Kadınlar barışın öznesi olmak için harekete geçti

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, siyasetin ve sokakların kadınlara yasaklanmasına izin vermeyeceklerini belirterek, "Bütün kadınlara ulaşacağımız bir iletişim ağı kuracağız.

Kadınlar barışın öznesi olmak için harekete geçti
Kadınları, barış sürecinin bir öznesi haline getirmek için çabalayacağız. Bir kere daha kadınlar hep birilikte 'Sana savaş yaptırmayacağız' diyerek sarayın açtığı savaşa, kadınların evlerinden, yaşam alanlarından verdiği barış cevabıyla dur diyeceğiz" dedi. Haklarında açılan soruşturmalara ilişkin de Yüksekdağ, soruşturmaları açtıranın Türkiye siyasetinin çöplüğüne bakmasını önerdi. 
Kadınlar, geçici AKP hükümetinin devreye soktuğu savaş konseptine karşı barışı geliştirmek için harekete geçti. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, geçtiğimiz günlerde Ankara'da aralarından Halkevleri, ESP, KESK, Kadın Dayanışma Vakfı, KJA'nın da olduğu 29 kadın kurumuyla toplantı düzenledi. Toplantıda, ülkede barışı sağlayacak tek gücün kadın olduğu vurgusu yapılırken, kadınların barış için ne yapabileceği tartışıldı ve buna dair öneriler ortaya çıktı. Düzenlenecek eylemlere ilişkin DİHA'ya konuşa HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Türkiye siyasetinin bir kere daha zor ve karanlık günlerden geçtiğini belirterek, "Siyasi iktidar, özellikle karar merkezi ile geliştirilen bir darbe ile bütün demokratik süreçlerin önünü tıkatmış durumda. Geniş kitlelerin ve kadınların, barış umutlarını ve beklentilerini bertaraf etmeye yöneliyor" dedi.
'Savaş siyasetine karşı net tavır aldık'
Siyasi iktidarın ve saray merkezli darbenin önüne geçilebilmenin bütün toplumsal kesimlere ve kadınlara büyük sorumluluk düştüğüne dikkat çeken Yüksekdağ, "Bugün Barış Bloku, umudunu korumak, Türkiye halklarının ve demokratik alanlarının oluşturulması anlamına geliyor. Bizler o nedenle gerçekleştirilen bu savaş siyasetine karşı çok net bir tavır almayı tartıştık" diye belirtti. 
'Barış ve demokrasiyi savunma hakkımızı sonuna kadar kullanacağız'
Seçimlerde elde edilen halkların demokrasi ve barış başarısının şu an ortadan kaldırılmaya çalışıldığını vurgulayan Yüksekdağ, barışı ve demokrasiyi savunma haklarını sonuna kadar kullanacaklarını ifade etti. Bugün sadece HDP'nin örgüt ve kurumlarıyla değil, demokrasi ve barış için mücadele edenlerle tutum almayı önemli gördüklerinin altını çizen Yüksekdağ, bunun için de sivil toplum örgütleriyle, siyasi partilerle, kadın örgütleriyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyledi. 
'Kadın örgütleri barışta ısrarlı'
Kadınlarla gerçekleştirdiği görüşmenin detaylarını ise Yüksekdağ, şu şekilde aktardı: "Barışın tesis edilebilmesi ve çözüm sürecinin önünün açılabilmesi için kadınların önerilerini aldık ve hareket hakkımızı paylaştık. Bu dönemde yürüdüğümüz yolun ve bütün çalışmaların ortaklaştırılabilmesi çok önemli. Geçekleştirdiğimiz toplantıda bir kere daha kadın örgütlerinin barışta ısrarlı olduğunu görüyoruz. Barış için direnmekte kararlı olduklarını gördük. Bütün kadın örgütlerin temsilcileri de bu kararlılığın altını çizdiler." 
'Barıştan yana kadın öz ve irade birliğini ortaya koydu'
Kadınların özenle HDP'nin barış ve demokrasi çizgisine güvendiklerini ve kendilerinin de bu çizginin tam ortasında duracaklarını söylediklerini kaydeden Yüksekdağ, "Bu zamana kadar barış ve demokrasi için biz kadınlar kendimizi ortaya koyduk. Bu alan aynı zamanda kadınların alanıdır. 'Barış zaferinin iktidar tarafından ortadan kaldırılmasına izin vermeyeceğiz' dedi kadınlar, söz ve irade birliğini ortaya koydular" şeklinde konuştu.
'Kadın barış sürecinin müdahili olacak'
Kadın kitlelerine dönük kapsamlı bir kampanya çalışmasının başlatılması kararını aldıklarını söyleyen Yüksekdağ, bunun bir boyutunun da meclisteki kadın vekillerinin olacağını belirtti. Bu dönemde HDP'nin meclisteki kadın grubunun bütün kadın örgütleriyle ortak çalışacağını söyleyen Yüksekdağ, "Meclisten, sokaktan, yaşam alanlarından ve ev ev barış mücadelesinin örülmesinden yana bir kampanya hattı belirlendi. Alınan kararlardan birisi de, sokakların, siyasetin kadınlara yasaklanmasına izin vermeyeceğiz. Kadın öz güveniyle kuşanarak biz bu sürece müdahil olacağız kararıydı" dedi.
'Kadın yaşam ve barış direnişini hep birlikte örecek'
Barış girişimleri kapsamında bazı eylem kararlarının da alındığını belirten Yüksekdağ, özelle basın ve kitle iletişim araçlarının sansürlenmesi ve gerçeğin kadınlara ulaşmasının engellenmesine karşı özgün iletişim ağlarının oluşturulması önerisinin de yapıldığını dile getirdi. Bu kapsamda özgün iletişim ağlarının kurulmasına ilişkin bir planlamanın da gerçekleştiğini ifade eden Yüksekdağ, şöyle konuştu: "Evinde oturan her kadına, askerde çocuğu olan, dağda gerillası, çocuğu olan her anneye, kız kardeşe, eşe, sevgiliye hepsine ulaşacağımız bir iletişim ağı kuracağız. Biz sadece sokağa çıkan kadınla değil evinde, iş yerinde her yerde olan kadına ulaşarak, bu barış sürecinin bir öznesi haline getirmek için çabalayacağız. Bir kere daha kadınlar hep birilikte 'Sana savaş yaptırmayacağız' diyerek sarayın açtığı savaşa kadınların evlerinden, yaşam alanlarından verdiği barış cevabıyla dur diyeceğiz."
Savaşın merkezinin devlet ve erkek olduğunun altını çizen Yüksekdağ, bu karşı ise kadının yaşam ve barış direnişini hep birlikte öreceklerini, bunun Türkiye'de hakim kılınacağını vurguladı. 
'Soruşturmalar baskıları sürdürenin siyasi ömrünü bitirdi'
Suruç'ta sarf ettiği "Biz sırtımızı YPG ve YPJ dayadık" sözlerine ilişkin açılan soruşturmayı değerlendiren Yüksekdağ, "Aslında yıllarca denenmiş ve geçersiz kılınmış bir yönetimin yeniden devreye sokulmasıdır bu soruşturmalar. Yıllarca arkadaşlarımız bu soruşturmalar açıldı hedef haline getirildi. Ama bugüne baktığımız bu soruşturmalar baskıları sürdürenin siyasi ömrünü bitirdi" dedi. 
'Okun yaydan çıktığını anlamıyorlar'
"Bize bu soruşturmaları açtıranın Türkiye siyasetinin çöplüğüne bakmalarını öneririm" diyen Yüksekdağ, soruşturma, baskı ve yasak siyasetinden medet umanlarının sonunun ne olduğunu göreceklerini belirtti. AKP hükümetinin tarihe gömüleceğini belirten Yüksekdağ, "Okun yaydan çıktığını hala anlamıyorlar. Statükoda eskide ısrar ediyorlar. 90'lı yıllarda ne yaşanmışsa yeniden önümüze çıkarıyorlar, bu şekilde sindirmeye çalışıyorlar. Gittikçe daha fazla kendi sonlarını getiriyorlar" dedi.
'Bu soruşturmalar topluma hakarettir'
Bu soruşturmaların kendileri için yeni bir durum olmadığını dile getiren Yüksekdağ, "Daha önce soruşturma açtıkları insanlara baksalar aslında bunun ne kadar acizane bir yöntem olduğunu görecekler. Bizi korkutacakları, caydıracakları hiçbir şey yok ellerinde. Biz bu nedenle soruşturmaların Türkiye toplumuna verilmiş bir mesaj olarak niteliyoruz. Bu Türkiye toplumuna bir hakarettir" diye konuştu.
"Bütün seçilmişler olarak her şeye rağmen demokrasiyi ve barışı savunmayı sürdüreceğiz" diyen Yüksekdağ, AKP'nin siyasi suç işlediğini ve işlemeye devam ettiğini belirtti.DİHA

Güncelleme Tarihi: 01 Ağustos 2015, 10:23
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER