Hasta tutsaklar ile ilgili bugüne kadar yetkililere yapılan çağrılar sonuçsuz kalırken, kaderine terk edilen tutsaklardan birinin daha ölüm döşeğinde olduğu öğrenildi. Yaklaşık 2 yıl önce bir "gizli tanık" beyanı üzerine tutuklanan ve önce Kürkçüler F Tipi Cezaevi daha sonra İskenderun M Tipi Cezaevi'ne konulan Cumali Yavuz'un (22) bir yıl önce geçirdiği açık kalp ameliyatı sonrası zorunlu olarak kullandığı ilaçlar nedeniyle sürekli mide kanaması geçirdiği bildirildi. İHD Adana Şubesi ve Adana TUHADER'e yapılan başvuru üzerine öğrenilen duruma ilişkin avukatlar aracılığı ile edinilen bilgilere göre, Yavuz'un sağlık durumunun kritik aşamaya yaklaştığı kaydedildi. Henüz 22 yaşında olan Cumali Yavuz'un ortaokulda oynadığı amatör futbol takımında yapılan doktor muayenesi sonrası kalp rahatsızlığı bulunduğunun belirtildiği ve bu nedenle futbola veda ettiğini dile getiren anne Fatma Yavuz (45), kötüye giden sağlık durumunun ise cezaevine düştükten sonra başladığına dikkat çekti. Yaklaşık 1 yıl önce Kürkçüler F Tipi Cezaevi'nde iken rahatsızlanan oğlunun Balcalı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak, açık kalp ameliyatı geçirdiğini söyleyen anne Yavuz, hastanede bir ay 3 gün kalan oğlunu sadece 7 dakika görebildiğini belirtti.
'İlacı kullanırsa mide kanaması, kullanmazsa kalp krizi geçirecek'
Yeniden cezaevine götürülen oğlunun İskenderun M Tipi Cezaevi'ne götürülmeden bir ay önce kullandığı ilaçlar nedeniyle felç geçirdiğini söyleyen anne Yavuz, İskenderun'a götürüldükten sonra değiştirilen ilaçları ile birlikte bu kez de oğlunun sürekli mide kanaması geçirdiğini ifade etti. Oğlunun ilaçları kullanmaması halinde kalp krizi geçirebileceğini, kullandığı takdirde ise mide kanaması ile karşı karşıya kaldığına işaret eden gözü yaşlı anne Yavuz, yaşadıklarına ilişkin şunları söyledi: "Kime gidiyorsam bana bir çare, bir cevap bulamıyor! İmkanım zaten kısıtlı. Eşim felç ve evde. Ne bana bakan ne de beni oğluma götürecek biri var. Artık ne yapacağımı, nereye gideceğimi bilemez hale geldim. Oğlum gözlerimin önünde eriyip gidiyor. En son geçirdiği mide kanaması sonrası 15 torba kan vermişler oğluma. Kapalı görüşüne gittiğimde eli o kadar titriyordu ki, telefonu dahi tutamıyordu. Oğlum erimişti!'Oğlum otur' dedim. Bana 'Anne oturamıyorum!' dedi. Konuşamıyordu. Durumu git gide kötüye gidiyor. Cumali eski Cumali değil artık. Hasta hali ile 8 kişilik koğuşta arkadaşları ile kalıyor. Çarşaflarını ve tüm bakımını arkadaşları yapıyor. Sağlığını sormak için cezaevini aradığımda ise 'Ooo, oğlun çok iyi' cevabını veriyorlar bana. Madem bırakmıyorlar, en azından oğluma iyileşene kadar refakat edeyim diyorum. Anne ciğeridir bu, gözümün önünde oğlum eriyor; yürek mi dayanır buna" dedi.
'Cezaevlerinde yaşanan ölümler beyaz katliamdır!'
PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan "çözüm süreci"nin sağlıklı ilerlemesinin en önemli ayaklarından bir tanesinin siyasi tutsakların derhal serbest bırakılması olduğuna dikkat çeken Adana TUHADER Başkanı Saniye Seçkin ise, İHD'nin tespit ettiği hasta tutsakların belirlenen sayının çok daha ötesinde olduğunu ve sağlık durumlarının ise daha da kritik bir hal aldığını söyledi. Kürkçüler F Tipi Cezaevi'nde Ersim Demirkol ve Kemal Özelmalı gibi İskenderun M Tipi Cezaevi'nde bulunan Cumali Yavuz'un da sağlık durumunun kritik aşamaya yaklaştığına dikkat çeken Seçkin, hayati tehlike riskinin önlenebilmesi amacıyla bir an önce bahsi geçen hasta tutsakların serbest bırakılması gerektiği vurgusunda bulundu.
Hasta tutsaklar ile ilgili Adalet Bakanlığı ile temas kurmaya çalıştıklarını ifade eden Seçkin, "Tahliyeleri 'aciliyet' gerektirenler için biz başvurularımızı yaptık. Ama henüz başvurularımızın karşılığı olmadı. Ki daha önce yaptığımız tüm başvurular da reddedilmişti. Bunun için duyarlılık çağrısı yapıyoruz. Yeni tabutlar çıkmasın, siyasal ve yasal cinayetler yaşanmasın diyoruz. Arkadaşlarımızın ölümü gerçekten de yasal bir cinayettir. Beyaz katliamdır, biz artık bunların son bulmasını istiyoruz" diye konuştu. DİHA
Güncelleme Tarihi: 17 Mayıs 2013, 09:31
