İBB’nin Meclis Salonu’nda yapılan ağırlamada DEDEF üyeleri meclis sıralarına, İmamoğlu ve Maçoğlu ise katip üyelerin bulunduğu sıralara oturdu. Maçoğlu ve beraberindeki heyetin ziyaretine ilişkin konuşan İmamoğlu, “İBB, bu gördüğünüz çatı, her metre karesi sizlere aittir. İstanbul’da yaşayan halka aittir. Biz, sadece burada görevimizi yerine getiriyoruz. Sizlerin oylarıyla, oy veren vermeyen herkesin katkısıyla, demokrasiye olan katkısıyla seçilmiş kişiyiz. Ama esas olan bu yapıların kimse sahibi değil. Sahibi olan halk. Bunu toplumun her kesiminin yaşamasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu’na teşekkür eden Maçoğlu şunları söyledi:
‘MAÇOĞLU’NA KAMPANYA YAPMAK YAKIŞIR’
Henüz 45 gündür İstanbul’a hizmet etmeye başladıklarını belirten İmamoğlu, seçim süreçleri nedeniyle 3 ay kaybettiklerini, bu süreyi kentin kaynakları ve imkanlarıyla telafi edeceklerini vurguladı. Dersim’deki tüm belediyelerin destekçisi olacaklarının altını çizen İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
“Farklı siyasi partilere mensup olsa da biz, Türkiye’ye bütün bakıyoruz. İBB, Türkiye’nin en önemli ve en lokomotif yerel yönetimidir. Dolayısıyla biz, burada üreteceğimiz kaynaklarla, üreteceğimiz işlerle beraber, ülkenin her noktasına örnek olmak isteriz. Gerçekten kamu zor durumdadır, kamu finansmanı zor durumdadır. Bunu hepinizin bilmesini isterim. İyi yönetilememiştir. Bu anlamda hatalar tek taraflı değil çok yönlüdür. Ama tedbir almak zorundayız. Başkanımızın da hemşehrilerini sürece katma konusunda bir kampanya başlattığını da biliyorum. Bu kapsayıcı tavrı önemli. Herkes kampanya yapamaz, ama Maçoğlu’na kampanya yapmak yakışır. Yarattığı tavır, davranış ve farklılık, kapsayıcılık bence insanları motive edecektir diye düşünüyorum. Beni de Tuncelili, Dersimli kabul ederek, içinde olmamı hissettiğini düşünüyorum.”
ADALET KAVRAMI ÇOK ÖNEMLİ: Bunu sağlamak adına da adalet kavramı çok önemli. İnşallah bu dönemin birkaç duygusunu, İstanbullu hemşerilerimize yaşatmak istiyoruz. Birincisi, bu yönetimin kayıtsız şartsız adil olacağı. Bir başka şey de dönemin gereği, ne yazık ki israfı engellemek. Tasarrufla beraber İstanbul ekonomisini güçlendirerek, buradan elde edilecek kaynağı, yine İstanbulluya, çocuklarımıza, kadınlara ve toplumun her kesimine eşit bir şekilde paylaştırmak. İşin özü budur.
BİRİLERİNİN AYAĞINA BASACAĞIZ: Elbette birilerinin ayağına basacağız. Birilerinin önünde duvar olacağız. Ama biz yolumuzdan asla ayrılmayacağız. Çünkü biz, bu konuşmaları yaparak, bu ideallerimizi ortaya koyarak göreve geldik. Bunun özellikle, özgün duruşuyla, tavrıyla, siyasete olgun bakışıyla örnek başlangıçlara, uygulamalara imza atmış Tuncelililerin önünde özellikle anlatmak istedim. Sizler, gerçekten bu yönüyle özel tavır koyan bir şehrin, kitlenin bireylerisiniz. Bu yönüyle arayışı ve denetleyiş bakışı kuvvetli kitleden, bir topluluktan bahsediyorum. İnşallah layık oluruz, inşallah bu dönemi İstanbulluların ve Türkiye’nin beklediği bir şekilde gerçekleştiririz. Çabamız bu yöndedir. Çok çalışacağız. Sizlere danışacağız. Elbette burada temsilci olan arkadaşlarımızla paylaşacağız. Onlara danışacağız, beraber yol yürüyeceğiz. Göreceksiniz toplumsal bir kararda, toplumsal mekanizmalar işleyecek burada. / Duvar