'Berivandı çobandı devrimciydi'

Herekol ve Gabar dağlarında yıllarca berivanlık yapan Fatma Başak ve Ceylan Geldi, dağların yolunu tuttu ve yolları Çırav Dağı'nda kesişti.

'Berivandı çobandı devrimciydi'
Burada tanışan ve mücadele eden iki berivan, 3 Ağustos 2012'deki bombardımanda yaşamını yitirdi. Geçen hafta Başak ve Geldi'nin cenazesi bulundukları yerden alınarak Batman'da toprağa verilirken, aileleri, çocuklarının zamanlarının her anını değerlendirdiğini belirterek, çocuklarının mücadelesini sürdüreceklerini söyledi. 

Dudêrî koçerlerinden 1995 doğumlu HPG'li Fatma Başak (Raperîn Batman) Mayıs 2011'de yaylada berivanlık yaparken Herekol Dağı'nda, Alikan koçerlerinden 1995 doğumlu HPG'li Ceylan Geldi (Gülbahar Bagok) ise, Bagok Dağın'da ailesiyle yaylada berivanlık yaparken HPG'ye katılıyor. Her iki berivan da Çirav Dağı'nda tanışıp ve orada yaşamlarını yitiriyor. Siirt'in Eruh ilçesine bağlı Çirav Dağı'nda 3 Ağustos 2012 tarihinde yapılan bir bombardıman sonucunda Başak ve Geldi arkadaşlarıyla birlikte yaşamını yitirdi. Aileleri, İHD'ye yaptıkları başvuru ardından Çirav Dağı'na giderek düzenlenen askeri törenle çocuklarının naaşlarını aldı. Geçen hafta Malatya Adli Tıp Kurumu Morgu'ndan alınan cenazeler, Batman'da toprağa verildi. Aileler çocuklarının yaşam hikayesini anlattı. 

'Arkasında büyük bir emek bırakarak gitti…'

HPG'li Başak'ın annesi Ayşe Başak, kızı Fatma'nın yaylada dünyaya geldiğini belirterek, arkadaşları arasında sevildiğini söyledi. Kızının aile içinde örnek bir yaşama sahip olduğunu dile getiren anne Başak, "Hiçbir zaman kimseyi kırmak ve üzmek istemiyordu. O kendine bu onurlu yolu seçti ve gitti. Bu dava uğrunda mücadele vermek istedi ve o yolda gitti. Benim kızım okul okumamıştı. Ve Türk okullarında okumak istemiyordu. Biz ona 'niye okula gitmiyorsun' diye sorduğumuzda, o da 'gitmek istemiyorum' cevabını bize veriyordu. Yaylacılık yaşamına çok alışmıştı ve sürekli bizimle yaylaya gidip geliyordu. Ağabeyleriyle aile geçimi için çok büyük bir emek vererek ve gitti. Berivandı, çobandı ve devrimciydi. Eve çok büyük bir emek sarf etmişti. Hiçbir zaman ev ve yayla işinden geri adım atmıyordu ve yorulmadan çalışıyordu. Oyla amca kızı beraber gerillaya gittiler. Gerillaya katıldığında ben Muş tarafından yayladaydım, o ise Herekol'da yayladaydı. Fatma gittiğinde ben onu görmeden gitti. Şahadetini öğrendiğimde de yine ben yayladaydım ve orada duydum. Halen inanmıyorum, ben diyorum Fatma yaşıyor. Yalnız fotoğrafı yanlış verilmiş, ben onun gerilla giyimli ve silahlı bir fotoğrafını merak ediyorum. Sadece isteğim odur ki, onun o fotoğrafları yayınlansın" dedi. 

'Çorap örmesini yarım bıraktı!'

HPG'li Başak'ın teyzesi Gülçin İlmin ise, Başak'ın her zaman boş zamanın değerlendirip sürekli yün çorap ördüğünü hatırlatarak, "Ama çoraplarının örmesini yarım bırakarak, yönünü Gabar Dağı'na vererek ve HPG'ye katıldı" diye konuştu. 

'Fatma başarılı bir kadındı'

Başak'ın ağabeyi Ömer Başak da, şunları dile getirdi: "Fatma hayattan her şeye değer veriyordu, seviyordu ve çok dürüst bir insandı. Sürekli ailenin birliğini isteyen bir kişiydi. Kendi halinde bir insandı ve yaşamı çok seviyordu. Fatma iş açısından sürekli benim ilk yardımcımdı ve çalışmasında çok çalışkan ve başarılı bir insandı. Üzerine ne iş düşerse düşsün yüzde yüz layığı ile yerine getiriyordu. Başarıyla yaptığı her işi herkesin beğenisini kazanırdı."

'Ceylan nişancı bir kadındı'

HPG'li Ceylan Geldi'nin babası Yusuf Geldi, kızının onurlu ve değerli bir yol seçtiğinden çok mutlu olduğunu belirterek, kızının Beşiri'nin bir köyünde dünyaya geldiğini ve daha sonra yaşamının yarısının Bagok Dağı'nda geçtiğini dile getirdi. Kızı yaylada sürekli silah taşıyarak çobanlık yaptığını söyleyen Geldi, şunları anlattı: "Ceylan çok cesur ve güçlü bir kadındı. Hiç kimse onun ne konuşmalarından ne tavırlarından ne de kişiliğinden rahatsız oluyordu. Gerillaya katılmadan önce son iki yılda katılım yapacağını fark ettiriyordu. Gerillaları ve gerilla olmayı çok seviyordu. Becerikliydi. Şikâyetsiz ve çevresinde çok sevilen bir insandı. Yaylada bile bazen silah kullandığında da nişancı bir kişiydi. Yalnız aldığım duyumlara göre dağda da keskin nişancıymış. Bütün arkadaşlarının başı sağ olsun ve benim kızım Kürdistan'ın şehididir."

'Radyo dinleyerek kendini geliştirdi'

Geldi'nin ablası Hediye Geldi ise, kardeşinin hiçbir zaman hiç kimsenin kalbini kırmamaya özen gösteren biri olduğunu söyledi. Geldi, "Ceylan yayladayken sürekli Dengê Kurdîstan radyosunu dinlerde ve haberlerini takip ederdi. Gitmeden 20 gün önce telefonla beni arayarak hal ve vaziyetimi sordu. Ama beni aradığında çok sevinçliydi. Her zaman bana hediyeler gönderiyordu. Etrafına rahatsızlık vermeyen bir kişi ve insanları seven birisiydi. Ailemiz sürekli yaylada olduğu için hiç okumamıştı. Ama Kürtçe okuma ve yazması açısından kendini geliştirmişti" dedi DİHA

Güncelleme Tarihi: 07 Temmuz 2013, 13:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER