kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

'Hükümet namus bekçiliğine soyunuyor'

Başbakan Erdoğan'ın "kızlı erkekli aynı evde kalınmasına müsaade etmeyiz" açıklamasına başta kadınlar olmak üzere birçok kesimden tepkiler gelmeye devam ediyor

'Hükümet namus bekçiliğine soyunuyor'
Eğitim Sen Diyarbakır Şube Sekreteri Özlem Kaçar, açıklamalara ilişkin "Başbakan 40 yıllık eril zihniyetin sembolleşmiş halidir" derken, DÖKH aktivisti Yeliz Ayyıldız ise "Başbakan'ın kadını köleleştirmek için fırsat kolladığını" ifade etti.

Başbakan Erdoğan'ın, üniversiteli kadın ve erkek öğrencilerin aynı evde kalmalarına müdahale edeceklerini açıklamasının ardından birçok tartışma yaşandı. Erdoğan'ın 'üniversitelerde kızlı-erkekli yaşanmasına müsamaha edilmeyeceğini' ifade etmesinin ardından, öğrenci evlerine dönüştürülen apartmanların ve günlük kiralık evlerin denetimine başlanarak öğrenci evlerine baskınlar birçok yerde uygulanmaya başlandı. Buna karşı başta kadınlar olmak üzere birçok kesimden başbakanın açıklamalarına tepkiler gelmeye devam ediyor. Başbakan'ın açıklamalarını değerlendiren Eğitim Sen Diyarbakır Şube Sekreteri Özlem Kaçar, "Başbakan 40 yıllık eril zihniyetin sembolleşmiş halidir" dedi. 

Bireyin yaşam hakkına müdahale edilmemesi gerektiğini belirten Kaçar, AKP Hükümeti'nin Türkiye'de o kadar sorun varken böyle bir konuyu gündeme getirmesinin düşündürücü olduğunu belirterek, her zaman insanların dini duygularını ya da toplumda var olan hassasiyetlerini kullanarak siyaset yaptığını ifade etti. Başbakan'ın sürekli olarak bireyin yaşamına müdahale ettiğini ve özellikle bunu kadınlar üzerinden gerçekleştirdiğini belirten Kaçar, "Ülkede bu kadar kadın cinayetleri yaşanırken, çocuk gelinler konusunda Türkiye ilk sıralardayken bu kadar basit bir şekilde politika yapmak Başbakan'ın görevi değildir ve iyi, saf niyetle söylenmiş sözler değildir. Bu söylemlerdeki asıl amaç aileleri, aileler üzerinden öğrencileri cemaatlere yönlendirmek ve mecbur kılmaktır. Başbakan'ın kendi toplumuna güvenmeme algısı var. Tek güvenli yerlerin kurallı evler olarak gördüğü cemaat evleri olduğunu dayatıyor" diye ifade etti.

'Erdoğan 40 yıllık eril zihniyetin sembolleşmiş halidir'

AKP'nin iktidara geldiğinden beri kendi belirlediği ahlak yargıları üzerinden politika yaptığını belirten Kaçar, "Erdoğan 40 yıllık eril zihniyetin sembolleşmiş halidir. İktidara geldiğinden bugüne kadar hep kadın bedeni üzerinden siyaset yapma, kadınların kaç çocuk doğuracağına, doğurup doğurmayacağına bile artık kendisi karar veriyor. Asıl amaç kadınların alanlarını daraltarak kendi politikasını dini kullanarak yaşama geçirmektir. Öğrenciler bir sürü sorun yaşıyor. Okula, yurda gelip giderken tacize uğruyor. Mevcut sorunları çözmesi gerekirken, kimin kimle evde kalacağını belirlemek haddine değildir" dedi.

'Başbakan kadını köleleştirmek için fırsat kolluyor'

İçişleri Bakanlığı'nın öğrenci evlerine dönüştürülen apartmanların ve günlük kiralık evlerin denetimine ilişkin hazırlanan genelge karşısında kadınlar olarak şaşırmadıklarını belirten Kardelen Kadın Evi çalışanı ve DÖKH Aktivisti Yeliz Ayyıldız, Başbakan'ın kadını köleleştirmek için elinden gelen her şeyi yaptığını ifade etti. Ayyıldız, "Kadının başörtüsüne, kaç çocuk yapacağına, nasıl yapacağına, ekrana nasıl çıkacağına, nasıl çalışacağı gibi uygulamalar üzerinden kadın bedeni üzerinde hüküm sağlamaya çalışıyor. Kadını köleleştirmek için her fırsatı kollamakta, her söylemine zemin oluşturmakta, kılıf bulmaktadır" diye ifade etti. 

'Hükümet namus bekçiliği görevini üstlenmiş'

Yapılan bu uygulamaların Rojava kadın devrimi ile başlayıp, Gezi'de ki direnişle ülkenin dört bir yanına yayılan ve her geçen gün derinleşen ve artan Kadın özgürlük mücadelesine karşı oluşturulmaya çalışılan politikalar olduğunu belirten Ayyıldız, "Yapılan uygulamaların hiçbiri aileyi koruma, kadınların hayatını kolaylaştırma 'kendince' güven sağlama değildir. Tam tersine kadını nasıl köleleştirebilirim uygulamasıdır. 'İslam' adı altında, 'aileyi koruma' adı altında namus bekçiliği yapma görevini üstlenen hükümet, bu gerekçelerle kadınları pasifize ederek, kadın üzerinden tüm toplumu kendi hegemonyası altına almaya çalışıyor" şeklinde konuştu. Ayyıldız, DÖKH olarak bu uygulamaların karşısında her zaman mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti. DİHA

Güncelleme Tarihi: 14 Kasım 2013, 09:25
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER