Gazeteci örgütlerinden Can Dündar’la dayanışma

Gazeteci örgütleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı tehdit etmesine tepki gösterdi.

Gazeteci örgütlerinden Can Dündar’la dayanışma
 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Basın Konseyi ayrı ayrı yaptıkları açıklamalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, MİT TIR’larının haberini yapan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı tehdit etmesine tepki gösterdi.

TGC: Cumhurbaşkanı’nın görevi gazeteci tehdit etmek olmamalı

“Gazetecilik meslek ilkelerinin tanımlandığı Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi; ‘Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelmektedir. Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir. Gazetecinin karşısına çıkarılacak gizlilik ve sır gibi engeller kamusal işlerde yasaya, özel işlerde açık ve ikna edici gerekçelere dayandırılmalıdır’ demektedir.

“Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar MİT TIR’larıyla ilgili haber ve görüntüleri yayınlayarak halka karşı sorumluluğunu yerine getirmiştir.

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Cumhuriyet Gazetesi’ni ve Can Dündar’ı ‘Bu casusluk faaliyetinin içine o gazete de girmiştir. Haberi yapan bedelini ağır ödeyecek’  diyerek açıkça tehdit etmektedir. Cumhurbaşkanı’nın görevi gazeteci tehdit etmek olmamalıdır. Hukukun üstünlüğü ilkesi bu davranışla yok sayılmıştır.

“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak Cumhurbaşkanı ve iktidarı gazeteciler üzerine yoğunlaştırdıkları tehdit ve baskılara son vermeye çağırıyoruz.

ÇGD: Haberin altına imza atarız

ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay “Can’ın haberinin altına ben de imzamı koyuyorum” dedi.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakalanan MİT TIR’larında silah bulunduğunu belgeleyen haberi yayınladığı için Cumhuriyet gazetesini ve haberi yapan Genel yayın Yönetmeni Can Dündar’ı TV ekranlarında açıkça tehdit etmiştir.

“’Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecektir, öyle bırakmam onu’ demiştir. Bu haberi yapan kişiyi cezalandıracağını söylüyor. Ne yapacak? Vurduracak mı? cezaevine mi attıracak? Mahkum mu ettirecek? Bu açıklama davayı yürütecek mahkemeye, yargıçlara talimat mıdır? Onlara da tehdit midir?

“Son olarak Hrant Dink cinayetinde görüldüğü gibi, Türkiye çok sayıda gazetecinin, yazarın öldürüldüğü, bunların  hiçbirinin gerçek katillerinin bulunmadığı, suçluların parmak izlerinin devlet içinde kaybedildiği biliniyor.

“Cumhurbaşkanı derhal bu sözünü geri almalıdır. Bunu reddediyoruz. Linç kültürünün egemen olduğu ülkemizde bu sözlerin, bu talimatın gereğini yerine getirmeye hazır çok sayıda meczubun, yandaşın olduğu biliniyor. Bu sözlerin ağır sonuçlar doğuracak, suça azmettirme eylemi olduğunu hatırlatmak isteriz.

“Bu tehdit, Can Dündar arkadaşımızla birlikte tüm özgür basınadır. Bağımsız gazetecileredir. Can’ın haberinin altına ben de imzamı koyuyorum. Çünkü haber doğrudur. Doğruluğuna zaten RTE de itiraz etmiyor.”

Basın Konseyi: Endişeliyiz

Gazeteciliğe yine sansür getirme çabalarına tanık olunduğu ifade edilen açıklamada şunlar belirtildi.

“Demokratik ülke Türkiye’de, halkın haber alma hakkının kutsal olduğundan yola çıkarak bu tür söylemlerin tehdit, korku, sansür daha da önemlisi otosansürü de beraberinde getirdiği açıktır. Tüm bunların, Can Dündar ile beraber gerçeğin peşinde koşan gazetecileri de kapsadığı endişesindeyiz. Siyasi erk tarafından sergilenen bu tür yaklaşımlar, basın, ifade özgürlüğü ve halkın haber alma hakkını açıkça tehdit etmektedir.

“Basın Konseyi olarak bu davranışların gazeteciler ile medya kurumlarının üzerinde kara bir bulut gibi yayılması ve gazetecilerin hedef gösterilmesinin, telafisi mümkün olmayan zararlar doğurabileceği endişesini taşıyoruz.”

Güncelleme Tarihi: 01 Haziran 2015, 18:13
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER