Paris Belediyesi’nde düzenlenen törene ev sahibi Blediye Başkanı Anne Hidalgo’nun yanısıra, Fransa Başbakanı Manuel Valls, Charlie Hebdo dergisi çalışanları ve aileleri, çok sayıda bakan, politikacı, diplomat, sanatçı, üniversiteli ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Gece, 7 Ocak’ta saldırıya uğrayan Charlie Hebdo saldırısnda ölenleri anarak başladı.
Ulusal ödül Saint Denis Üniversitesi’nde, “Ouverture” adındaki bir öğrenci hareketine karşı laikliği savunduğu için çok sayıda ölüm tehdidi alan Üniversite Müdürü Samuel Mayol’e verildi.
Ardından konuşan Say şunları söyledi:
‘Ülkemde hukuk hiçbir şekilde işlememekte’
“Sevgili dostlarım, Bana bu ödülü layık görmenizden onur duyduğumu söyleyerek sözüme başlamak isterim.
“‘Laiklik’, benim memleketim Türkiye’de, cesur lider Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet ile özdeşleşmiş bir kavramdır. Bizler için laiklik bilimde, sanatta, sporda, her şeyde dünya yarışında var olmak isteyen Türkiye insanlarının, farklı inançlara ve farklı etnik kökenlere dağılmış halkına, eşit insan hakları veren, tüm inanışlara ve inançsızlara adil hak tanıyan, her tür felsefi düşünceyi özgür kılan bir üst adalet idi.
“Hepiniz biliyorsunuz ki, bu durum son yıllarda vahim bir şekilde değişime sürüklenmektedir. Özellikle son birkaç yılda olup bitenler tam bir trajedidir. İnsanlardaki ‘özgürlük isteği’ hatırlarsınız tüm Türkiye’de haftalarca süren ‘Gezi Parkı’ demonstrasyonlarında tüm dünyaya ulaşmıştı. Şunu eklemeliyim, daha birkaç gün önce Gezi Parkı eylemlerine katılan 300’e yakın kişi hapis cezalarına çarptırılmıştır.
“Bu konuda ben de Gezi Parkı olaylarında yaşananları orkestral müzik eserleri ile anlatmıştım.
“Ben, hatırlarsanız sosyal medyada Hayyam’ın bir rubaisini retweet ettiğim için 10 ay ceza almıştım. Burada yüzlerce, binlerce örnek verebiliriz ki, benim ülkemde hukuk artık hiçbir şekilde işlememektedir, ‘laiklik’ ise yok olmak üzeredir.
“Son aylarda artan terör olayları ile yüzlerce suçsuz insan hayatını kaybetmiştir, kontrol tamamen yok olmuştur, suçluların siyasi bağlantıları karanlıkta kalmış, ülkede yaşayan tüm insanları büyük bir korku ve geleceğe yönelik endişe sarmıştır.
‘Dünya mükemmel olmadığı için sanat var’
“Türkiye tarihinin en zor dönemindedir. Usta rejisör Tarkovski’nin çok sevdiğim bir cümlesi vardır; ‘Dünya mükemmel olmadığı için sanat var’
“Bütün bu terör olaylarının, bu siyasi çıkarların, bu mülteci trajedilerinin sadece bir din uğruna yapıldığına inanmak hepimiz için imkânsızdır.
“21. yüzyılın başında bu kadar tepkili bir terör zihniyetinin bu kadar insanlık dışı bir noktaya varmış olması, hepimiz için bir dramdır.
“Bu durumun oluşmasının suçluları hem Doğu’da ve hem Batı’daki güç dengeleridir.
“Bu ‘mükemmel olmayan dünyada’ sanatımız ile gerçekte ne kadar yapıcı olabileceğimizi zaman gösterecek.
“Ama bu dünyanın, çocuklarımıza torunlarımıza bırakmak istediğimiz iyi ve barış içinde bir dünya olması için artık hepimiz çok şey yapmalıyız, tehlike büyüktür ve tehlikenin farkındayız.”İmc
Güncelleme Tarihi: 27 Ekim 2015, 08:48