“AKP’nin politikası Ceylanpınar’ın ötesinde genel bir politikadır. Dolayısıyla genel bir saldırıdır” diyen KCK, “direnişin ve serhıldanların bu anlamda Ceylanpınar’la sınırlı kalmayıp Kürdistan'ın her tarafında kesintisiz biçimde sürdürülmesi bir ulusal onur sorunu olmuştur” çağrısında bulundu.

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, Ceylanpınar, Ağrı ve birçok merkezde seçim sonuçlarına müdahaleye ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada Ceylanpınar'da AKP ile El Nusra çetelerinin işbirliğine işaret edilerek, Rojava eksenli bir politika yürütüldüğüne dikkat çekti. 

Bu politikanın Ceylanpınar'ın ötesinde genel bir politika olduğunu kaydeden KCK, saldırının kapsamı gibi buna karşı direnişin de yaygın olması gerektiğini belirtti. 

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı’nın açıklaması şöyle:

CEYLANPINAR’I AŞAN BİR POLİTİKA

“AKP devleti ve tüm düzen partileri Kürt halkının iradesini kırmayı hedefleyen tam bir işgal ve soykırım niteliğindeki saldırılarını ısrarla sürdürmektedir. Kürdistan'da uygulanan; sömürgecilik hukukudur. AKP Ceylanpınar’da belediyeyi asker ve polis güçleriyle işgal etmiştir. Ceylanpınar El Nusra ve diğer çete gruplarının bir üssü haline getirilmek istenmektedir. Bu kesinlikle Rojava eksenli geliştirilen bir politikadır. Rojava’ya saldırının hazırlıkları yapılmaktadır. Halkımız ve tüm kamuoyu böyle bilmelidir. Bu nedenle sorun sadece bir belediye başkanlığı sorunu olmaktan çıkmıştır. Eli kanlı bir çete unsuruyla boy boy çekilen resimler ortadadır. Halkımızın Ceylanpınar’da geliştirdiği Serhıldan bu açıdan çok önemlidir. Tüm halkımızı ve duyarlı tüm kesimleri AKP’nin Rojava'ya saldırı hazırlığıyla Ceylanpınar’da yürüttüğü bu zorba ve kirli politikaya karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz. AKP’nin politikası Ceylanpınar’ın ötesinde genel bir politikadır. Dolayısıyla genel bir saldırıdır. Direnişin ve serhıldanların bu anlamda Ceylanpınar’la sınırlı kalmayıp Kürdistan'ın her tarafında kesintisiz biçimde sürdürülmesi bir ulusal onur sorunu olmuştur.

SERHAT BÖLGESİ

Seçimlerde halkımızın demokratik özerklikten yana iradesini ortaya koyup BDP’nin en büyük başarı sağladığı Serhat bölgesidir. AKP devleti bu nedenle tüm hile entrika ve zorbalığıyla Serhat’a yüklenmektedir. Hüseyin Çelik BDP’nin kazandığı Ağrı’da “sonuçlar değişebilir” diyerek açıkça müdahale etmiştir. AKP tam on üç kere itiraz başvurusunda bulunmuştur. BDP’nin açık farkla önde olduğu ve kazandığı İpekyolu ve Erciş için oyunlar oynamakta itiraz adına üst üste müdahalelerde bulunulmaktadır. Digor’un Dağpınar beldesi zorla AKP’ye, Kars’ın Kağızman ilçesi ise MHP’ye verilmiştir. Düzen partileri birbirleriyle anlaşıp ortak politikalar geliştirerek BDP’nin kazandığı belediyeleri zor ve hile yoluyla birer birer almaya çalışmaktadırlar. TC sömürgeciliği Serhat’a yönelik böyle kirli ve özel politika uygulamaktadır. Ancak başta Agiri olmak üzere Serhat halkı tarihte de görüldüğü gibi onurlu ve direnişçi bir halktır, sonuna kadar direnecektir.

SALDIRILAR GİBİ DİRENİŞ DE YAYGIN OLMALI

Devletin ve AKP’nin tüm bu saldırıları Kürt halkının demokratik özerklik iradesini kırmaya yöneliktir. Halkımız örgütlü olduğu her yerde güçlü Serhıldanlarla karşılık vermelidir. Serhıldanları en kapsamlı ve en kararlı biçimde geliştirmek için bundan daha haklı ve meşru bir gerekçe olamaz. Çalınan, yırtılan ve yakılan her oy Kürtlerin onuru, haysiyeti ve onuruyla oynamak anlamına gelmektedir. Direnişin de bu önemde yaygın ve sürekli olması bir zorunluluktur. AKP’nin halkımızın iradesini tanımadığı yerlerde halkımızın da sömürgeci idare ve hukuku tanımaması gerekir. Seçimlerde sonuç alınıncaya kadar namuslu her Kürt yurtseveri ve dostları ayakta olmalıdır.”