Van'ın Çatak ilçesine bağlı Kaçıt (Kaçet) köyünde yaşayan Cemile Karataş, 1990 yılında devletin baskısı ve tehdidi karşısında korucu olmak zorunda kalan eşinin 2005 yılında nöbet tuttuğu mevzide yaşamını yitirmesinden sonra devletin bir daha kendilerini sormadığını ve mağdur ettiğini dile getirdi. Eşinin 15 yıl boyunca koruculuk yaptığını belirten Karataş, "Zorla göreve götürüyorlardı. En son nöbet tutmaya gittiğinde nöbet tuttuğu mevzide yaşamını yitirdi. Öldükten sonra kimse bize sahip çıkmadı" dedi.
8 yıldır evlerinin kapısını kimsenin çalmadığını ifade eden Karataş, "Devlet eşimi zorla korucu yaptı. 24 saat nöbete götürüyorlardı. Nöbette öldü. Bize hiçbir şekilde sahip çıkmadılar. Maaş bile vermediler. Artık kimsenin korucu olmasını istemiyoruz. Biz gördük koruculuğun nasıl bir şey olduğunu. 8 yıldır 4 yetim çocuğa zor şartlar altında bakıyorum. Bizi kullanıyorlar sonra da arkalarını dönüp gidiyorlar. Benim eşim öldü maaş bile bağlamadılar" diye belirtti.
'Kardeşi kardeşe kırdırma oyunu
Çevre köylerde yeni korucu kadrolarının alındığına dikkat çeken Karataş, "devletin kardeşi kardeşe kırdırma oyununa" kimsenin gelmemesi gerektiği çağrısında bulunarak, yeni başlayan süreçte oluşan barış ortamında koruculuk sisteminin Kürt halkı içerisinde kalkması gerektiğini ifade etti. Karataş, tepkisini "Gerilla ve asker annelerinin yüreği yanmasın artık. Kürtleri kandırarak silah veriyorlar, eziyet ediyorlar. Ne yaşarken ne de öldüğünde insan yerine koyuyorlar" diye gösterdi. DİHA
Güncelleme Tarihi: 14 Eylül 2013, 09:52