Malalai Joya, Afganistanlı aktivist, yazar ve eski parlamenter. 2005 yılında Afganistan Ulusal Meclisi'nde parlamenter olarak görev aldı. Afgan Parlamentosu'nda parlamenterleri, diktatör ve savaş suçluları olarak nitelediği ve kınadığı için 2007 yılında görevinden azledildi. Karzai yönetimini ve batı destekçilerini, özellikle de ABD'yi her fırsatta açık sözlülükle eleştirmeye devam eden Joya, Diyarbakır'da DÖKH öncülüğünde 31 Mayıs-2 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilen 1. Ortadoğu Kadın Konferansı'na katıldı. Joya, Afganistan'da kadınların yaşadığı sorunlar ve konferans ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. DÖKH'nün davetinin kendisi için son derece anlamlı olduğunu belirten Joya, "Zulüm gören Afganlı kadınlar adına buraya gelmiş olmak benim için çok değerliydi. Ve aynı zamanda Kürt kadınlarının mücadelesini görmekten çok mutluyum. Bu mücadeleyi görmek benim için çok büyük bir ilham kaynağı oldu. Sakine Cansız ve onun yoldaşları hepimiz için çok değerli. Hepimiz için aslında bir yol gösterdiler. Gittiğimiz yolun ışığını gösteren, bizim için sembol haline gelen kahramanlar onlar. Ayrımcılığa karşı, işgale karşı kadının hakları için mücadele etmenin nasıl bir şey olduğunu öğrendik. Bunun bütün dünya kadınları için olacağına inanıyorum" dedi.
'Evlenme yaşını 18'den 9'a çekmeye çalışıyorlar'
Afganistan'da kadınların yaşadıkları sorunları anlatan Joya, "Yasal olarak Afganistan'da üç tane temel siyasi yapı bulunuyor. Bunlar İslami bir yapıya ve söyleme sahipler. O nedenle kadına karşı işledikleri suçlar konusunda dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da ortaklık içindedirler. Son dönemde meclisten bazı değişiklikler yapmayı ve yasada değişiklik yapmayı ön plana çıkarmaya çalışıyorlar. Bunların hepsi kadınların aleyhine olan değişikliklerdir. En önemlileri evlenme yaşını 18 yaşından 9'a çekmeye çalışmalarıdır. Zorla evliliği meşru bir şeymiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Bir erkeğe dört eşe sahip olacağını tekrar teyit etmeye çalışıyorlar, aslında bu uygulamalar faşizmin ve kadına yönelik şiddetin temel göstergeleridir" dedi.
'Yedi kez suikaste uğradım'
Afganistan'daki rejimin kadına bakış açısının ikinci bir yurttaş statüsünde değil daha da geri bir bakışta olduğuna işaret eden Joya, yasama organının içinde çok az sayıda, bir elin parmağını geçmeyecek kadar az olan kadınlar ile erkeklerin bu yasalara karşı çıkmaya çalıştığını dile getirdi. Joya, tüm bunlara rağmen çok fazla sonuç elde edemediklerini kaydetti. Bir kadın aktivist olduğunu, Afganistan'da yaşadığını ve kadın hakları için mücadele ettiğini dile getiren Joya, parlamentonun içindeyken yasalara ve gericiliklere karşı seslerini yükseltmeye çalıştıklarını kaydetti. Joya, şunları dile getirdi: "Parlamentodayken bu yasaların geçmemesi için her zaman mikrofonu alıp onlara karşı ciddi şeyler söylüyordum. Ama onlar parlamento içinde taciz ediyorlardı. Mikrofonu alıyorlardı. Bağırıyorlardı, bazen dövme aşamasına geliyorlardı. Ve en son beni parlamentodan attılar. Aslında çok normal yasal bir şeymiş gibi bunu yaptılar. Ardından ben kendi bağlantılarım üzerinden, kadınlarla olan ilişkilerim üzerinden şimdi buna karşı bir şeyler, örgütleme yapmaya çalışıyorum. Kadınların nasıl örgütlendiklerini tam bilmiyorum. Güvenlik amaçlı olarak çok da bilgi sahibi olmadığımı söylüyorum. Gruplar birbirini destekliyor. Ama ben yedi kez suikasta uğradım. Burada Afganistanlı büyük direnişçi Mina'nın fotoğrafını görünce çok heyecanlandım. Afgan bir kadın. Kendisi ile aynı okulda okuduk. Bizim için çok önemli bir kadın."
'Her yerde olduğu gibi gizli kahramanlarımız var'
Aşırı İslamcılığa karşı laikliği savunmasının nedenlerini de açıklayan Joya, "Çünkü bizim yaşadığımız coğrafyanın aşırı İslamcı olması, hem insan hakları hem kadın haklarının yitirilmesine neden oluyor. Abdul Raşit Dostum, Taliban rejimi, Müslüman Kardeşler'in birbirinden farkı yok. Buna karşı mücadele ederken her zaman sesimizi kesmemizi istiyorlar. Benim hissiyatım her zaman sesimi kesmeme, yükseltme konusunda oldu" dedi.
'Türkiye'ye karşı Kürt muhalefeti önemli'
Afganistan'ın gerici rejimine Türkiye'nin de yardım ettiğine dikkat çeken Joya, "Türkiye Afganistanlı yolsuzluk yapan çetelere yardımcı oluyor. Afganistan hükümetine çok yardımları oluyor. Bu anlamda bizler, Türkiye'de bulunan, samimi olan ve özgürlüğü hayal eden Kürt muhalefetini gördüğümüz zaman çok mutlu oluyoruz. Hükümetler destek kuruyorsa bize karşı, biz de onlar karşısında örgütlenmeliyiz. Bu nedenle aslında Kürt muhalefetinden Türkiye'nin Afganistan'a verdiği desteği kesmek için birlik olmayı öneriyorum" dedi. 2014 yılında Amerikan askerlerinin Afganistan'dan çekileceğini söylediklerini belirten Joya, "Ben buna inanmıyorum. Ben iç savaş çıkacağını düşünüyorum. İşgal güçleri çıkarsa yine savaş olacağını düşünüyorum. Aslında onların Afganistan'ı terk edeceklerini düşünmüyorum. Zaten Taliban'ın önemli adamlarının da serbestleştirmiş. Onlar da şimdi Afganistan'ın içinde yaşıyorlar. Bu anlamda bağlantıları yeniden ve yeniden kuruyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
'Afganistan'da korkunç bir gelecek bizi bekliyor'
Joya, "Taliban'ı barış adına şimdi getirmeyi çalışıyorlar. Taliban ile barış yapıp hükümete iştirak etmesini sağlayacaklar. Bu anlamda aslında bahsettikleri barış Afganistan'da savaştan daha beter bir süreci beraberinde getirmiş olacak. Bu anlamda çok korkunç bir gelecek bizi bekliyor. Önümüzdeki süreçte barış gibi görünen ve Taliban'ın getirdiği bu süreç, aslında Afganistan için yeni bir savaş anlamına geliyor. Bu süreç kadınları doğrudan ilgilendirdiği için söylüyorum. Taliban doğrudan oraya gelirse, bu sadece tek bir rejimle değil, iki tane gerici rejim ile uğraşmaya başlayacağız, kadın iki tane kanlı iktidar ile karşı karşıya kalacaktır" dedi.
'Anlamlı bir konferans'
Konferansın dünyanın genelinde bir ağ kurmak anlamında önemli olduğuna işaret ederek Joya, şunları ifade etti: "Aslında laikçi bir iktidarlar zinciri kurmak gerekiyor. Afganistan'dan buraya kadar. Konferans böyle bir ağın kurulması açısından benim için önemli. Anlamlı bir konferans. Hem aramızdaki hem dışarıyla olan bağlantıları sağlamamızı kolaylaştırıyor." Her ne kadar rejim kendini değiştirmiş görünse de Taliban rejimi ile benzer bir rejim ile karşı karşıya olduklarını dile getiren Joya, "Taliban rejiminin kadınlara karşı yapmış olduğu bütün suçlar ortada. Kadına yönelik suçlara karşı bizlerde mücadele ediyoruz. Her ne kadar bizler büyük yasal anlamda değişiklikler kaydetmiş olsak da aslında pratiğe aktardığımızda pek bir şey olmadığını görüyoruz. Çok modern bir yasa biçimi getirmeye çalışıyor gibi görünüyor. Neo liberal yaklaşımlardır bunlar. Onun için Türkiye'deki hükümetin de Taliban rejiminden çok farklı olmadığını düşünüyorum" dedi. DİHA
Güncelleme Tarihi: 06 Haziran 2013, 10:48