3+3 aylık sözleşmeyle işe alınan Akdemir, 2014 yılının ağustos ayında işe başladı. Türk Metal’in örgütlü olduğu fabrikayı sendikalı ve iş güvencesi olduğunu düşündüğü için tercih ettiğini dile getiren Akdemir, sözleşmesinin 10 aya uzatılması üzerine kadrolu olacağını düşünmüş. Tam bu dönemde 3 yıllık sözleşmeye ve Türk Metal’e karşı Bursa’da Renault ve Tofaş işçilerinin direnişinin başladığını, kendi fabrikalarında da istifa ve eylemlerin yapıldığını aktaran Akdemir, işten atılma sürecini şöyle anlattı: “İşveren ve Türk Metal tedirgin oldu. İşin başını çektiğini düşündükleri arkadaşlarımızı zorunlu izne çıkardılar. Bu baskıya karşı işyerinde yürüyüş ve yemek boykotu yapıldı. İşveren yetkilileri bu eylemlere katılan benim gibi birçok işçiyi işten çıkarttı.”
‘ASGARİ ÜCRET ALIYORUZ’
Türk Metal’in bu haksızlığa ses çıkartmadığını ifade eden Akdemir, “Türk Metal’in patronlarla birlikte hareket ettiğini düşünüyorum. Çünkü bu süreçte bizimle yaptıkları toplantılarda sürekli patronun ağzıyla konuştular. Hiçbir şekilde işçilerin arkasında olmadılar. İşverenle yapmış oldukları zammın dışında kesinlikle zam olmayacağını söylediler. Türkiye’de ekonomik durumdan dem vurarak aldıkları zammın ve sözleşmenin ne kadar iyi olduğundan söz ettiler. Oysa bizlerin aldığımız ücret sosyal haklarımızı çıkarttığımızda asgari ücrete denk geliyor” diye konuştu. Akdemir, sendikalı bir işyerinden bekledikleriyle, karşılaştıklarının farklı olduğunu ve bu durumun kendisini şaşırttığını dile getirdi.
DAVA AÇTILAR KAZANDILAR
Sendikanın sahip çıkmaması nedeniyle kendi haklarını kendilerinin aradığını ifade eden Akdemir, “Benim gibi atılan işçilerle bir araya gelerek birlikte dava açmayı önerdim. Bazı arkadaşlarımız koskoca Arçelik’le biz işçiler nasıl baş edelim diyerek sessiz kaldılar. İki arkadaş birlikte dava açtık ve davayı kazandık. İşveren davayı Yargıtaya götürdü. Başka bir fabrikada da aynı uygulamayla karşı karşıya kalsam yine bu şekilde davranırım. Ellerinde somut hiçbir gerekçe olmadan keyiflerine göre işçileri işten çıkartıyorlar. Siparişler azaldı diyorlar. İşler azaldıysa bizden sonra neden fabrikaya onlarca işçi alındı? Sömürü çarkını böyle kurmuşlar, altı ay işçileri gece gündüz çalıştırdıktan sonra işten çıkartıyorlar. Onların yerine yeni işçiler alarak onları da altı ay sömürüyorlar. Hiçbir hak yok, iş güvencesi yok. Bu süreçte sendikalı olarak çalışıyorsun ve sendika bu duruma hiç ses çıkartmıyor. Böyle bir sendika patrona karşı işçiyi savunabilir mi?” diye konuştu.
‘BÖLÜM BÖLÜM KOMİTELER KURULMALI’
İşten atılmalarının ardından fabrikada temsilci seçimi yapıldığını söyleyen Akdemir, seçimle ilgili pek çok şaibenin olduğunu, buna rağmen muhalefetten 4 ismin listeye girdiğini belirtti. Metal direnişinin ardından dağıtılan ikramiyelere dikkat çeken Akdemir, “Hem dağıtılan paralar, hem de temsilci seçimi Renault fabrikasında çalışan işçiler başta olmak üzere metal işçilerinin vermiş olduğu mücadele sonucunda gerçekleşti.
Hani sözleşme sürecinde söyledikleri gibi hiçbir şekilde fazla para verilemezdi? Bu kazanımlar kalıcı hale gelmeli, bunun için bölüm bölüm işçi komiteleri kurarak işçilerin talepleri doğrultusunda mücadele edilmeli. Muhalefet grubundan arkadaşların temsilcilik seçimleri sürecinde işçilere sözünü verdikleri ‘İşçilerle her ay düzenli toplantılar yapılıp işçilerin görüşleri doğrultusunda hareket edeceğiz’ vaadi sözde kalmayıp uygulanmalı. Verilen paraları ve temsilci seçimlerini Türk Metal işçilere vermemiştir. İşçiler mücadele ederek kazanmışlardır. Ve bundan sonra da mücadele ederek kazanacaklardır” dedi. Evrensel