“Bu ferman birçok yönden Şengal halkı üzerinde kırılmalar yaratmıştır” diyen Amed, “YJA-STAR güçleri olarak, Şengal’e gelişimiz halkımız arasında birliğin geliştirilmesi ve bu halkın savunulması bizim için büyük bir görevdir. Bizler için bu süreç 5 aylık bir dönemdir. Bu beş aylık sürecin başlaması ile koridor açılarak halkımız Rojava’ya geçirildi, bundan sonrada YJA-STAR kadın savunma gücü olarak Şengal Dağında savunma ve mevzilenmemizi gerçekleştirdik. Halkımızın çoğunun dağın yamaçlarında bulunmasından dolayı, başta savunma ve ihtiyaçların karşılanmasını bir görev olarak ele aldık. Bunun yanı sıra Şengal’de buranın kadınlarını tanımada bir yabancılığımız vardı. Êzîdî halkının tarihi üzerine kadın arkadaşlar olarak bir ölçüde araştırmalarımız vardı ancak yakından tanımıyorduk. İnsan ve kültür olarak farkları gördük. Toplumsal olarak Êzîdî halkını tanımak bizim için bir görev oldu. Yeniden öz kültürümüz olan Êzîdîliğe dönüş gerçekleşti. Bilindiği gibi Êzîdî kültürü Kürdistan kültürünün kökenini oluşturuyor. Bu açıdan Êzîdî kadınını tanımak ve onu korumak bir görev olmuştur. Bu alanlarda bir gelişme yaşandı. Bizler için Şengal Dağında fermandan sonra kültürün tanınması ve bunun korunması bir vazife olmuştur” şeklinde konuştu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesi doğrultusunda Êzîdî kadın ve kızlarının eğitilmesini de görev olarak ele aldıklarını söyleyen Nujin Amed, Şehit Xane Akademisi açtıklarını ve kadınların yoğun ilgisinin olduğunu ifade etti.
‘ŞEHİTLERİMİZ SAYESİNDE KADIN ÖRGÜTLENMESİ KURUMLAŞTI’
“Şehit Viyan, Heval Hemrîn, Jiyan, Armanc öncülüğünde şehit düşerek koridorun tekrar açılmasını sağladılar, bu zemin özerinden Şengal Dağında örgüt kurumsallaştı” diyen Amed, devamla şunları söyledi: “Bu arkadaşlar kanları ile bunun yarattılar. PKK hareketini ve kadınını bu halka da tanıttılar ve bizi bu göreve getirdiler. YJA-STAR olarak Şengal Dağında biz mevzilerimizi yaptık. Kadınlar olarak çoğu zaman bağımsız eylemler gerçekleştirdik. Arkadaşlar inisiyatifleri ile eylem geçekleştirdi. Bunların yanı sıra tim, takım ve bölükler oluşturuldu. Bu sistemin Şengal Dağında kurulması sonrasında Şengal kadınlarının yüzlerinde inanç gördük, katılım ve örgütlenme gerçekleşti. Akademilere katılım yaşandı ve örgüt kuruldu. Burada ilk özgün çalışmayı yapan Armanc arkadaştı. Armanc arkadaş Reber Apo’nun inanç ve bilincine sahipti. Kendi inisiyatifi ile Şengal Dağında özgün eylem gerçekleştirdi. Ardından da özerk eylemler geldi. Armanc ve Hemrin arkadaşların izinden kadın örgütlenmesi doğmuştur.”
‘SALDIRILAR ÊZÎDÎ KADINLARININ ÖRGÜTLENMESİYLE ENGELLENEBİLİR’
Êzîdî halkında katı bir sistem olduğunun altını çizen Amed, “Êzîdî halkımızın içinde çok berrak bir gelişe ortaya çıktı. Reber Apo’nun felsefesi ile halkın savunulması ve eğitilmesi gerçekleşti. Katı bir sistemde yaşayan kadınlar için bu bir başarı olmuştur. Erkek egemenliğinden ve zulmünden artık hesap isteniyor. Bu halkın 73 ferman yaşamasının bir sebebi de kadının özgür ve eğitimli olmayışıdır. Başka bir fermanın yaşanmaması için kadının özgürleştirilmesi ve eğitilmesi görmezden gelemeyeceğimiz dönemsel görevlerimizden olmuştur. Bu kadın hareketinin öncülüğünde Şengal Dağında gerçekleşmiştir.
Bu gün yaşanan DAİŞ saldırısı Reber Apo’nun felsefesi ve örgütlenmiş kadınla engellenebilir. Şengal’e karşı yapılan bu saldırı politikaları Êzîdî kadının örgütlenmesi ile boşa çıkarılabilir. Bu bilincin topluma, kadına kazandırılması kadın ve toplumun bilinçlendirilesi kadına hareketinin görevidir. Birçok örgüt Şengal’de bulunuyor. Şengal’i tekrardan ele geçirip, Êzîdî halkının iradesi olmaksızın burayı yine yönetmek istiyorlar. PKK’nin bu bölgeye girişi ile halk bunun farkına varmıştır” şeklinde konuştu.
‘GÖREVİMİZ YBŞ’NİN GELİŞTİRİLMESİ VE KADININ EĞİTİLMESİDİR’
Bu 5 aylık süreçte bir birlik yaratmaya çalıştıklarının altını çizen YJA-STAR Komutanı Amed, “Kadın hareketi ve PKK olarak bir birlik yaratmak istedik. Birçok farklı örgüt var. Kendilerini Kürt kimliği ile tanımlayanlar öndedir. Bizler ittifak ile ve ortak komutanlık altında Şengal’in savunulmasından yanayız. Ancak bu yönde bir birlik oluşmadı. Söylemde olumlanıyor ama pratikte birlik oluşmadı. Düşündüklerini söylüyorlar ama yerine getirilmiyor. Bu da birliğin oluşmamasına sebep oluyor. Biz PKK olarak bunun bilincindeyiz. Şengal kendini irade ve bilinç ile savunmazsa, hiç kimse onu savunamaz. Bizim görevimiz burada YBŞ’nin geliştirilmesi ve kadının eğitilmesiydi. Akademi de YBŞ ordulaşması ve Şengal’in savunulması öğretildi” dedi.
‘YJA-STAR OLARAK KATLİAMLARA KARŞI DURDUK’
“Ancak halen soykırımlar üzerinden politika yapmak isteyenler var” diyen Amed, şunları ifade etti: “5 bin kadın DAİŞ çetelerinin elindedir ve onları istedikleri gibi kullanıyorlar. Katletme ve kandırma politikalarının yanı sıra askeri olarak da kendi çıkarları için kullanma ve kendilerine bağlama var.
Çeteler gerçek yüzlerini saklamaya çalışıyor, bunu kendi çıkarları için kullanarak bir birlerine pazarlarda satıyorlar. Özellikle kadın karşıtlığı yaparak katı bir şiddet uyguluyorlar. Bu kızlar kendilerine nazikçe yaklaşıp çıkarları için onları kullanmak istediklerini söylüyorlar. Onlara öldürecekmiş gibi yaklaşarak kendilerine bağlamaya çalışıyorlar. Bu kadını iradesizleştirerek kimliğini ve kültürünü unutturmaya çalışılan bir politikadır. Bunun için de çok gizli ve yanıltıcı yaklaşımlar oluyor. Karşı çıkan kadınlara tecavüz edilip öldürülmüş.”
DAİŞ çetelerinin Şexmend türbesini patlattığına dikkat çeken Nujin Amed, “Bu da gösteriyor ki Êzîdî halkına karşı başta Êzîdî ana ve kadınlarına karşı katliam yaşanmıştır. Pazarlarda satılıyorlar. Biz YJA-STAR olarak bu katliama karşı durduk. Bu bizim başlıca görevimizdir. Bizler artık Êzîdî kadın ve kızlarının örgütlenmesini istiyoruz. Savunma anlayışımızı onalar sürdürecek. Êzîdî kadın ve kızlarının kendilerini askeri ve ideolojik olarak eğitmelerini ve kendilerini yönetmelerini istiyoruz. Bunun zamanı gelmiştir. Artık Şengal Dağında kadınlar kendilerini örgütleyebilirler. Şengal Dağına ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganı atılabiliyorsa bu bir başarıdır ve kadınlar kendilerini örgütleyebilirse bu bir devrimdir. Êzîdî kızların örgütlenebileceği görüldü. Askeri olarak kendilerini eğitiyorlar. Artık Şengal Dağında Êzîdî kadın ve kızların kendilerini koruma zamanı gelmiştir. Reber Apo’nun perspektifleri ve PKK felsefesi ile bunalar gerçekleşti. Bu açıdan bir bilgilenme oldu” diye belirtti.
‘ÊZÎDÎ KADINLARININ İNTİKAMINI ALACAĞIZ’
5 aylık süreçte çatışmalarda yaşamlarını yitiren arkadaşların emekleri ile bir gelişme yaşandığını vurgulayan Amed, “Bu Êzîdî kızlarının selamlaması olmuştur. Bu kendi başına bizler için gerekçedir. Bizler Şengal’in başaracağına inanıyoruz.
Sînunê, Xanesorê ve Dahola da 19 Aralık’ta başlayarak 20 Aralık’ta da Şengal Dağından Şengal merkeze geçti. Bizler geçen bu 10 günde büyük bir güç yaptık. Kadın arkadaşların katılımı sürüyor. İntikam, 5 bin Êzîdî kadının kaçırılması ve halkımıza yapılan katliam karşısında bizim başlıca görevimizdir. Operasyonun içerisinde kadınlar özel bir role sahipler. Komutanlıklarımız birliklerin ve savaş cephelerinin üzerinde duruyorlar” dedi.
‘2015 ZAFER YILI OLACAK’
Şengal’in merkezinde operasyon sürdüğünü söyleyen YJA-STAR Komutanı Nujin Amed, sözlerini şöyle tamamladı: DAİŞ Şengal’i boşaltmak istiyor. Kadına hareketi olarak bunun önünü kapamak bizim görevimizdir. DAİŞ’in elinde bulunan kadınları özgürleştirmeden, halkımızı kurtarmadan, Şengal’i özgür ve sakin hale getirmeden Şengal’i bırakmak gibi bir niyetimiz yok. Şengal Dağı ve halkı bir daha özgür olacak buna inanıyoruz. Ve Şengal kızlarının katılımı ile öz savunma ve örgüt gerçekleşecek. Yeni bir yıla girerken Şengal üzerindeki katliam politikası devam ediyor diyebiliriz. Êzîdî halkımız üzerinden pazarlıklar yapılıyor. Bu güçler eğer örgütlerine Kürdistani diyorlarsa, Şengal’i kurtarma niyetindeyseler, o zaman başlıca görevleri birleşik bir güç oluşturmaktır.
Şengal operasyonunun başladığı ilk gün bazı güçler Şengal’i özgürleştirdik dediler. Baktılar ki arkadaşlarımız Şengal’de operasyon başlatmışlar, güçlerini geri çektiler. Az bir bölümleri kaldı. Zırhlı araçlarını ve cephanelerini geri çektiler. Biz kadın hareketi ve HPG olarak Şengal kurtulup kendi kendini yönetmeyinceye kadar Şengal Dağını bırakmayacağız.
Bu esaslarda mücadele en üst düzeyde verilmektedir. Mücadelemiz başarıya ulaşıncaya kadar mücadeleyi bırakmayacağız. 2015 yılının Şengal’in ve Êzîdî halkımızın zafer ve özgürlük yılı olacağına inanıyoruz. Reber Apo’nun felsefesi ile halkımız kendini örgütleyecek ve Şengal’in kızları kendilerini örgütleyecektir. 2015’de Êzîdî halkımızı ve Êzîdî kızları DAİŞ’in elinden kurtaracağız.”ANF
Güncelleme Tarihi: 30 Aralık 2014, 11:41