DEM Parti sözcüsü Ayşegül Doğan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanıp belediyeye kayyım atanması hakkında açıklama yapıyor.
Doğan'ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
"Van'da yapılanların aynısını yaşıyoruz. Seçilmesine izin veririz ama sonra algı yaratarak tutuklarız diyorlar. Verilmek istenen mesaj çok net: Algı, medya, yargı... Hemen tutuklarız sizi. Seçmen iradesinin gasbı nerede yaşanırsa yaşansın hep birlikte ses çıkarmalı ve direnmeliyiz. Peki neden şimdi, neden Esenyurt?
Toplumsal barış ve uzlaşıya ihtiyaç duyulan tam da böyle bir zamanda demokratik muhalefetten korkuluyor. Böyle uygulamalarla demokratik muhalefetin dağılacağı sanılıyor. Türkiye böyle kazanmıyor.
HANGİ HUKUKU İŞLETİYORSUNUZ: Haziran'da Hakkari ile ilgili kayyımdan bahsettiğimizde Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Yargı kanunu değil, hukuku konuşturdu' demişti. Üzerinden aylar geçti, son gelişmelerle birlikte eğer aynı hukuku işletiyorsanız ve işletecekseniz, o günkü sorumuzu yine soruyoruz; siz muhalefete, DEM Parti'ye, Kürtlere hangi hukuku işletiyorsunuz.
TÜM FARKLILIKLARIN ADAYI OLARAK SEÇİLDİ: Kent uzlaşısı iki partinin ittifakı değil. Bir yerleşim yerindeki tüm farklılıkların adayı olarak seçildi Ahmet Özer. Ama kamuoyunda gündeme gelen iddialar şöyle; suçu Kürt olmak, Vanlı olmak, Remzi Kartal ile aynı aileye mensup olmak, Kürt bir sanatçıya konser düzenlemekmiş. Ahmet Özer, 'Kaymakam ile birlikte açtık biz o konseri' diyor.
Yalnızca DEM Parti'yi, CHP'yi ilgilendirmiyor bu süreç. Toplumsal uzlaşıdan yana herkesi etkiliyor. Hedef alınan şey birlikte yaşama ve yönetme modelidir.
Buradan siyasi hesap umanlar, kayyımlardan tek tek aldığımız belediyeleri hatırlasınlar. Kayyım atanacağı haberini, operasyonun detaylarını medyadan öğreniyoruz. Sonra 'hukuksuzluk yok' diyorlar. Neyin mesajı verilmek isteniyor.
Zamanlama... Kürt meselesinin konuşulduğu zamanlarda neden bu oluyor? Bir de şöyle bir zamanlama var; Cumhuriyet'in kuruluşunun 101. yılı konuşuluyor, geçen yüzyılın tartışmaları yapılıyor. Ama saatler geçmiyor, Cumhuriyetin belli bir zümrenin, etnik kökeni olduğu bizlere hissettirilmeye çalışılıyor. İnkar, asimilasyon, güvenlikçi politikalara devam... Böyle yöntemlerle çözüm açmak Türkiye'de her zaman imkansız oldu. Toplumsal barış, uzlaşı, diyalog böyle sağlanamaz.
Kayyım bir yöntem olarak sürdürülemez. Bu rejimle bu ülke yönetilemez. Bir yerde hukuksuzluk, eşitsizlik varsa bu kartopu büyür ve hayatınızın her alanına sirayet eder. Esenyurt halkının iradesi olan Ahmet Özer'i serbest bırakın. Kayyım uygulamasından geri dönün. Yasa bunun tersine el verirken aksi bir uygulamayı tercih etmek farklı bir siyasi tercihi içerir.
İstanbul'da saat 12.00'de Esenyurt Belediyesi önünde toplanacağız. MYK'miz de burada toplanacak. Saat 16.00'da da Esenyurt Belediyesi önünde olacağız."
'BİZ İSTİKAMETİ GÖREMİYORUZ'
Doğan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Erdoğan'ın Bahçeli'nin Öcalan çağrısı hakkındaki açıklamaları Doğan şöyle değerlendirdi:
"Konunun muhatabı Öcalan. Erdoğan da Bahçeli için 'Cesur çıkışıyla istikamet çizdi' dedi. Ancak biz istikameti şu anda göremiyoruz. Yalnızca endişeler artırılıyor. Salt açıklama ile sınırlı kalmamak gerekiyor. Adım atılırsa biz de istikameti görürüz."
'DEMİRTAŞ DA MUHATAPLIĞI İŞARET ETTİ'
"Demirtaş'ı nasıl bir aktör olarak görüyorsunuz" sorusuna da Doğan şu yanıtı verdi:
"Kürt meselesinin barışçıl yollarla çözümü için tüm aktörlerin yapabilecekleri var. Demirtaş da attığı tweette Öcalan'ın muhataplığına işaret ediyor."