HDK Yürütme Kurulu, Kürt sorununda yaşanan sürece ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Türkiye'de her gün yeni acıların yaşandığı belirtilirken, HPG tarafından alıkonulan CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün'ün evine dönmesinin mutluluk verici olduğu vurgulandı. Aygün'ün bırakıldıktan sonra yaptığı açıklamalarda kullandığı dilin taktirle karşılandığının belirtildiği açıklamada, Aygün'ün yaptığı açıklamalar hatırlatıldı. Aygün'ün açıklamalarının Türkiye'de Kürt sorununun içinde bulunduğu aşamada müzakere ve diyalog yoluyla çözüme olan ihtiyacın ne kadar açık olduğunun ortada olduğu belirtilerek, "Bugün demokratların, aydınların, yazar çizerlerin, kanaat önderlerinin, sol ve sosyalist çevrelerin, emek ve demokrasi güçlerinin ortak görüşü, Kürt sorununda barış ve çözüm için Meclis'te adım atılmaya başlanmasının gerekliliğidir" denildi.
'Dağ taş bombalanıyor'
Türkiye'de dağ taş demeden birçok yerin bombalandığının vurgulandığı açıklamada, Aygün'ün serbest bırakıldıktan sonra bombalamaları anlattığı hatırlatıldı. Açıklamada, "Her tarafta operasyonlar sürüyor. Nedeni ise AKP hükümetinin sözde çözüm planı. Hiçbir yanı yeni olmayan, 30 yıldan bu yana farklı hükümetlerin uyguladıkları güvenlik politikalarının, Kürt sorununu askeri yolla çözebileceklerini düşünenlerin planı bu. Bombalama ve tutuklama; acı ve gözyaşı" ifadesi kullanıldı. AKP'li Şamil Tayyar'ın Hüseyin Aygün'ün alıkonulmasının ardından yaptığı değerlendirmelerin eleştirildiği açıklamada, "Peki halkın seçtiği milletvekilleri devletin güvenlik güçleri tarafından yerlerde sürüklenirken, darp edilirken, yaralanırken aynı yetkililer neden susuyor? Aynı yetkililer Kürt halkının seçtiği 6 milletvekilinin cezaevinde halen rehin tutulmasının, İmralı'da süren tecridin halkın yüreğinde nasıl bir tepki yarattığının farkındalar mı?" soruları yöneltildi.
'Çözümü elinizin tersiyle itmeyin'
Açıklamada, Kürt sorununda çözüm ve barış için atılacak adımların belli olduğuna işaret edilerek şunlar kaydedildi: "Meclis'te BDP-Blok vekilleri ile konuşmak, birbirini dinlemek ve anlamak, diyalog yoluyla çözüm adımlarını atmaya başlamak. Meclis'teki iktidar ve muhalefet partilerine bu vesileyle bir kez daha sesleniyoruz. Barış ve çözüm inisiyatiflerini elinizin tersiyle itmeyin, yaşanan acıların vebalini taşımayın. Barış ve çözüm için adım atın. Türkiye'nin emek ve demokrasi güçlerinin, aydınlarının, demokratlarının, yazarlarının, vicdan sahibi her bireyin, kadınların, gençlerin barış ve çözüm için elinden geleni yapacağına inanıyoruz. Gün susma değil, barış ve çözüm için konuşma günüdür:" / Diha
Güncelleme Tarihi: 16 Ağustos 2012, 13:44