Öcalan ile görüşmelerin geç atılmış bir adım olduğunu belirten Gazeteci Banu Güven, Paris'teki suikastlar için ise, "Çok kafa karıştırıcı bir durum. Çok acımasız ve serinkanlı bir suikast ile karşı karşıyayız. O üç insanın canını almaktan öte bir niyet var mı, diye korkutan bir soru" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile devlet yetkilileri arasında başlayan görüşmeler ve DTK Eş Başkanı Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ile BDP Batman Milletvekili Ayla Akat'ın İmralı Adası'na giderek Öcalan ile görüşmesi Kürt sorununun çözümü konusunda kamuoyunu umutlandırdı. Ancak Fransa'nın başkenti Paris'te Kürdistan Enformasyon Bürosu'na giren silahlı kişi veya kişilerin PKK kurucu kadrolarından Sakine Cansız ile KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi üyesi Leyla Söylemez'i katletmesi. süreci sabote etmeye dönük bir müdahale algısı oluşturdu. Milliyet gazetesi köşe yazarı Aslı Aydıntaşbaş, Gazeteci Banu Güven ve Cumhuriyet gazetesi Yazı İşleri Müdürü Güray Öz, Öcalan ile başlatılan yeni süreci ve Paris'teki suikastı değerlendirdi.
'Medya iki hafta önce bambaşka bir hava öttürüyordu'
Aslı Aydıntaşbaş, Öcalan ile gerçekleştirilen görüşmeleri çok önemsediğini söyleyerek başladığı konuşmasında, "İki yıldan beri bunu yazıp çiziyorduk ve insanlar bize 'vay sen müzakerecisin' diye saldırıyordu. Sonunda aklıselim devreye girdi herhalde. Bu bir başlangıçtır" dedi. Görüşmelerin genişletilmesi konusunda BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile aynı fikirde olduğunu belirten Aydıntaşbaş, "BDP'yi, Kandil'i ve Avrupa'yı da kapsaması gerekiyor. Türkiye için başka bir seçenek yok" diye konuştu. Görüşmelerin başladığının duyurulmasının ardından medyada "barış dili kullanacağız" şeklinde yapılan açıklamaları değerlendiren Aydıntaşbaş, "Medyaya güven artık o kadar sarsıldı ki, daha düne kadar çok saldırgan bir dil kullanan medya, sanki düğmeye basılmış gibi 'barış dilini kullanalım' diyor. Barış dili demek, gerçekten sansürsüz olarak bu konuya eğilmek demek. Henüz Türkiye Cumhuriyeti'nde bunun medyaya yansıdığını görmüyorum. Diyarbakır'dan, Hakkari'den, cezaevindeki insanların ailelerinden röportajlar görmüyorum. İki hafta önce aynı medya bambaşka bir hava öttürüyordu" diye konuştu.
'Suikastlar sürece yönelik'
Paris'te 3 Kürt kadın siyasetçinin katledilmesi olayını değerlendiren Aydıntaşbaş, "Bu çok vahim ve garip bir olay. Hissiyatım bunun İmralı sürecini sabote etmeye yönelik olduğu ama yabancı bir kaynak mıdır, yabancı bir istihbarat mıdır, kontrolsüz bir güç müdür bunu bilmiyorum. Bu olan şey müzakerelerin başladığı dönemde devletin çıkarına değil. Son derece de ajitatif bir suikast. Biraz beklemek lazım" diye konuştu.
'Her iki tarafın aklıselim davranması gerekiyor'
Cumhuriyet gazetesi Yazı İşleri Müdürü Güray Öz ise, görüşmelerin olumlu olduğunu ve bu sürecin arkasının gelmesini istediğini kaydederek, "Bu sürecin önüne bir takım zorluklar çıkacaktır. Bunları aşmak için her iki tarafın da aklıselim davranması gerekiyor. Olursa mutlu olacağız" dedi. Önemli olanın akan kanın durması ve haklı isteklerin karşılanması olduğunu ifade eden Öz, "Hükümetin mevcut ideolojik durumunun bu sorunu çözmeye yetmeyeceğini düşünüyorum. O nedenle destek gerekiyor. Hükümete destek anlamında değil, sürece destek gerekiyor" diye belirtti.
'Görüşme iradesi var da çözüm iradesi var mı?'
Geçen her günün bir kayıp olduğunu dile getiren ve görüşmelerin çok önceden bitmiş olması gerektiğinin altını çizen Banu Güven ise, "Herkes 'İrade var mı?' diye soruyor. Önemli olan soru şu bence, görüşme iradesi var da, çözüm zihniyeti var mı?" diyerek önümüzdeki süreçte bunu görecekleri ifade etti. Ümitli olmak istediğini; ama bunun için çok erken olduğunu kaydeden Güven, "Herkes kendinin çözüm için hazır olduğunu ispat etmek zorunda. Özellikle iktidara bakacak olursak, o kadar uzak laflar edildi ki, temkinli olmaktan kendimi alamıyorum" diyerek görüşmelerin dökülmeyen bir sürecin içinde ilerleyebilmesi gerektiğini belirtti. Süreç içerisinde medyanın tavrını ise "Başbakan ne kadar konuşursa, medya da o kadar konuşur. Başbakan ne derse onun belirlediği sınırlar içerisinde her şey söylenecektir" değerlendirmesinde bulundu. Güven, Paris'te gerçekleştirilen suikast için ise, "Çok kafa karıştırıcı bir durum. Çok acımasız ve serinkanlı bir suikast ile karşı karşıyayız. Çok kötü niyetli bir şeyle karşı karşıyayız. O üç insanın canını almaktan öte bir niyet var mı, diye korkutan bir soru. Özellikle şu dönemde dehşet verici bir olay olarak çıktı önümüze" diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 11 Ocak 2013, 10:49