kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

kaçak bahis

deneme bonusu

casino siteleri

canlı bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

bahis siteleri

porno izle

'BU VAHŞET HEPİMİZE DOKUNACAK'

Faili meçhuller ve kayıplar için "adalet" arayışını sürdüren Cumartesi Anneleri, " AİHM'de mahkûmiyet kararı verilen kayıp dosyalarının iç hukukta da başlatılmasını istiyoruz.

'BU VAHŞET HEPİMİZE DOKUNACAK'
Bu soruşturmaların yalnız cellatları değil, bu iklimi yaratan yerelden ulusala tüm yapıları hedeflenmesini istiyoruz. Bizim için adalet yalnızca böyle sağlanacak. Demokratik, insan haklarına saygılı bir ülkede yaşayacaksak bu olmak zorunda. Yoksa bu hukuksuzluğun vahşeti hepimize dokunacak" dedi.

Faili meçhul cinayetlerle katledilen ve kaybedilen yakınlarının bulunması ve faillerinden hesap sorulması için adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, 389. kez Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi gerçekleştirdi. Her hafta olduğu gibi "Failler belli, kayıplar nerede?" pankartı ile katledilen ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyan anneler, karanfillerle adalet talebinde bulundu. Bu hafta 1994'te Ankara'nın Dikmen ilçesi'nde gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in akıbetini soran Cumartesi Anneleri'ne, Cizre'deki kayıp yakınları da destek verdi.

'Erdoğan bizi kandıramaz artık'

Cizre'de gözaltında kaybedilen Abdurrahman Gül'ün yeğeni Hanım Gül, faillerin belli olmasına rağmen yargılanmadığını ifade etti. "Biz artık kanmıyoruz. Kürt halkı eski Kürt halkı değildir. Erdoğan bizi kandıramaz artık. Bizler artık hesap soruyoruz" diyen Gül, tüm halkların ayağa kalkması gerektiğini aksi takdirde toplumsal barıştan söz edilemeyeceğini vurguladı. 1994'te gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi Yılmaz Bilgin ise, kardeşinin katillerinin şuan devlette görevli olduğunu kaydetti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bizim dönemizde hiç kayıp yok" sözlerini hatırlatan Bilgin, " 'Bizim dönemizde kayıp yok' diyorsunuz, ama sizin dönemizde sokak ortasında katliamlar yapıldı. Kayıplar ve katliamlar konusunda neden bir ilerleme olmadı?" diye sordu.

'AİHM mahkum, devlet 18 yıldır inkar etti'

Haftanın basın açıklamasını yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe de, Bilgin'in 1993'te gözaltında alındıktan sonra Malatya Emniyet Müdürlüğü tarafından, "Bu kez sağ kurtuldun, ama bir daha seni alırsak kesinlikle sağ çıkmayacaksın" diye tehdit edildiğini aktardı. Bilgin'i gözaltında olduğunu gören 10 tanığın olduğunu söyleyen Efe, gözaltında olduğuna dair bilgilerin ardından ailenin başvurusu üzerine Savcı Selahattin Kemaloğlu'nun soruşturma başlattığını aktardı. Savcının gerçeği açığa çıkarmak için gösterdiği çabanın Terörle Mücadele Şubesi'nin direnci karşısında sonuçsuz kaldığını ifade eden Efe, savcının görev yerinin değiştirildiğini ve dosyanın kapatıldığını dile getrdi. Savcı Kemaloğlu'nun AİHM yargıçlarına verdiği ifadede tanıkları dinlediğini, onların gerçeği anlattığına ikna olduğunu ve Kenan Bilgin'in gözaltında kaybedildiğine inandığını aktardığını belirten Efe, AİHM'in Türkiye'yi Kenan Bilgin'i gözaltında kaybetmekten mahkûm ettiğini hatırlatarak, "Ama devlet 18 yıldır Bilgin'i gözaltına aldığını inkar ediyor" dedi.

'Devlet zihniyetin değişmediğinin ifadesidir'

Bilgin'in akıbetini soruşturan savcının Ankara'dan uzaklaştırıldığını, sahte rapor düzenleyen savcının ise terfi ettirilerek, Yargıtay üyesi olduğunu dile getiren Efe, "18 yıldır tüm başvurularımızın sonuçsuz kalması, devleti yönetenlerin zihniyet dünyasının hiç değişmediğinin ifadesidir. AİHM'de mahkûmiyet kararı verilen kayıp dosyalarının iç hukukta da başlatılmasını istiyoruz. Bu soruşturmaların yalnız cellâtları değil, bu iklimi yaratan yerelden ulusal tüm yapıları hedeflenmesini istiyoruz. Bizim için adalet yalnızca böyle sağlanacak. Demokratik, insan haklarına saygılı bir ülkede yaşayacaksak bu olmak zorunda. Yoksa bu hukuksuzluğun vahşeti hepimize dokunacak" diye konuştu. / Diha

Güncelleme Tarihi: 08 Eylül 2012, 14:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER