‘AKP KÜRT HALKININ İRADESİNİN YENİLMESİNİ İSTİYOR’
Bu seçimin hem Türkiye geneli, hem de Kürdistan halkı için önemli rol oynadığını belirten Karayılan, mevcut koşullara göre Kürt halkının iradesini ortaya koyabilmesi için sol, demokratik Türkiye güçleriyle yüzde onluk barajı aşması gerektiğini söyledi.
“Baraj aşıldığı takdirde, AKP kendisini dışa vuracaktır. Çünkü AKP tüm hesabını seçim barajına göre yapmıştır. Seçim barajı Kürt halkına karşı, Kürt halkının iradesine karşı oluşturulmuştur. AKP, Kürt halkının iradesinin yenilmesini, bu iradenin oraya çıkmasını engellemek ve gasp etmek istiyor. Bu temelde iktidar olmak istiyor. Bugünden görünen o ki HDP başaracaktır” diyen Karayılan, bundan dolayı AKP ve Erdoğan’ın telaş ve korku içerisinde olduğunu vurguladı. Çünkü birçok açığın bulunduğunu, yenilgiyle birlikte yargılanmaktan korktuklarını vurguladı.
‘AKP'NİN ÇÖZÜM SÜRECİNDEN ANLADIĞI İLE BİZİM ANLADIĞIMIZ BİRBİRİNDEN FARKLI’
Karayılan, çözüm süreci ile ilgili yoğun polemik yaşatıldığını işin gerçeğinin ise şöyle olduğunu söyledi: “AKP'nin bahsettiği çözüm süreci ile bizim çözüm sürecimiz birbirinden farklıdır. AKP'nin çözüm sürecinden kastettiği Kürtlerin iradesiz bırakılmasıdır, şuan yapmaya çalıştığı da budur. Birkaç Kürt uşağı yanına alarak, Kürtleri iradesiz bırakmak suretiyle asimilasyon ve imha politikasını farklı yöntemlerle yürütmek istiyor. AKP'nin çözüm sürecinden anladığı ile bizim anladığımız birbirinden farklı. Onlar, AKP seçimden başarıyla çıkmadığı takdirde sürecin biteceğinden bahsediyorlar. Ya da Kürt Özgürlük Hareketinin tasfiyesinden bahsediyorlar. Kürtlerin böyle bir sürece ihtiyacı yoktur. Bizim bahsettiğimiz süreç, Önder Apo'nun büyük emeklerle yürüttüğü süreç, AKP'nin bahsettiği süreç değildir. AKP kendine göre asimilasyon ve imha sürecini formule edip, buna 'çözüm süreci' diyor. Bu bizim için çözümsüzlüktür.
AKP'nin yetkililerinden Bülent Arınç birkaç gün önce Cizre’ye gelerek, 'herkes duysun; biz başarılı çıkmazsak çözüm süreci sona erer' diye konuştu. Onlar kendi süreçlerinden bahsediyorlar. Kürt sorununu çözümü gündemde kalacaktır. Bunun sahibi Önderliktir, Önderlik süreci yürütüyor ve Kürt sorunu artık çözüme kavuşacaktır. Kürt sorunu çözüm noktasına gelmiştir ve bundan böyle kimse bunu engellemeyecektir. AKP 13 sene boyunca her zaman ertelemiş, çözüm rayın koymamıştır. Ancak Kürt halkı, HDP şahsında bu seçimlerde iradesini oraya koyup meclise girmesi durumunda, kimsenin çözüm sürecinden yüzünü çevirmesi mümkün olmayacaktır.
Bundan dolayı AKP yetkilileri ile Erdoğan sert tavır takınıyor, düşmanlık yapıyor. Yenilgisini gördükleri için korkarak konuşuyor, süreci çarpıtmaya çalışıyorlar.”
‘AKP'NİN GÖSTERDİĞİ KÜRT ADAYLARIN TÜMÜ JİTEM ELEMANIDIR’
“Kısacası sorunu çözme gibi bir niyetleri yok. Bu nereden belli oluyor. Birçok gerçeklik bunu gösteriyor” diyen Karayılan, örneğin AKP’nin milletvekili adayı gösterdiği tüm Kürt adayların JİTEM elemanı olduğunu belirtti. Kendisini satmış kişilikler olduğunu kaydeden Karayılan, “Bundan önce birçok sıradan Kürt adayları vardı. Yani onurunu, kerametini belli bir düzeyde koruyabilen, kendisini satmamış Kürtler vardı içlerinde. Ancak şu anki adaylarına bakın, böylesi var mı içlerinde? Hayır. Uşak, PKK karşıtı ve adları JİTEM ile anılanları aday gösterdiler. Bu aynı zamanda niyetlerini açıklıyor. Kürt halkı, tüm demokratik çevreler artık bu gerçeği görmeliler” diye konuştu.
‘AKP TONLARCA SİLAHI EL NUSRA VE IŞİD ÇETELERİNE GÖNDERDİ’
AKP’nin dini istismarının artık, Kürt halkı ve kamuoyu tarafından bilindiğini de söyleyen Karayılan, din adı altında ne tür hile, oyunlara başvurdukları, neyi çaldıkları, hangi yalanları attıklarının da artık aşikar olduğunu vurguladı. AKP ve Erdoğan’ın dinci olmadığını, milliyetçi olduğunu belirten Karayılan şunları söyledi: “Kürt halkı dinine inancına bağlı bir halk olduğunu bilerek, dini kullanmaya çalışıyor. Bu konuda da AKP'nin gerçekliği ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bugün görüntülerle de belgelenen tonlarca silah, AKP tarafından El Nusra ile IŞİD çetelerine gönderildi. Kimler bu silahlarla öldü? Ölenlerin tümü Müslüman değil miydi? Öldürülenlerin hepsi Kürt, Müslüman Araplardı. Kadim kent Halep AKP'nin silahlarıyla yerle bir edildi. Suriye darmadağın edildi. Bunda AKP'nin sorumluluğu var.
Önceden de belirtmiştim; AKP Rojava Kürtlerine karşı hemen hemen resmi düzeyde savaş ilan etti. Erdoğan Rojava'yı kırmızıçizgisi haline getirdi. Bundan dolayı Kobanê, Afrin, Rojava'nın tüm kantonlarına yönelik siyaseti de, böyle ketum ve karşıtlık üzerine yürütüldü. Rojava'da Kürtlere karşı sürdürülen savaşın arkasında AKP'nin olduğu ortaya çıktı. Bu durum belge ve görüntülerle ıspat edildi."
‘KÜRDİSTAN'DA YAŞAN HALKAR HDP BAYRAĞI ALTINDA BİRLEŞMELİ’
Geçen her gün HDP mitinglerinin daha fazla kalabalıklaştığının görüldüğünü ifade eden Karayılan, “Hem Kürt toplumu, hem de Türkiye halklarının HDP'ye katılımı gittikçe arttığı herkes tarafından görülüyor. Bu da demokrasi ve özgürlük yanlılarının Türkiye siyasetinde iradesini göstereceğini ortaya konuyor. Bu olumlu bir gelişme. Özellikle Kürdistan'da her gün yeni katılımlar oluyor. Kürt halk tarihinde Kürtlerin temel sorunu neydi? Kürtlerin birlik olmaması, olamamasıydı.
Şuan HDP bayrağı altında, her ne kadar Kürtlerin bir kesimi yer almıyor olsalar da, Kürtlerin çoğunluğu ile Kürdistan'da yaşayan herkesin birleştiğini görebiliyoruz. Bu çok önemlidir. Arap, Türk, Türkmen, Tatar, Terekeme, Süryani, Ermeni, Alevi, Sünni elele veriyor. Bu durum insanlarda heyecan yaratıyor. Tarihi bir gelişmedir. Bu bugün Kürdistan kentlerinde gelişiyor. Bundan dolayı Serhat'tan Amed'e, Amed'ten Dersim'e, Dersimden Rihaya, Dersim'den Botana, Mardin'e kadar halkımızın birliği çok önemlidir" dedi.
‘AŞİRETLERİN HDP'YE KATILMALARI ONURLUDUR’
Kürdistan'ın genelinde HDP saflarında yerini alan aşiretlerinin katılımının onurlu ve çok değerli olduğunu da söyleyen Karayılan, hareket olarak herkese açık olduklarına da dikkat çekti. Şimdiye kadar dışlarında kalan herkesin korucu ya da korucu olmayan herkesin Kürtlerin birliğine katılmasının önem arzettiğini belirtti.
‘BİZ İZİN VERDİK, YÜKSEKOVA HAVAALANI YAPILDI’
Gün birlik, gayret, onur ve Kürt halkının iradeleşme günüdür olduğunu da söyleyen Karayılan şöyle devam etti: “Artık yeter. Kürt halkıda artık özgür olmalıdır. Başkasının kimliğiyle bir yerlere gitmeye artık yeter.
Yüksekova’da havaalanı yapıldı. Erdoğan ve Davutoğlu şimdiye kadar çoğu kez 'PKK'ye rağmen, gerillaya rağmen bu havaalanını yaptık' dediler. Bu büyük bir yalandır. Biz 2013 Newrozu’nda havaalanının yapılmasına izin verdik. Bizim iznimizle yapıldı, engel olmadık. İznimiz olmadan kimsenin orada havaalanı yapılamayacağını herkes biliyor. Niye bunu dile getiriyorlar? 2 ihtimal var.
Biz havaalanının yapılmasına izin verdik. Hakkari halkımız için bir taraftan olumludur. Ancak öte yandan havaalanının savaş uçakları için kullanılma tehlikesi de vardır. Biz yapılmasına izin verdik, bundan sonra Hakkari halkımız bu duruma karşı nöbetçi olmalıdır. Savaş için kullandığı anda, herkes orada hazır bulunmalıdır.”
‘KÜRDİSTAN’DAKİ TÜM KORUCULAR HAKİKATİ ÖĞRENDİLER’
Koruculara yaptıkları çağrıların da olumlu karşılandığını sözlerine ekleyen Karayılan, Kürdistan’daki tüm korucuların artık hakikati öğrendiklerine inandığını da belirtti. Onlara karşı olmadıklarını, onlara zarar vermeyeceklerini bildiklerini de söyleyen Karayılan, “Onlarda artık gerillaya zarar vermeyecektir. Çözüm sürecinin ilerlemesi için ağırlığını koyacaklardır. Şayet devlet tekrar savaşmak isterse, onlar devletin yanında yer almamalıdır. 'Biz üçüncü taraf olarak savaşa gitmeyeceğiz, çözümün olmasını istiyoruz' diyebilirler.
‘BU SEÇİM SAVAŞ VE BARIŞIN SEÇİMİDİR’
Bu seçim tarihi bir süreçte gerçekleşiyor. HDP'nin ortaya çıkışı, mücadelemiz ile Önderliğin ortaya koyduğu projelerle, bu seçimin partiler arasında geçmeyeceğini gösterdi. Ortada partiler arasında gerçekleşen seçim süreci yok, yapılacak olan seçim savaş ya da barışın seçimi olacaktır. Kürt halkı bu topraklarda özgür bir şekilde yaşayıp yaşayamayacağının seçimdir. Bundan hareketle, Kürdistani herkes, tüm demokrasi ve barış savunucuları, kullanacağı oylarla, yürüttüğü çalışma ile ve yapacakları çağrılarla barışın tarafında olmalıdır. Bu insani bir görevdir” diye konuştu.
‘DİNDARLAR KENDİNİ SORUMLU GÖRMELİDİR’
Başta Kürdistan dindarları olmak üzere, kendini satmamış, Kürdistan mele ve şeyhleri ile Kürdistan seyitlerinin burada sorumluluk sahibi olduğunu da kaydeden Karayılan şunları ifade etti: “AKP işgaline karşı sessiz kalmayın ve çevrenizi uyarın. Gerçekten de önemli bir süreci yaşıyoruz ve herkes elini vicdanın koymalıdır. Çocuklarının geleceği, bu halkın geleceği için oyunu kullanmalıdır."
‘ARTIK YETER AKP'YE CEVAP VERELİM’
Önderliğimiz Kürt Özgürlük Hareketini siyaset alanına taşımak istiyor. Böylesi önemli bir süreçte tüm dindar kesimleri sorumluluklarını yerine getirmeye, çevresini uyarmaya ve çalışmalara katılmaya çağırıyorum. HDP'li olsun ya da olmasın, bizi sevsin ya da sevmesin, barışı, demokratik bir geleceği seviyorsan eğer oyunu doğru kullanmalısın. AKP'ye oyunu vermemen gerekiyor. Bundan dolayı aşiret, dindar, seyid, şeyh, aileler, Kürdistanda yaşayan her kes Kürt, Arap, Türkmen, HDP'yi seven ya da sevmeyen herkesin barışa, demokrasiye, özgürlüğe, insanlığa ve kardeşliğe oyunu vermesi gerekiyor.
Bu temelde vicdan, keramet sahibi, barış ve halkların kardeşliğini savunan herkesi, bu önemli süreçte sorumluluklarına sahip çıkmaya, oyunu doğru kullanmaya ve geri kalan üç günde yoğun çaba sarf etmeye çağırıyorum. Kimse hata yapmamalıdır, çünkü biz gerçekten de tarihi bir süreci yaşıyoruz. Bu tarihi süreçte zalimin kalesine, merhametsiz işgale cevap vermemiz gerekiyor. Çocuklarımız öldüren, zulüm eden, Kürdistan’da işkence yapanlara karşı birlikteliğimizle cevap vermemiz gerekiyor. Unutmamamız gerekiyor; Kürt halkı ne zaman bir olursa o zaman kazanır."ANF
Güncelleme Tarihi: 05 Haziran 2015, 12:15