Erdoğan'a 'Diktatör müsünüz?' diye sordu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile yaptığı görüşme sonrası düzenledikleri ortak basın toplantısında Finlandiyalı bir gazeteci tarafından "Ülkenizde sizin diktatör olduğunuz konuşuluyor, siz diktatör müsünüz?" sorusu yöneltildi. Yöneltilen soru üzerine önce "Hangi gazeteden?" diye soran Erdoğan, sonrasında yöneltilen soruya "Diktatör olsam bu soruyu soramazdınız" yanıtını verdi.

Erdoğan'a 'Diktatör müsünüz?' diye sordu
 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö'yle yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında Ankara'daki barış mitingine yönelik gerçekleştirilen ve 97 yurttaşın katledildiği bombalı saldırıya ilişkin ilk defa konuştu. 
Barış Mitingi'ne yönelik bombalı saldırının üzerinden 4 gün geçtikten sonra konuşan Erdoğan, "Ankara Garı önünde 98 vatandaşımız hayatını kaybetti. Demokratik haklarını kullanan STK'lerin bir araya geldiği bu elim olay, hepimizi üzmüştür. Milletimize başsağlığı diliyorum. Türkiye'nin birliğine yönelik bu terör saldırısını şiddetle kınıyorum. Bu tüm milletimize yapılmıştır. Bu saldırılarla uzun zamandır mücadele ediyoruz. Son 40 yılda dahi bunu görmek mümkündür. Farklı isimlerle de olsa bu saldırılar sürmüştür. PKK, DHKP-C ve DAEŞ karşımızda terör örgütü olarak var. Biz örgütleri, yöntemine ismine göre ayırmıyoruz. Çifte standart kullanan herkes teröre ortaktır" diye konuştu.
'Ankara'daki saldırı bir sınavdır'
Mitinge yönelik saldırının bir sınav ve sınama olduğunu iddia eden Erdoğan, "Sadece maşalar değil, onları kullanan güçler de mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Milletçe sabrımızın sınandığı bu dönemde, 78 milyon olarak hepimize düşen çok önemli görevler var. Diğer tüm hesaplarını bir kenara bırakıp ülkesini düşünenler ile başka hesapların dümen suyuna girmiş olanların ayırt edildiği günlerden geçiyoruz. Bu dönem bir turnosol kağıdı" dedi.
Erdoğan, katliamdan sonra AKP'liler tarafından hedef tahtasına oturtulan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ise "ikiyüzlü, samimiyetsizlik" ile suçladı. Erdoğan, "Daha bombanın dumanı dağılmadan, ortada hiçbir bilgi yokken suçlu ilan etme yarışına girenlerin samimiyetsizliklerini üzüntüyle takip ettik. Olay yerine gidip seçim gününü işaret edenleri, romantik Kasım güzellemeleri yapanları ibretle izledik. Cenazeler toprağa verilmeden eylem çağrısında bulunanların ikiyüzlülüklerine şahit olduk. Millete hakaret edenler, kışkırtan, kalemini silah gibi kullanmaya çalışanlar olduğunu da gördük. Dayanışma içinde olmamız gereken bir günde kendilerine uzatılan eli havada bırakanları unutmuyoruz. Bu tavırların hepsi teröre ve terör örgütlerine hizmet ediyor" ifadelerini kullandı.
Katliamdan sonra alanlara çıkarak katliamı protesto eden yüz binlere yönelik polis saldırılarını da görmeyen Erdoğan, "Yaşadığımız sorunları aşabilmemizin yolu, istikbalimize sahip çıkmamızdan geçiyor. En iyi imtihanı milletimiz verdi, provokasyona izin vermeyerek tercihinin huzur, güven ve istikrardan yana olduğunu gösterdi" dedi. 
Finlandiyalı gazeteciden 'Diktatör müsünüz?' sorusu
Toplantıda Erdoğan'a Finlandiyalı bir gazeteci tarafından "Ülkenizde sizin diktatör olduğunuz konuşuluyor, siz diktatör müsünüz? Bundan daha vahimi ise Ankara'daki saldırının içinde devletin parmağı olduğunu konuşuluyor. Bu iddialara ne cevap vereceksiniz?" sorusu da yöneltildi.
'Hangi gazeteden?' diye sordu. 
Erdoğan, bu soru üzerine önce gazetecinin nerede çalıştığını merak ederek, "Hangi gazeteden?" diye sordu. Aldığı yanıt üzerine soruya "Bunu bir defa samimiyetle görmek lazım, diktatörün olduğu ülkede böyle bir soru soramazsınız" diyerek yanıt veren Erdoğan, devamında ise şunları söyledi: "Diktatörün olduğu bir ülkede, o ülkenin başbakanı ya da cumhurbaşkanına ailesi dahil olmak üzere sınırsız hakaretin olduğunu göremezsiniz. Bakınız şu anda ülkemizde demokratik parlamenter sistem içerisinde özgürlüklerin sınırsız yaşandığı ülke Türkiye'dir. AB ülkelerinin bir çoğunun olmayan bu tür talepleri ve etkinlikleri Türkiye'den daha etkin bir şekilde yapan ülke sayısı nadirendir, yaraşırız onlarla. Bunu iddiayla söylüyorum. Türkiye'de medya, şahsım ve ailem başta olmak sürece her türlü hakareti sınırsız bir şekilde yapmaktadır. 13-14 yıldır bunları sabırla karşıladık, karşılıyoruz. 
Cumartesi günü olan hadiseyle ilgili derin devlet deniyor. Peki bu neye göre söyleniyor. Bir tespiti açık ve net yapmak lazım. Fikirle mi konuşuyoruz, bilgiyle mi? Fikirle konuşursanız yanılırsanız, ama bilgiyle konuşursanız delil vardır, saygı duyarız. Bilgiyle değil, dedikoduyla, bir fikirle, ideolojiyle konuşuluyor. Delile dayanmadan iftira at, tutmasa da iz bırakır diye konuşuluyor." 
Erdoğan'dan katliam itirafı
Bu sözlerinin devamında katliamda devletin eksiklerinin olduğunu kabul eden Erdoğan, "Bu tür faaliyetlerin içerisinde terör ve terörle mücadele noktasında hiçbir zafiyetin olmaması iddiasını ben yüksek tonda bir yaklaşım olarak görürüm. Muhakkak ki bir hata bir yerde vardır. Bunun boyutu ne kadardır, bu da incelemeler esnasında ortaya çıkacaktır. Kovuşturmadan önce neticeye gitmemiz lazım. Bütün DNA testleri bunları tespit edebilmek için yapılıyor. Günler öncesine, aylar öncesine gidilip ülkemizde değişik eylemlerde bulunmaya yönelik hazırlıkların yapıldığı, Suriye kaynaklı olduğuna dair bazı istihbaratlar var. İstihbarat örgütü bu bilgileri zaman zaman dinlemeden, insani kaynaklardan alır. Bu çalışmaları yapmak suretiyle bu tür adımlar yapılmıştır. Eksikler var mıdır, yok mudur, bunların üzerine de ayrıca gidilecektir. Çalışmalarını, görüşmelerini yaptık. Daha da genişletilerek devam ediliyor" diye konuştu.DİHA

Güncelleme Tarihi: 14 Ekim 2015, 00:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER