Ankara'da emek örgütleri tarafından yapılması planlanan Barış mitingine yönelik yapılan saldırı sonrasıda yaşamını yitiren HDP Tarsus yöneticisi Leyla Çiçek ve PSAKD Tarsus Şubesi yöneticisi Metin Peşmen on binler tarafından son yolculuğuna uğurlandı. Dün gece geç saatlere Tarsus’a getirilen HDP yöneticisi Leyla Çiçek'in cenazesi sabah saatlerinde hastane morgundan alınarak Mithatpaşa Mahallesindeki evine getirildi. Çiçek'in evinin önünde toplanan binlerce kişi barış ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşunun ardından cenaze arabası eşliğinde Tarsus Şehir Mezarlığına doğru yürüyüşe geçti.
Yürüyüş kortejinin en önünün de Çiçek'in kardeşleri Aycan ve Ayten Çiçek, Leyla Çiçek'in fotoğraflarını taşırken binlerce kişi yürüyüş boyunca "Şehit Namirin", "Katil Devlet, Katil AKP", "PKK halktır halk burada", "Güneşin yoldaşı ölümsüzdür", " Bİji Serok Apo", "Her yer direniş her yer Ankara" sloganlarını haykırdı.
Kortej, Tarsus Devlet Hastanesi önüne geldiği sırada bir kişi kortejin arka sıralarında bulunan gençlerin taşıdığı PKK Lideri Öcalan'ın posterini almak istedi. Gençlerin müdahalesiyle provakosyan yapmak isteyen kişi uzaklaştırılırken binlerce yurttaş yürüyüşüne devam etti.
'Bir ölür bin geliriz'
Leyla Çiçek'in cenazesiyle yaklaşık iki kilometre yürüyen binlerce yurttaş Tarsus Cemevi yakınlarına geldiği sırada, Çiçek'le aynı araçta Barış Mitingi için beraber yolculuk yapan ve katliamda yaşamını yitiren PSAKD Tarsus şube yöneticisi Metin Peşmen'i uğurlayan binlerce kişi şehir mezarlığına vardı. Peşmen için Cemevi'nde yapılan törenin ardından Peşmen'in cenazesini mezarlığa getiren binlerce kişi Peşmen'i son yolculuğuna uğurladı. Peşmen için yapılan törende konuşan PSAKD Tarsus Şube Başkanı Cuma Erce, "Bizim için Ankara'da yaşanan patlamanın Madımak'tan farkı yoktur. Metin yoldaşı öldürdüğünü sananlar çok yanılıyor. Bir ölür bin geliriz'' dedi.
Geçtiğimiz yerel seçimlerde BDP Tarsus Belediye Eşbaşkan adayı ve Metin Pesmen'in yakını olan Seher Pesmen de, "Çocuklar buzdolabında saklanmasın" diye barış istediklerini belirterek, Metin'in mücadelesini yürüteceklerini söyledi. Alevi Dedesi Hasan Klavuz ise "Aleviler kin ve nefretle hareket etmezler. Biz sevginin elçileriyiz. Sayılmayız biz parmak ile tükenmeyiz kırılmak ile. Öldürmek bir şey getirmez. Bu topraklarda sevgi kazanacak, barış kazanacak" diye konuştu.
Peşmen'nin son yolculuğuna uğurlanmasının ardından Leyla Çiçek'in cenezesi ile yürüyen ve mezarlığa ulaşan binlerce yurtttaş Peşmen'in cenazesine katılanla birleşince şehir mezarlığı onbinlerin buluşmasına sahne oldu. Burada birleşen onbinler hep bir ağızdan, " Birleşe birleşe kazanacağız", "Yaşasın devrimci dayanışma", "Katil devlet hesap verecek", "Şehit Namirin" sloganlarını haykırdı.
Ardından dini vecibeleri yerine getirilen Çiçek'in tabutu sarı yeşil-kırmızı ve duvakla örtülürken, Çiçek kadınların omzundan "Jin Jiyan Azadi", "Leyla yoldaş ölümsüzdür", " Şehit namirin" sloganları ile son yolculuğuna uğurlandı.
Çiçek'in toprağa verilmesinin ardından ailesi adına konuşan Mela İzettin, Leyla ve arkadaşlarının yaşamını özgür ve eşit bir dünya için feda ettiklerini belirterek, " Şehitlerimiz öncülerimiz, yol göstericilerimizdir. Eğer biz onlara layık olmak istiyorsak, onların özgürlük ve barış hayallerine sahip çıkmak zorundayız. Özgürlük mücadelesini yükselttiğimiz oranda şehitlerimize layık olabiliriz" diye konuştu.
"Ankara'daki savaş severler Lice'de sekiz gerillayı katletti"
HDP Milletvekili Çilem Öz de "Bu ülkeye barış gelsin diye her kesimden her cepheden ses gelirken, Ankara'daki siyasetten, oradaki savaş severlerden ve barış düşmanlarından barış severlere bomba geldi. Biz bundan da geçeriz. Çünkü başımız dik, ahlaksızlar bu topraklarda yok olacak. Leyla bizim yolumuzun ışığıdır, Leyla bizim umudumuzdur. Bütün bu yolları açan devrim şehitlerine ve Kürdistan şehitlerine buradan seslenelim: Şehit namirin" şekline duygularını dile getirdi.
Çiçek'in toprağa verilmesinin ardından yurttaşlar dağılırken, mezarlık çevresinde konumlanan polis bazı gençleri gözaltına almak istedi. Polislere müdahalede bulunan yurttaşlara polis gaz bombalarıyla saldırdı. Ancak yurttaşların direnişi göz altıları engellerken polis de geri çekilmek zorunda kaldı.
ANTALYA
Katliamda yaşamını yitiren Sevim Şinik ve Tevfik Dalgıç on binlerin katıldığı cenaze namazının ardından Alanya Cikcilli mezarlığına defnedildi. Cenazeye HDP il, ilçe yöneticileri, sendikalar, HDP Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, Eski Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak ve binlerce kişinin katıldığı cenaze töreninde yurttaşlar yası simgeleyen siyah kıyafetler giydi. Ağıtlıların yakıldığı ve sloganların atıldığı cenaze töreninde halk sık sık "şehit namırın", "Katil Erdoğan", "Ey şehit riya te riya me ye" sloganları attı. Dalgıç ve Şinik’in dini vecibeleri yerine getirildikten sonra, sloganlarla defnedildi.
Cenaze töreninde kısa bir konuşma yapan Siirt Eski Belediye Başkanı Selim Sadak, “Kürdistanlı yurttaşlar Torosların göbeğine defnediliyorsa bu halkları ayrıştırmak isteyen faşist anlayışa en büyük cevaptır” dedi. Ardından konuşan HDP Antalya Milletvekili Saruhan Oluç ise, “öfkemiz ve acımız büyük ama umudumuz daha da büyük” dedi. Ankara’nın failinin Mersin, Adana, Diyarbakır ve Suruç’un da faili olduğunu belirten Oluç, “katliamlara doymayan eli kanlı iktidar bunların faillerini bulmadığı müddetçe tek faildir. Bizler yapılanların hesabını daha çok güçlenerek daha çok örgütlenerek hesabını soracağız. Şehitlerimize sözümüz ve armağanımız barış olacak” şeklinde konuştu.
Öte yandan Ankara katliamında yaşamını yitiren Hasan Baykara, Filiz Fatma Batur ve Bedriye Batur’un cenazeleri yapılacak DNA testinin ardından ailelerine teslim edileceği öğrenildi.
HATAY
Hatay’da ise Ankara’da yaşamını yitiren Halkevi üyesi Necla Duran, on binlerin katılımı ile son yolculuğuna uğurladı. Duran’ın tabutuna gelinlik örtülürken, cenaze törenine CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap ile HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ katıldı. Duran’ın cenazesi Antakya Devlet Hastanesi Morgu'ndan alınarak, konvoyla ilk olarak Defne İlçesi'nin Aşağıokçular Mahallesi'ndeki evine getirildi. Binlerce kişi tarafından alkışlarla karşılanan Duran'ın tabutuna burada gelinlik örtüldü. Duran’ın ailesinden helallik alınmasının ardından binlerce kişi Duran’ın cenazesi ile birlikte Aşağıokçular Mezarlığı'na doğru “Katil AKP”, “Barış şehitleri ölümsüzdür”, ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları eşliğinde yürüyüşe geçti. Yürüyüşün ardından Duran’ın dini vecibelerinin ardından sloganlar eşliğinde defnedildi.
Öte yandan Ankara'daki patlamada yaşamını yitiren Arapça ile İngilizce dersleri veren Filistinli Ahmet Alkhaldi'nin cenazesinin ülkesine gönderileceği öğrenildi.
ADANA
Ankara’daki barış mitingine yapılan bombalı saldırıda yaşamını yitiren Dilan Sarıkaya, Erhan Avcı, Şebnem Yurtman, Hacı Mehmet Şah ve Gökhan Gökbörü ile Adana’da katliam protestosuna saldıran polislerin annesinin kucağında katlettikleri 3 buçuk yaşındaki Tevriz Dora isimli bebek son yolculuklarına uğurlandı.
Katledilenler için Seyhan Uğur Mumcu Meydanı’nda HDP eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Tunus Halk Cephesi sözcüsü Hamma Hammami ve HDP ile CHP Milletvekilleri ile birlikte on binlerce yurttaş tarafından veda töreni düzenlendi.
Gürkan: Barış mücadelesini büyüteceğiz
Veda töreninde ilk olarak EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan söz alarak, güvenlik zafiyeti olmadığını vurgulayarak, Ankara’nın göbeğinde patlayan bombaların hangi TIR’larla gönderildiğini sordu. Siyasi sorumluluğun siyasi iradede olduğunu vurgulayan Gürkan, barış mücadelesini büyütme sözü vererek, Ortadoğu ve Türkiye halklarının kardeşliğini halkların tesis edeceğini kaydetti.
Ardından taziyelerini sunmak için söz alan Tunus Halk Cephesi sözcüsü Hamma Hammami ise, birlik ve mücadele sözü vererek, “Hep beraber katliamların hesabını soracağız” dedi.
‘Tevriz bebeği katil polisleriniz katletti’
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da, katliamın sorumlusunun AKP ve hükümeti olduğunu kaydederek, “Biz bu alçaklar bu katiller iktidarı ile elbet hesaplaşacağız. Bize kardeşlerimizin parçalarını toplantılar bu ülkeyi kana buladılar ama yine kazanamayacaklar bizler bu kadar acının arasında artık daha güçlüyüz daha kararlıyız” ifadelerini kullandı. Adana’da katledilen 3 buçuk yaşındaki Tevriz bebeği de hatırlatan Yüksekdağ, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na seslenerek, “Bugün buradan kaldırdığımız 3 kişiden biri Tebriz kardeşimiz. Dün burada Adana da 3 yaşındaki bir çocuk annesinin kucağında katledildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’na sesleniyorum. Ankara katliamının sorumlusu biz değiliz diyorsunuz. Bu 3 yaşındaki çocuğun katili de siz ve sizin emrinizdeki polisler değil mi? Kim bunun katili?” diye sordu.
Konuşmaların ardından Tevriz Dora ile Dilan Sarıkaya’nın cenazesi Çukurova ilçesinde bulunan Kabasakal Mezarlığı’na, Erhan Avcı ise, Küçükoba Mezarlığı’na doğru yola çıkarıldı.
Tevriz bebek, katledilen amcasına misafir oldu!
Kabasakal Mezarlığında defnedilmek üzere yola çıkarılan Tevriz bebek ile Dilan Sarıkaya’nın cenazesini yüzlerce araçla yapılan konvoyla mezarlığa getirildi. Mezarlıkta dini vecibeleri yerine getirilen Dora ve Sarıkaya daha sonrasında defnedilmek üzere “Şehit na mırın” ve “Katil devlet hesap verecek” sloganları ile defnedilecekleri yere getirildi. İlk olarak defnedilen Tevriz bebeğin defnedilmesinin ardından özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu.
Tevriz bebeğin defnedilmesi sırasında nenesi Saadet Dora ağıt yakarken, yaktığı ağıtta Tevriz bebeğin 2009 yılında Adana’da polisler işkence edilerek katledildikten sonra suya atılan amcası Davut Dora’nın misafiri olduğunu söyledi. Öte yandan Tevriz bebeğin annesi Kamile Dora ise sık sık “O daha küçüktü” diyerek ayakta zor durabildi.
Dilan Sarıkaya marşlarla uğurlandı
Tevriz bebeğin defnedilmesinin ardından ise, Dilan Sarıkaya için tören düzenlendi. Sarıkaya marşlarla son yolculuğuna uğurlanırken, arkadaşları Sarıkaya’nın fotoğraflarını taşıdı. Sarıkaya’nın defnedilmesi sırasında annesi Nesligül Sarıkaya’nın “Dilan’ım seni nasıl tek başına toprağa veririm” sözleri duygusal anlar yaşattı. Sarıkaya’nın defnedilmesinin ardından özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına tekrar saygı duruşunda bulunuldu.
Saygı duruşunun ardından sık sık “Dilan yoldaş ölümsüzdür” ve “Katil Erdoğan” sloganları atıldı. Arkadaşları Sarıkaya için türküler ve marşlar seslendirirken, Sarıkaya’nın babasının kendisine ilk öğrettiği sloganın “Faşizme ölüm halka hürriyet” sloganı olduğu belirtilerek, babasının öğrettiği ilk sloganla program son buldu.
Avcı’yı binler son yolculuğuna uğurladı
Aynı zamanda katliamda katledilen Erhan Avcı ise Seyhan ilçesinde bulunan Küçükoba mezarlığına götürülmeden önce Cuma Pazarı mahallesine getirildi. Mahalle camiinde dini vecibelerinin ardından aile evine götürüldü. Kürt Mahallelerinde esnaf kepenk açmazken, sokak başlarına çıkan yurttaşlar cenaze aracını alkış ve sloganlarla karşıladı. Karasu Kavşağında binlerce kişi tarafından karşılanan cenaze buradan yürüyüşle “Şehit na mırın” sloganları ile mezarlığa doğru götürüldü. Binlerce kişi tarafında yapılan yürüyüş sırasında katliam alkış ve sloganlarla lanetlendi.
Yürüyüş sırasında Avcı’nın posterlerinin yanı sıra PKK Lideri Abdullah Öcalan posterleri ile PKK bayrakları taşındı. Sık sık “Şehid na mırın” ve “Erhan Yoldaş ölümsüzdür” sloganları atıldı. Avcı sloganlar eşliğinde toprağa verildikten sonra kitle özgürlük ve demokrasi mücadelesinde bulunanlar anısına satygı duruşunda bulundu. Saygı duruşunun ardından söz alan Avcı’nın annesi Fazile Avcı, katliama tepki göstererek, her şeye rağmen barış istediklerini söyledi.
Katliamda katledilen Hacı Mehmet Şah’da Kabasakal Mezarlığında defnedilirken, Gökhan Gökbörü Ceyhan Asri Mezarlığı’nda, Şebnem Yurtma ise, Karaisalı Mezarlığında son yolculuklarına uğurlandı. DİHA
Güncelleme Tarihi: 12 Ekim 2015, 22:23