IŞİD'in zulmünden kaçan Ezidiler, pasaportu olanlar Habur Gümrük Kapısı'ndan geçiş yaparken, pasaportu olmayanlar ise Silopi, Cizre, Uludere ve Beytüşşebap ilçelerinin sınır kesiminden kaçak yollarla Türkiye'ye geliyor.
Türkiye'ye gelen Ezidilerin bir bölümünün, 28 Aralık 2011 tarihinde savaş uçaklarının kaçak geçiş nedeniyle düzenlediği hava operasyonunda ölen 34 kişinin, Irak'a giriş-çıkışlarda kullandığı yolu takip ederek, Uludere İlçesi'nin Gülyazı ve Ortasu Köyü üzerinden yurda kaçak giriş yaptıkları belirtildi.
Uludere Belediye Başkanı Zeynep Üren, pasaportu olan Ezidiler'in Habur Gümrük Kapısı'ndan geçtiğini, pasaportu olmayanların ise kaçak yollardan Türkiye'ye geldiğini söyledi. Bu çerçevede yaklaşık 4 bin kişinin Uludere ilçe merkezi, belde ve köylere sığındını belirten Üren, "Ortasu, Taşdelen, Yemişli, Yekmal ve Ortabağ Köyleri ile Hilal Beldesi'ndeki okullara yerleşen ailelerin sayısı her geçen gün artarken, dersliklerde yer kalmaması dolayısıyla bir kısım Ezidi okul bahçelerindeki çadırda kalıyor. Vatandaşlarımız, pişirdikleri yemekleri okullarda kalan Ezidi misafirlerine ikram ediyor. Yer sıkıntısından dolayı bazı Ezidiler ise kamyonlara bindirilerek başka köylere, ya da Silopi'de veya başka kentlerdeki kamplara gönderiliyor. Uludere Toplum Sağlığı Merkezi görevlileri de okullarda kalan Ezidiler'i sağlık taramasından geçirerek, hasta Ezidiler'in tedevasini sağlıyor" dedi.
"10 OKULDA 4 BİN EZİDİ KALIYOR"
Uludere Belediye Başkanı Zeynep Üren, Ortasu ve Gülyazı Orta Okulu'na yerleştirilen Ezidiler'e yemek dağıtarak, sorunlarıyla ilgileniyor. Ezidiler'in 8 Ağustos tarihinden itibaren Uludere'ye gelmeye başladığını belirten Başkan Üren, "8 Ağustos'tan bu yana başlayan göç dalgası, son 4 günde sıklaşarak 500-600 kişi gelmeye başladı. Uludere bölgemizde Ezidiler'in kaldığı 10 okul var. Bu okullarımızda ortalama 4 bin kişi var. Bunun dışında yaklaşık 3 bin kişiyi de Şırnak merkeze gönderdik. Oradan Silopi ve diğer kamplara gönderiliyor. Ezdiler, sınırı aştıktan sonra biz gidip onları sınırda karşılıyoruz. Hasta, sakat ve çocuklardan oluşan Ezidiler'e yardımcı oluyoruz. Oradan araçlarla köye getiriyoruz ve ardından da köyde anons ediyoruz. Herkes bataniye ya da elinden ne geliyorsa getiriyorlar. İlk gelen grupları yemek yedirdikten sonra evlere dağıtıyoruz. Burada banyolarını yaptıktan sonra okullara yerleştiriyoruz. Biz halk olarak yediden yetmişte onların ihtiyaçlarını karşılamakla ciddi bir şekilde sahipleniyoruz" diye konuştu.
"İLAÇ VE DOKTORA İHTİYACIMIZ VAR"
Ezidi Kürtleri'ni yanlız bırakmadıklarını onlara imkanları ölçüsünde yardımcı olmaya çalıştıklarını kaydeden Üren, şöyle konuştu:
"Halk olarak gıdamız var, ekmeğimiz var ve onlarla paylaşıyoruz. Ama doktor değiliz, hekim de değiliz, ilaç üretmiyoruz. İlaç ve doktor ihtiyaçları var. Herkese söylüyoruz. Devlete de söylüyoruz. Onlar da, 'biz sipariş vermişiz gelecek' diyorlar. Ama bunu beklesek, bu çocuklar ölecek. Onun için bütün STK'lara bu çocukların hastalanmaması için ilaç, doktor ve gıda ihtiyacımız va, çağrısı yapıyoruz. İlaç ve gönüllü doktorlara ihtiyacımız var."
11 SAAT YÜRÜYÜP TÜRKİYE'YE GELDİLER
IŞİD saldırından kaçan ve iki çoğu IŞİD tarafından öldürülen Ezidiler'den Abdullah Ahmet, "32 kişi toplu olarak araçlarla kaçtık. Ancak IŞİD bizim peşimize düştü. Biz Şaiya bölgesine gittik, ancak oradan da IŞİD peşimizi bırakmadı. Bir gün, bir gece kaçtıktan sonra Zaho'ya ulaştık. Burada bir harabe eve girdik. Burada bir kaç gün kaldıktan sonra yollara düşüp 11 saatlik yolun ardından Türkiye'ye geldik" dedi.
Mülteci Ezidiler'den Mejder Derviş ise, "IŞİD tarafından çok sayıda insanımız öldürüldü. Çok sayıda ölümüz alanlarda kaldı. Çok kişi dağlarda susuz açlıktan öldü. Bir gün yürüdükten sonra Türkiye'ye geldik. Burada çok memnunuz buradaki insanlar bize çok iyi bakıyor" diye konuştu.
HAKKARİ'DEN YARDIM GELDİ
IŞİD'den kaçanların bir bölümü de Uludere'nin Ortasu ve Yemişli köylerine geldi. Köylüler hazırladıkları yemekleri Ezidilere verdi. Hakkari Belediye Başkan Vekili Nurullah Çiftçi, DBP MYK üyesi Mustafa Miraz Çallı, HDP Hakkari il Başkanı Rahmi Temel, DBP Hakkari İl Eş Başkanı Mehtap Demirel'inde aralarında bulunduğu heyet de Ezidilerin sığındığı köylere giderek, Hakkari'de toplanan yardımları teslim etti.
ÇOCUK VE YAŞLILAR AÇLIK VE SUSUZLUKTAN ÖLDÜ
Büyük bir dram yaşadıklarını belirten Ezidilerden Hıdır Azam, geride kalan birçok çocuk ve yaşlının açlık ve susuzluktan öldüğünü söyledi. Azam, "Bizim bulunduğumuz Şengal'de IŞİD 2 bine yakın insanı kurşuna dizip kafasını keserek öldürdü. Biz canımızı zor kurtardık. Peşmerge bizi bırakıp kaçmasaydı bunu yaşamazdık" dedi. Şengal'de IŞİD tarafından rehin tutulan ve daha sonra bırakılan 12 yaşındaki Raif Kasım İlyas ise, gözyaşları arasında tüm ailesinin IŞİD tarafından öldürdüğünü anlattı.
Güncelleme Tarihi: 22 Ağustos 2014, 17:30
Türkiye'ye gelen Ezidilerin bir bölümünün, 28 Aralık 2011 tarihinde savaş uçaklarının kaçak geçiş nedeniyle düzenlediği hava operasyonunda ölen 34 kişinin, Irak'a giriş-çıkışlarda kullandığı yolu takip ederek, Uludere İlçesi'nin Gülyazı ve Ortasu Köyü üzerinden yurda kaçak giriş yaptıkları belirtildi.
Uludere Belediye Başkanı Zeynep Üren, pasaportu olan Ezidiler'in Habur Gümrük Kapısı'ndan geçtiğini, pasaportu olmayanların ise kaçak yollardan Türkiye'ye geldiğini söyledi. Bu çerçevede yaklaşık 4 bin kişinin Uludere ilçe merkezi, belde ve köylere sığındını belirten Üren, "Ortasu, Taşdelen, Yemişli, Yekmal ve Ortabağ Köyleri ile Hilal Beldesi'ndeki okullara yerleşen ailelerin sayısı her geçen gün artarken, dersliklerde yer kalmaması dolayısıyla bir kısım Ezidi okul bahçelerindeki çadırda kalıyor. Vatandaşlarımız, pişirdikleri yemekleri okullarda kalan Ezidi misafirlerine ikram ediyor. Yer sıkıntısından dolayı bazı Ezidiler ise kamyonlara bindirilerek başka köylere, ya da Silopi'de veya başka kentlerdeki kamplara gönderiliyor. Uludere Toplum Sağlığı Merkezi görevlileri de okullarda kalan Ezidiler'i sağlık taramasından geçirerek, hasta Ezidiler'in tedevasini sağlıyor" dedi.
"10 OKULDA 4 BİN EZİDİ KALIYOR"
Uludere Belediye Başkanı Zeynep Üren, Ortasu ve Gülyazı Orta Okulu'na yerleştirilen Ezidiler'e yemek dağıtarak, sorunlarıyla ilgileniyor. Ezidiler'in 8 Ağustos tarihinden itibaren Uludere'ye gelmeye başladığını belirten Başkan Üren, "8 Ağustos'tan bu yana başlayan göç dalgası, son 4 günde sıklaşarak 500-600 kişi gelmeye başladı. Uludere bölgemizde Ezidiler'in kaldığı 10 okul var. Bu okullarımızda ortalama 4 bin kişi var. Bunun dışında yaklaşık 3 bin kişiyi de Şırnak merkeze gönderdik. Oradan Silopi ve diğer kamplara gönderiliyor. Ezdiler, sınırı aştıktan sonra biz gidip onları sınırda karşılıyoruz. Hasta, sakat ve çocuklardan oluşan Ezidiler'e yardımcı oluyoruz. Oradan araçlarla köye getiriyoruz ve ardından da köyde anons ediyoruz. Herkes bataniye ya da elinden ne geliyorsa getiriyorlar. İlk gelen grupları yemek yedirdikten sonra evlere dağıtıyoruz. Burada banyolarını yaptıktan sonra okullara yerleştiriyoruz. Biz halk olarak yediden yetmişte onların ihtiyaçlarını karşılamakla ciddi bir şekilde sahipleniyoruz" diye konuştu.
"İLAÇ VE DOKTORA İHTİYACIMIZ VAR"
Ezidi Kürtleri'ni yanlız bırakmadıklarını onlara imkanları ölçüsünde yardımcı olmaya çalıştıklarını kaydeden Üren, şöyle konuştu:
"Halk olarak gıdamız var, ekmeğimiz var ve onlarla paylaşıyoruz. Ama doktor değiliz, hekim de değiliz, ilaç üretmiyoruz. İlaç ve doktor ihtiyaçları var. Herkese söylüyoruz. Devlete de söylüyoruz. Onlar da, 'biz sipariş vermişiz gelecek' diyorlar. Ama bunu beklesek, bu çocuklar ölecek. Onun için bütün STK'lara bu çocukların hastalanmaması için ilaç, doktor ve gıda ihtiyacımız va, çağrısı yapıyoruz. İlaç ve gönüllü doktorlara ihtiyacımız var."
11 SAAT YÜRÜYÜP TÜRKİYE'YE GELDİLER
IŞİD saldırından kaçan ve iki çoğu IŞİD tarafından öldürülen Ezidiler'den Abdullah Ahmet, "32 kişi toplu olarak araçlarla kaçtık. Ancak IŞİD bizim peşimize düştü. Biz Şaiya bölgesine gittik, ancak oradan da IŞİD peşimizi bırakmadı. Bir gün, bir gece kaçtıktan sonra Zaho'ya ulaştık. Burada bir harabe eve girdik. Burada bir kaç gün kaldıktan sonra yollara düşüp 11 saatlik yolun ardından Türkiye'ye geldik" dedi.
Mülteci Ezidiler'den Mejder Derviş ise, "IŞİD tarafından çok sayıda insanımız öldürüldü. Çok sayıda ölümüz alanlarda kaldı. Çok kişi dağlarda susuz açlıktan öldü. Bir gün yürüdükten sonra Türkiye'ye geldik. Burada çok memnunuz buradaki insanlar bize çok iyi bakıyor" diye konuştu.
HAKKARİ'DEN YARDIM GELDİ
IŞİD'den kaçanların bir bölümü de Uludere'nin Ortasu ve Yemişli köylerine geldi. Köylüler hazırladıkları yemekleri Ezidilere verdi. Hakkari Belediye Başkan Vekili Nurullah Çiftçi, DBP MYK üyesi Mustafa Miraz Çallı, HDP Hakkari il Başkanı Rahmi Temel, DBP Hakkari İl Eş Başkanı Mehtap Demirel'inde aralarında bulunduğu heyet de Ezidilerin sığındığı köylere giderek, Hakkari'de toplanan yardımları teslim etti.
ÇOCUK VE YAŞLILAR AÇLIK VE SUSUZLUKTAN ÖLDÜ
Büyük bir dram yaşadıklarını belirten Ezidilerden Hıdır Azam, geride kalan birçok çocuk ve yaşlının açlık ve susuzluktan öldüğünü söyledi. Azam, "Bizim bulunduğumuz Şengal'de IŞİD 2 bine yakın insanı kurşuna dizip kafasını keserek öldürdü. Biz canımızı zor kurtardık. Peşmerge bizi bırakıp kaçmasaydı bunu yaşamazdık" dedi. Şengal'de IŞİD tarafından rehin tutulan ve daha sonra bırakılan 12 yaşındaki Raif Kasım İlyas ise, gözyaşları arasında tüm ailesinin IŞİD tarafından öldürdüğünü anlattı.