Arkadaşlarının hukuksuz bir şekilde tutuklu olduğunu, ÖYM'lerin artık yok hükmünde olduğunu belirten Avukat Selçuk Kozağaçlı, "Canımızı yakan şey meslektaşlarımızın tutuk hali. Bu ülkedeki en riskli siyasal davanın avukatlığını yaptılar. En büyük tehdit altında mesleklerini yaptılar. Bu ülkenin en riskli, en çok hedef haline getirilmiş hükümlünün müvekkilinin avukatlığını yaptılar. Bir yere kaçmadılar. Arkadaşlarımızı alıp çıkaralım" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarının yargılandığı 37'si tutuklu 50 sanıklı davanın ilk duruşmasının 2. oturumu Çağlayan'daki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Mahkeme salonunda yer olmadığı gerekçesiyle bugün de salon girişlerinde gerginlik yaşandı. Güvenlik görevlilileri yer olmadığı gerekçesiyle basın mensuplarını içeriye almazken, bazı gazeteciler özel alarak içeriye alındı. Koridordan salona gidilen bölüme 3 tane turnike yerleştirilirken, her geçişti durdurulup kimlik sorgusu yapılıyor. Onlarca kişinin ayakta izlediği duruşmada mahkeme başkanı Mehmet Ekinci, doğrudan savunmalara geçmek istedi. Avukatlar ise, öncelikle taleplerinin alınmasını istedi. Bunun üzerine salonda yine gerginlikler yaşandı. Mahkeme başkanı talepleri almayacağını söyleyerek iddianamenin özetini okumaya başladı. İddianame okunurken, Mahkeme başkanının PKK Lideri Abdullah Öcalan için "Terör örgütü elebaşı" demesi üzerine avukatlar tepki göstererek, "Terör örgütü elebaşı diyemezsiniz, hükümlü diyebilirsiniz" diye itiraz etti. Mahkeme başkanının "Ben söyleyeceğim" ısrarı üzerine tartışmalar yaşandı.
Duruşmada söz alan ÇHD Genel Başkanı avukat Selçuk Kozağaçlı, meslektaşlarının hukuksuz bir şekilde tutuklandığını belirterek, onların tutuklu kalması için hiçbir sebep olmadığını söyledi. 6352 sayılı yasaya göre böyle bir mahkemenin kurulamayacağını ifade eden Kozağaçlı, "Böyle bir mahkeme yok hükmündedir. Siyasal davalar yargılama, tarihin bir parçası. Ayıp, günah. Bu hukuksal tutuk hali değildir. Bu bir hürriyeti tahdit, siyasal derinlik durumudur. Arkadaşlarımızı alıp çıkalım dedik. Mahkemenin torba yasa ile yok haline getirildi. Sürdürülemez oldu. Sizden içtihat beklenmiyor. Bu tür bir emekliliği bizi tutuklayarak, bize eziyet ederek geçirmeyin. Meslektaşlarımız mahkemenin tutuk konusundaki değerlendirmesini dinlemek istiyorlar. Mahkemenin yasal zemini yok. Artık adı 6352 sayılı yasanın geçiçi 1 ve 2 maddesine göre görevli mahkeme. Meslektaşlarımızı tutuklarken arkanızda bir yasal dayanak vardı. Siyasal irade gücünü bu mahkemelerden çekti ve mahkemeniz artık 36 avukatı yargılayacak siyasal, hukuksal, mesleki yeterliğe sahip değil. Ama biz hala mahkemenin kılıcının altındayız" dedi.
Dünyanın her yerinde siyasal suçun bir istisna olarak kabul edildiğini, bir rejimin siyasal suç olarak tarif etiğini başka bir rejimin suç olarak kabul etmeyeceğini belirten Kozağaçlı, Türkiye'de buna bir de istisnanın istisnası olarak siyasal suçtan çıkarıp "terör" yargılaması yapıldığını söyledi. Mahkemenin buna hakkı olmadığını ifade eden Kozağaçlı, "Siyasal suçtan çıkarıp terör suçlusu dediğiniz zaman ortada hakkı bulunmayan, sivil ölü, yaşayan ölü haline getirilmiş olursunuz. Bağımsız bir mahkeme önüne çıkma hakkınız yok diyorsunuz. Eşitlik ilkesine açıkça aykırı bu yargılama. Yok hükmündedir. Canımızı yakan şey meslektaşlarımızın tutuk hali. Bu ülkedeki en riskli siyasal davanın avukatlığını yaptılar. En büyük tehdit altında mesleklerini yaptılar. Bu ülkenin en riskli, en çok hedef haline getirilmiş hükümlünün müvekkilinin avukatlığını yaptılar. Bir yere kaçmadılar. Arkadaşlarımızı alıp çıkaralım" dedi.
Mahkeme duruşmaya 14.00'a kadar ara verdi. / Diha
Güncelleme Tarihi: 17 Temmuz 2012, 13:16
