaklaşsaydık, IŞİD bir adım bile atamazdı. Kim oluyor IŞİD! Sağdan, soldan toplamadır. Şimdi gittiği alanlarda asker alıyorlar. Kürtün direnme gücü daha fazladır. Kürt savaşçıdır, tarihten beri savaşçıdır. Bir de Kürtün direnme gerekçeleri daha fazladır, özgür ve demokratik yaşam gerekçesi, var olma yok olma gerekçesi var. Herkese karşı direnebilir. Kobani’yi gördünüz, 3 taraftan kuşatıldı, ama direndi. Rojava Devrimi direniyor. YPG az bir güçle bile gidince hemen durdurdular IŞİD’İ. Gerilla fedaidir, bizim arkadaşlarımız fedaidir, şuanda yüz kat daha fedai olmuşlardır. Herkes diyor, “biz Şengal’e gidelim”, öfkeler artmış! Yani fedai ruh en yükseğe çıkmıştır. Bu çok önemlidir. Bizim arkadaşlarımızın, gerillalarımızın Şengal’e karşı hassas olması onurdur! Şunu düşünüyorlar; “Şengal, Êzidî topluluk, azınlık topluluk bizim onurumuzdur, namusumuzdur” diyor bütün arkadaşlar. Bunu onur olarak görüp gidip orada fedaice savaşmak istiyor. Çok güzel bir değerdir.

KDP, YNK’nin peşmergeleri ile gerilla ortak bir güç olmalı ve püskürtmelidir bu saldırıları. Bu açıdan biz tabi halen de Güneyli güçlerle ortak bir komutanlık kurmak istiyoruz. Biz Güney’in de savunma gücüyüz, Güney’e de saldırı olduğunda gerilla savunur. Doğu’ya, her yere olduğunda savunur. Özgür ve demokratik yaşama karşı saldırı olduğunda gerilla savunur. Kürt toplumunun her yerde özgür ve demokratik yaşaması için mücadele eder. PKK böyle bir zihniyettedir, hareketimiz böyle bir zihniyettedir” şeklinde konuştu.

Maxmur konusunda da değerlendirmelerde bulunan Karasu şunları ifade etti: “Şimdi biz Musul alınınca KDP ile ilişki kurduk, Maxmur’da bir savunma hattı oluşturmak istiyoruz, dedik. Ancak reddedildi, engellendik. Aynı Şengal gibi. Tabi Maxmur eskiden beri bize sempatisi olan insanların bulunduğu bir yerdir. Botan halkı zaten silahlıdır, her yerde silahlıdır yani. O bakımdan onlar kendi savunma mekanizmalarını belli oranda kurmuşlardır. Bu konuda o alan da KDP denetimindedir. KDP ile ortak bir direniş cephesi kurabilirler. Maxmur tehlike altındadır. Orada da KDP’nin sorumluluğu vardır. Sanıyorum, diğer alanlarda değil, ama Maxmur konusunda KDP’nin birlikte hareket etme, gerilla ile hareket etme durumu ortaya çıkabilir. Çıkarsa biz bundan memnuniyet duyarız.

Biz tedbirlerimizi almışız. Botan halkı zaten savaşçı bir halktır, hepsi savaşçıdır, milislerdir. Gerilla kadar savaşabilirler. Savaşırlarsa yiğitçe savaşırlar. Ve savaşırlar. Maxmur direnir ve savaşır.”

Güncelleme Tarihi: 07 Ağustos 2014, 12:48
YORUM EKLE
YORUMLAR
gever
gever - 11 yıl Önce

kürtlerin kazanmasını özgürlüğünü rahat ve huzurunu sağlayacak tek yol ortak komutanlık ortak mücadeledir.. güçler, askeri güçler ayrı ise hiç biri uzun süre içinde kalıcılık sağlayamaz ve kaybeder yine sayın barzaniye sesleniyorum yol gösterici diyoruz önder diyoruz onlara büyüklerimize onlar gerekli şeyleri bizden daha iyi biliyorlar biz farkındaysak onlar çoktan farkına varmış olmalı ortak güç şart ya ortak tüm kürdistan kazanacak ya hiç bir parça kalmayacak kaybedecek bunu iyi bilmeliler zaferin tek yolu ortak mücadele birlik

SIRADAKİ HABER